Altın Elma Turizm Oskarı Ödülünü Almış
Olan Yat Limanı
ANTALYA
nazanss.blogspot.com
Yıllar
önce gitmişim yine hatıralarımda kalmış Antalya’daki Yat limanı.
Dar
sokakları, küçük otelleri, barları, cafeleri, balık kokan restoranları, küçük
sergicileri, çay bahçeleri ile tam anlamı ile farklı bir havanın solunulduğu
bir yer.
Her
bütçeye göre dolaşma, görme ve gezme yerleri.
Elbette
tarih başka bir güzellik.
Tarihten
bu günlere kalabilmişleri görmek bayağı ciddi bir keyif.
Hele
eski Kaleiçi evlerin yenilenmiş halleri ile ziyaretçilerine seyirlik vermesinin
tadı başka zarafet.
Taş
sokakların yanlarına tahta büyük sakılar yapılmış ve içlerinde çiçekler.
Burası
Antalya kışı zalim değil, yazı belki çok sıcak ama her güzelin bir kusuru
hesabı ona da severek katlanmak gerek.
Şimdilerde
her yerde kar kış, Antalya’da keyfe keder ceket giyme isteği.
Turistlerin
hayran bakışları beni oldum olası etkiler.
Bizlerde
yurt dışı gezilerimizde hele de İtalya’da dar sokaklarda bizim Kale içini gezen
turistler gibi gezmiyor muyuz? Geziyoruz. Onlarda bilinmeyeni, eski
yaşanmışlıkların tıpkı bizim yaptığımız gibi;
Hayatta
varmışçasına gözlerinin önüne getirdikleri cümbüşüyle leziz görüleceklerin
tadını çıkartmıyorlar mı? Çıkartıyorlar.
Bu
da çok güzel bir olay…
Çayın
tadı da başkaydı oturduğumuz yerden yat limanını ve orada bağlı olan küçüklü
büyüklü yatları ve suyun mavi telaşını izlerken!
İnsanları
izlediğinizde gezenler sadece yabancı dil konuşanlardan olmadığını görmekte
güzel, belli burası görülmeye değer bir yer.
Otantik
giysiler, takılar da cabası.
Ben
derim ki yolunuz Antalya’ya düşerse sadece deniz, güneş, kum demeyin. İnanın
burada tarih bir hayli cömert.
1671yılında
Antalya'yı ziyaret eden Evliya Çelebi, kentin 4.400 metre uzunluğunda, üzerinde
seksen kulenin sivrildiği bir sur tarafından çevrildiğini yazmaktadır.
Kentin
Lanckoronski'nin (1880 yıllarında Pisidya ve Pamfilya antik kentlerinde
araştırmalar yapmıştır)
Antalya İl
Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Antalya Kaleiçi - Yat Limanı’nı şöyle anlatıyor:
Antalya
Kaleiçi semti antik çağ kalıntıları içeren önemli bir turizm noktasıdır. Bu
kalıntılar bölgeyi çevreleyen surlar ve iç limanda yer alan liman mendireğinin
bir kısmıdır. Bölgeyi içten ve dıştan saran Surlar, Helenistik, Roma, Bizans,
Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait ortak eserdir.
Bölgede
surların içinde 3000 kadar ev bulunmaktadır. Binaların karakteristik yapıları
Antalya'nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve
görenekleri en iyi şekilde yansıtır.
Günümüzde
önemli bir eğlence merkezi olan bu bölgedeki binalar butik otel, restaurant,
bar, kafeterya, pansiyon, alışveriş yerleri, hediyelik eşya dükkanları ve ev
olarak kullanılmaktadır.
Tarihi yat
limanında falezlere, kıyı şeridine, aşağı Düden Şelalesine ve özel yüzme
alanlarına tur düzenleyen tekneler yer almaktadır. Antalya’nın muhteşem
güzelliklerini deniz yoluyla görmek, keşfetmek zevkli ve eğlenceli bir yolculuk
ortaya çıkarmaktadır.
Kaleiçi
semtinde yer alan tarihi eserler;
Surların
Atatürk Caddesi üstünde yer alan ve restorasyonu yapılmış olan Hadrian Kapısı
Antalya’nın en güzel antik eserlerinden birisidir.
Bu kapıdan
girdikten sonra surlar içinde sizleri Yivli Minare, Keyhüsrev Medresesi, Karatay Medresesi, İskele Camii, Tekeli Mahmut
Paşa Camii gibi önemli tarihi eserler karşılayacaktır. Hıdırlık Kulesi, Kesik
Minare Camii, Zincirlıran Türbesi, Nigar Hatun Türbesi, İskele Camii diğer
önemli tarihi eserlerdir.
1972 yılında
Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle;
"Gayrimenkul
Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu" tarafından "SİT bölgesi"
olarak koruma altına alınmıştır.
Turizm
Bakanlığı'na "Antalya- Kaleiçi Kompleksi" restorasyon çalışmasından
dolayı, 28 Nisan 1984’de FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği)
tarafından Altın Elma Turizm Oskarı ödülü verilmiştir.
Antalya’da
kaldığım sürece gezdiğim yerleri eğer arzu ederseniz benimle gezebileceksiniz.
Nasıl
mı? Ben resimleyip yazacağım. Değerlendirmek sizin elinizde…
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder