28 Aralık 2017 Perşembe



Yosma – Osmanlı’da Kaldırım Serçesi

nazanss.blogspot.com

Hayat herkese aynı cömertlikte davranmıyor.
Varlıklı bir ailenin biricik kızları kaçırılıyor ve İstanbul’a getiriliyor.
O hareme satılmıyor.
O esir pazarına düşüyor.
O zalimlerin eline dedir artık.
Onu yılanlar akrepler satın alıyor adeta ve ona inanılmaz zulümler yapıyorlar.
Küçücük yaşında yaşlı adamlara pazarlıyorlar.
Her tür eziyeti görüyor.
Her tür acıya katlanıyor.
Tek isteği bir gün vatanına ve ailesinin yanına gitmek.
Sesini çıkartmıyor.
Kırbaçlanıyor, kızgın maşalarda dağlanıyor sesini çıkartmıyor sadece ağlıyor.
O sadece bekliyor.
Neyi beklediğini bilmeden.
Bir gün ölümü göze alıyor ve karşı geliyor.
Kendi gibi batağa düşmüşlerle birlikte daha insancıl yaşam için yeni bir yer açıyor.
Başka bildiği bir iş yoktur.
İstemeyenleri değil isteyenleri çalıştırıyor.
Ve burada aşkı buluyor.
Olmazlarda kendi gibi feleğin sillesini yemiş insanlarla karşılaşıyor.
Onlar yosma değildirler ama kaderleri yosmadır.
Tüm kadınların acımasız hayat hikâyeleridir Yosma.
Orada yaşayan kadınların düştükleri durumlardır yosma ve orada dönen entrikalardan sonra başına neler geleceğini bilmeyen taze bir genç kadının hikâyesidir yosma…

Nazan Şara Şatana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder