23 Şubat 2018 Cuma





Ben İstanbul.
Ben. Ben.
Ben şimdi sende olmalıydım.

nazanss.blogspot.com


“Şimdi sende olmalıydım, senin havanı solumalı,
Senin kokunu tatmalı, şimdi sende olmalıydım.
Bir deli, bir şaşkın bakmalıydım.
Etrafına bilmeden, anlamadan!
Sessizlikte, sesleri beklemeliydim.
Faytonların tekerlek, taşlar sesini,
İkisinin mutlu beraberliğini,
Kekik kokuları ile akşamsefalarını,
Sokak satıcılarının seslerini duymalıydım.
Şimdi sende olmalıydım.
Feraceli hanımları görmeliydim.
Yakışlı beyleri izlemeliydim.
Onların, iğne işi mendillerini,
Onların kaytan bıyıklarını,
Rastıklı kaşlarını, gülsulu tıraşlarını,
Şimdi sende olmalıydım.
Seni gönlüme kazımalıydım
Unutmamak için ezberlemeliydim.
Şimdi sende saraylarda olmalıydım.
Sultanları, haremleri görmeliydim.
Direkler arasında olmalıydım.
Musiki fasıllarını,
Meddahı, Karagözü, Cambazı,
Hokkabazları, Pehlivan güreşlerini,
Muşamba fenerli gelenleri,
Piyasa etmeliydim. Görmeliydim. Kumpanyaları,
Tuluat izlemeliydim
Kavuklu Hamdi’yi, Abdurrezzak’ı,
Küçük İsmail’i, Şevki’yi, Kel Hasan’ı
Görmeliyim.
Adam gibi Pehlivan güreşine bakmalıyım.
Ben hayal kahvesinde olmalı,
Osmanî eğlence hanesinde eğlenmeliyim.
Bunlarla soluklanmalı, bütün bunları hissetmeli,
Ben onlardan biri olmalıyım.
Şimdi sende Beyoğlu’nda gezmeliydim.
Ben şimdi sende olmalıydım.
Havanı solumalı kokunu tatmalıydım.
Ben İstanbul.
Ben. Ben.
Ben şimdi sende olmalıydım.”


Nazan Şara Şatana’nın
İstanbul & İstanbul
Romanından

nazanss.blogspot.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder