4 Aralık 2017 Pazartesi



TOPKAPI ŞİFRESİ

Babaannesi…
Devlet Hatun. Sultan babaannem. Bu yaşta bu kadar bakımlı kaç kadın vardır!

Nazanss.blogspot.com


Babaannesi…
Devlet Hatun. Sultan babaannem. Bu yaşta bu kadar bakımlı kaç kadın vardır!
Şık giyinir. Oldum olası şıktır. Eşi sultan dedim ona yüklü miras bırakınca onun sağlığında olduğu gibi, sultanların giyindiği gibi, sultan karılarının yaşadığı gibi yaşamış. Yaşamaya devam ediyor. Onun kendine ait bir dünyası vardır. O istemedikçe kimse onun dünyasına giremez. O tam bir asilzadedir. O öyle doğmuş, öyle yaşamış ve bir günde öyle ölecektir.
İsteklerinde her zaman kararlıdır. Ne istediğini iyi bilir, zamanında, yerinde ve doğru olduğu şekli ile yapar. İstekleri de o şekilde olur. Alışkanlıkları yaşıyla birlikte iyice sabitleştiğinden değiştirmez. Değiştirmesini bizlerde artık istemeyiz. Biz onu öyle tanıyoruz. O bizim Sultan babaannemiz…
Çiçekle alakalı sözler yinelendi aklında;
“Bana çiçek almak isteyen oradan alacaktır.”
Bu gizli bir emirdir bunu herkes bilirdi. Ne âlem kadındı babaannesi! Soylu, asil kadın her hali ile belli ederdi kim olduğunu ve çevresindekilerin de kim olduğunu bilmelerini isterdi. Ona göre hareket etmeliydiler. Kan bağları ne kadar yakınlıkta olur ise olsun! O asil bir aileden geliyordu. Ona göre asıl asaletini eşi ile evlendikten sonra almıştı. Açıkçası onun deyimi ile katmerleşmişti.
Eşinin soyu;  Osman oğullarının en büyüğü diye yorumladığı, Fatih Sultan Mehmet Han’a kadar giderdi. Ya da babaannesi öyle derdi. Birçok kereler Fatihcanhan ve Şehsuvarhan babaannelerine;
“Nereden belli ta… Bin dört yüz’lü yıllarında yaşamış sultanın kanının bizim kanımız olduğu?”
Büyük hanım kızmaz, tavrı sesinin tınlaması değişir, torunlarına bir ders vermesi gerektiğine inanır, onları karşılarına alır, bilmem kaçıncı kere anlatırdı.
“Osmanlının şeceresi tutulur evladım.”
Her defasında Şehsuvarhan itiraz ederdi.
“Şecere ne demek Sultan babaannem her zaman söylersiniz hiç aklımda kalmaz.”
Sultan babaanne yine sakin cevaplardı.
“Soy ağacı da diyebiliriz. Neden şecere diyorum biliyor musunuz çocuklar? Soy ağacın da sadece erkekler ve onların çocukları yer alır, oysa şecerede sülalenin tamamı kızlı erkekli olarak yer alır. Anladınız mı?”
Anlamamak bu kadar anlatımdan sonra ne mümkündü. İlave ederdi…
“Bunda yanılma olmaz. Benim muhterem eşim koca Hünkârın kanından gelmektedir. Dolayısı ile efendim. Sizlerde onun kanını taşıyorsunuz. Ona göre düşünmeli, hareket etmelisiniz.”
İtiraz eden Şehsuvarhan olurdu.
“Ben bu saçmalıklara inanmıyorum. Asırlar geçmiş siz hala ne diyorsunuz. Tavşanın suyunun suyu bile denmez de neyse!”
Babaannesi her zamanki gibi Şehsuvarhan’ı dikkate almaz;
“Sen böyle şeylere kafanı yorma Şehsuvarhan.”
Sert sesi ile ‘Han’ ilavesini kaldırarak onu ezerdi.
“Sultan babaannem, o farklı bir asilzade!”

Nazan Şara Şatana




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder