TOPKAPI
ŞİFRESİ
Babaannesi…
Devlet
Hatun. Sultan babaannem. Bu yaşta bu kadar bakımlı kaç kadın vardır!
Nazanss.blogspot.com
Babaannesi…
Devlet
Hatun. Sultan babaannem. Bu yaşta bu kadar bakımlı kaç kadın vardır!
Şık
giyinir. Oldum olası şıktır. Eşi sultan dedim ona yüklü miras bırakınca onun
sağlığında olduğu gibi, sultanların giyindiği gibi, sultan karılarının yaşadığı
gibi yaşamış. Yaşamaya devam ediyor. Onun kendine ait bir dünyası vardır. O
istemedikçe kimse onun dünyasına giremez. O tam bir asilzadedir. O öyle doğmuş,
öyle yaşamış ve bir günde öyle ölecektir.
İsteklerinde
her zaman kararlıdır. Ne istediğini iyi bilir, zamanında, yerinde ve doğru
olduğu şekli ile yapar. İstekleri de o şekilde olur. Alışkanlıkları yaşıyla
birlikte iyice sabitleştiğinden değiştirmez. Değiştirmesini bizlerde artık
istemeyiz. Biz onu öyle tanıyoruz. O bizim Sultan babaannemiz…
Çiçekle
alakalı sözler yinelendi aklında;
“Bana
çiçek almak isteyen oradan alacaktır.”
Bu
gizli bir emirdir bunu herkes bilirdi. Ne âlem kadındı babaannesi! Soylu, asil
kadın her hali ile belli ederdi kim olduğunu ve çevresindekilerin de kim
olduğunu bilmelerini isterdi. Ona göre hareket etmeliydiler. Kan bağları ne
kadar yakınlıkta olur ise olsun! O asil bir aileden geliyordu. Ona göre asıl
asaletini eşi ile evlendikten sonra almıştı. Açıkçası onun deyimi ile
katmerleşmişti.
Eşinin
soyu; Osman oğullarının en büyüğü diye
yorumladığı, Fatih Sultan Mehmet Han’a kadar giderdi. Ya da babaannesi öyle
derdi. Birçok kereler Fatihcanhan ve Şehsuvarhan babaannelerine;
“Nereden
belli ta… Bin dört yüz’lü yıllarında yaşamış sultanın kanının bizim kanımız
olduğu?”
Büyük
hanım kızmaz, tavrı sesinin tınlaması değişir, torunlarına bir ders vermesi
gerektiğine inanır, onları karşılarına alır, bilmem kaçıncı kere anlatırdı.
“Osmanlının
şeceresi tutulur evladım.”
Her
defasında Şehsuvarhan itiraz ederdi.
“Şecere
ne demek Sultan babaannem her zaman söylersiniz hiç aklımda kalmaz.”
Sultan
babaanne yine sakin cevaplardı.
“Soy
ağacı da diyebiliriz. Neden şecere diyorum biliyor musunuz çocuklar? Soy ağacın
da sadece erkekler ve onların çocukları yer alır, oysa şecerede sülalenin
tamamı kızlı erkekli olarak yer alır. Anladınız mı?”
Anlamamak
bu kadar anlatımdan sonra ne mümkündü. İlave ederdi…
“Bunda
yanılma olmaz. Benim muhterem eşim koca Hünkârın kanından gelmektedir. Dolayısı
ile efendim. Sizlerde onun kanını taşıyorsunuz. Ona göre düşünmeli, hareket
etmelisiniz.”
İtiraz
eden Şehsuvarhan olurdu.
“Ben
bu saçmalıklara inanmıyorum. Asırlar geçmiş siz hala ne diyorsunuz. Tavşanın
suyunun suyu bile denmez de neyse!”
Babaannesi
her zamanki gibi Şehsuvarhan’ı dikkate almaz;
“Sen
böyle şeylere kafanı yorma Şehsuvarhan.”
Sert
sesi ile ‘Han’ ilavesini kaldırarak onu ezerdi.
“Sultan
babaannem, o farklı bir asilzade!”
Nazan
Şara Şatana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder