Piri Reis’in Akıl Almaz Haritası
nazanss.blogspot.com
Piri
Reis ile ilgili bir kitap yazmak hep isteğim olmuştur.
En
büyük nedeni Piri Reis’i tanıma isteği.
Bir
kitabı yazarken hele de tarihten birini yazıyorsanız araştırmak
zorundasınızdır.
Üstelik
bu üstün körü olmaz.
Bir
gerçeği yazacaksanız hakikat ne ise onu kaleme almak durumundasınız.
O
zaman ne yapıyorsunuz araştırmalarınızı derinleştiriyorsunuz.
O
kadarki;
Nerede
doğdu, ailesi kimdi, ne yaptı, nasıl yetişti, kimlerle görüştü, hayatı nasıl
geçti ve yaptıklarını nasıl yaptı gibi bir sürü bilinmeyeni bulabildiğin,
okuyabildiğin, araştırabildiğin kadarını tamamladıktan sonra ancak ondan sonra
bilgisayarın tuşlarıyla Bismillahirrahmanirrahim diyerek ilk tuşlara basmaya
başlıyorsunuz.
Tabi,
roman tadında olması için ya fantastik adı altında bizzat yaşamış gibi
edinimlerinden yola çıkarak yazacaksın ya da tarihe biraz kurgu ilave ederek
tarihten esinlenilerek yazılmıştır diyeceksin.
Buraya
kadarı tamam.
Benim
kazancım yaptıklarına akıl erdiremediğim, nasıllar ve nedenler ve şaşkın
kelimelerinin verdiği bilinmezleri birazda olsa kendimce aydınlatmış olmam,
bütün olay burada bitiyor.
Kişiyi
öğrenmiş oluyorsunuz.
Öğrenmesine
öğrendiniz de hadi verebiliyorsanız verin soruların cevaplarını.
Piri
Reis’in 1513’te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu’nu gösteren harika,
ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırmış.
Niye
diye sorduğumuzda, aldığımız cevaba dikkat edin lütfen.
Güney
Kutbu’nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, 1818’de gerçekleşmiş.
Durun
bitmedi devam ediyorum.
Piri
Reis’in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de
gösteriyormuş.
Nasıl
yani diyoruz tabi bunu okuduğumuzda.
Ancak
kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.
Harita
1513’te Avrupalıların sahip olduğundan
çok daha fazla detay içeriyor.
Öyle ki Pizarro henüz Peru’yu keşfetmemiş olmasına rağmen
Piri Reis Ant Dağları’nı nasıl biliyormuş.
Koordinat çizgilerinden, topografik detaylara kadar birçok
sıra dışı bilgiye sahipmiş.
Günümüzde
koordinatları belirlemek için kullandığımız enlem ve boylam çizgileri paralel
ve meridyenler olarak ta biliniyormuş.
Meridyenler
iki kutupta birleşiyormuş.
Oysa
Piri Reis’in haritalarında enlem ve boylam çizgileri yerine, istikamet
açılarıyla kilit noktalarda birleşen farklı çizgiler kullanılmış.
Bu
çizgiler “Enerji Izgaraları” olarak adlandırmış.
Çizgilerin
birleştiği kilit noktalar, dünyanın belirli enerji merkezlerini simgeliyormuş.
Dünyayı
uzaydan görünüyormuş gibi çizilmiş.
Grönland’in
buzul altı topografik haritasını da gösteriyormuş.
Harita,
Antartika’nın buzul altı topografik haritasını da gösteriyormuş.
Aklı
karıştıran bir detayda bu kadar olağan üstü olayları içinde barındıran
haritanın bazı yerlerinin çok ilkel olarak çizilmiş olmasıymış.
Bu
harita; koordinat çizgilerinden, topografik detaylara kadar birçok sıra dışı
bilgiye sahipmiş.
Şimdi
ne oldu?
Bilmediklerimizi
öğrendik mi?
Öğrenemedik.
Evet
Piri Reis’i sadece tanıdık.
Yaptıklarına,
çizdiği haritaya aklımız erdi mi? Ermedi.
Olsun,
bu sayede bilgi kitaplığımıza yeni bilgileri depoladık.im bilir belki bir gün
daha detaylı olarak nasıl olmuş olduğunu öğreniriz.
Bütün
mesele merak.
Merak
bizi bilgiye götüren bir araç mı olmalı yoksa bir süreç mi?
Felsefe
tarihinin en önemli kavramlarından biri Merak.
Bende
de ziyadesiyle mevcut.
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder