Topkapı
Şifresi
Nazan
Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Fatihcanhan,
“Evet” dedi. “Biz yola çıktık. Kar çok hızlı yağıyordu. Ben karda araba
kullanmaya alışık olduğum için direksiyona geçtim. Bir süre sonra bizi
durdurdular. Silahlı adamlar vardı. Bir yaralıyı arka tarafa taşıdılar ve
Ruzi’nin de arka tarafa geçmesini istediler. Çok kanaması vardı adamın.
Ruzi’nin bezle kanayan yere bastırmasını istediler. Bir süre gittik. Sonra bir
yerde helikoptere bindirdiler bizi. Biz gitmek istemedik ama zorladılar.
Helikopter havalandığında arabanın yandığını gördük.”
Demet
Hanım, “Evet, o gece o yol üstünde birkaç arabanın yandığından haberdarız.
Sonra?” dedi heyecanla…
“Helikopterle
tekrar İstanbul’a döndük. Bir özel hastaneye indik. Orada da bekliyorlardı.
Doktorlar hazırdı adamı ameliyata aldılar. Bizi bir süre tuttuktan sonra
konuşmamamız için uyardılar ve bıraktılar. O geceyi, ne yapacağımızı bilmeden
korku ve panik içinde geçirdik. Sabah bu olayı unutmayı yeğledik. Akşam uçağı
ile de geldik. İkimiz de aklımızdan silmeye gayret ettik. Ta ki bu sabah
Ruzi’ye gelen bir telefona kadar!”
Demet
Hanım’ın kaşları çatılmıştı.
“Gerçekten
büyük bir oyunun içindesiniz. Bu normal bir şey değil. Bu adam önemli biri!
Eski bir devlet adamı. Bir bilim adamı... NATO’ya bağlı bilfiil çalışmalarda
bulunan önemli biri...” Bir süre düşündü.
“Bir
sürü anlaşılmazlıklar var. Neden Türkiye’de, kimsenin haberi olmadan seyahat
ediyor? Üstelik niye siz hedef seçildiniz? Bu tabii tamamen tesadüf olabilir.
Oradan geçen ilk araba sizin olmanız ihtimali de var. Çok inandırıcı gelmiyor
bana. Sizin yani Fatihcanhan’ın şahsına atılacak bir iftiradan yararlanacak
kişiler de olabilir. Bunun Ruzi ile alakası olamaz. Bu son zamanlarda Ruzi’nin
haberlerinde önemli bir çalışma yoktu. Kayda değer, birilerini rahatsız edecek
bir haber! Seçilen sizseniz bile yine bazı şeyler bağdaşmıyor. Sizi takip
ediyor olsalar bile sizi durdurmak için böyle önemli bir adamı vuracak değiller
herhalde!”
Demet
Hanım’ın canı bir hayli sıkkındı. Konuşurken arada bir ara veriyor, dikkatli
konuşmak için düşünüyordu.
“Bize
anlatsaydınız düşünme zamanımız daha çok olacaktı. Önemli bir ayrıntı daha var.
Siz ikiniz hukuka aykırı hareket etmişsiniz. Anlatmadığınız için kanun önünde
suçlu durumdasınız. Kaçırılmışsınız, biri vurulmuş, silahlar, yanan arabalar,
gizli yapılan ameliyatlar, sizin serbest bırakılmanız! Bunlar polisin bilmesi
gereken bilgiler.” Demet Hanım, Ruzi’ye baktı.
“Fatihcanhan’ın
burada yabancı olduğunu düşünürsek!”
“Anne
ne diyeceğini biliyorum.”
“Gazetecisin,
hukukçu bir annenin, bürokrat bir babanın kızısın. Bunlardan habersiz gibi
davranman bana çok mantıklı gelmedi...”
Demet
Hanım bir süre sustu. “Sizin benden sakladığınız başka şeyler var mı?”
“Hayır
anne, yok!”
“O gece
de bana yok demiştin.”
“Yemin
ederim yok. Bunun haricinde bir şey yok.”
Fatihcanhan,
“Evet Demet Hanım, bütün hikâye bu kadar” dedi.
Demet
Hanım bir süre ikisine baktı.
“Başımız
dertte. Fatihcanhan ben sizden iyice düşünmenizi isteyeceğim. Yaşadıklarınızı
gözden geçirin. Böyle bir şey için bir sebep olmalı...”
Fatihcanhan
düşünüyordu.
“Ailenizle
ilgili bir konu da olabilir. Sizi biliyor olabilirler.”
Nazan Şara Şatana
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder