Akdeniz Üçgeni
ŞEYTAN ÜÇGENİ DEĞİL
nazanss.blogspot.com
Antalya’da
olduğum zamanlarda bu muhteşem şehrin tadını tam çıkartmaktan yanayım.
Dolaşıyorum,
araştırıyorum ve yeni ne var onu görmeye gidiyorum.
Kız
kardeşim Suzan, ‘Karaoğlan Parkına gidelim’ dediğinde doğal güzelliğini
özlediğim parkın görüntüsü gözlerimin önüne geldi ve hemen ‘gidelim’ dedi.
İyi
ki demişim.
Park
muhteşem. İlk gördüğüm zamandan şimdiye uzun yıllar geçti geçmesine de orası
güzelliğini ve ziyaretçilerini hiç eksiltmedi.
Yine
kalabalıktı,
Yine
denizi izlemek isteyenler vardı,
Yine
mavi yeşil sevdalıları güzel çayların içildiği ve denizi doyarak izlenilen
cafeleri doldurmuşlardı.
Elbette
bende çay düşkünü biri olarak bu fırsatı kaçırmadım.
Fakat
beni bu güzelliklerden başka;
AKDENİZ ÜÇGENİ
Denilen
muhteşem eser fazlasıyla ilgilendirdi.
Resimler
çektim ve hatıralarıma hediye ettim.
Elbette
sizlere de tanıtmak istedim.
Bir
yerde yazılanları aktarayım hep birlikte bilgimiz olsun, sonra ben gördüklerimi
anlatmaya devam edeyim.
Akdeniz Üçgeni, Antalya’nın Akdeniz’i seyrettiği
noktalardan birinde, gölgenin mekânsal gücünü denemek için tasarlanmış, tamamı
ahşaptan imal edilmiş bir strüktür.
Arasına yerleştiği iki ağaçla gün boyu işbirliği
yaparak, değişen ışık ve gölgelere sebep olan ahşap üçgenler, kamusal alanda
bir yerleştirmenin insanla, güneşle, gökyüzü ve manzara ile kurabileceği
ilişkileri çoğaltmayı amaçlıyor.
Strüktür 180 adet 60 mm X 80 mm kesitinde GL24h
mukavemet sınıfında ithal duo yapısal lamine ahşap profilin, ahşap için özel
üretilen Spax marka vidalar ile birleştirilmesinden oluşan eşkenar üçgenlerin,
4’er derecelik açılar ile aynı eksen etrafında döndürülerek arka arkaya
dizilmesinden meydana geliyor. Strüktür, zemin üzerinde kendi ağırlığı
ile durmaktadır.(alıntı)
Güneş, dalga
geçer gibi eğlenti halindeydi,
Işıklarla ince
tahtalar ve üçgenler hareket mi ediyorlardı bana mı öyle geliyorlardı?
Ya gölgelere
ne demeli,
Saatle yarışıyorlar,
burada daha koyu
Yok olmadı
burada farklı misali fotoğraf çektirmeyi sevenlere ikramlarda bulunuyorlardı.
Gerçekten
üçgenler insanla, güneşle, gökyüzü ve manzara ile kurulabilecek en güzel
görüntüleri gözler önüne seriyorlardı.
Ne güzeldi
ahşap üçgenler,
Ne güzeldi
ışık oyunları,
Ne güzel
bakıyordu güneş onlara
Ne güzel
saklanıyordu gölgeler.
Çok
beğendim çok.
Antalya’da
olmak ve beğenmek ilavesi olarak çok beğendim demek burada abartılı bir şey
değil.
Hep
çok beğenilecekler var Antalya’da…
Bir
başka beğenimde buluşuncaya kadar, hoşça kalın.
Nazan
Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder