Battal Gazi veya Seyyid Battal Gazi
nazanss.blogspot.com
8.
yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında
çeşitli inanışlar bırakmış bir liderdir.
Battal Gazi ve destanı
Anadolu’nun Türkleştirilmesi ve Müslümanlaştırılması döneminde Bizanslılarla
yapılan mücadelelerin ortaya çıkardığı kahraman ve bu kahramanın yiğitliğini
anlatan hikâyesidir.
Anadolu'ya Türk akınları 359 yılında Hun
akınları ile başlamıştır.
VII. Yüzyıl başlarında İslamiyet’in doğuşu ile
birlikte güçlenen İslam devleti Anadolu' akınlar yapmaya başlamış,
Abbasiler döneminde İslam’ı seçen Türklerden
oluşturulan İslam ordularının Anadolu akınları VIII. yüzyılın ikinci yarısından
itibaren yoğunlaşarak devam etmiştir.
1071 yılına gelinceye kadar Anadolu’nun doğu sınırları
1071 yılına gelinceye kadar Anadolu’nun doğu sınırları
Müslümanlarla Bizanslılar
arasında sık - sık el değiştiren bölgeler olagelmiştir.
Özellikle Tarsus-Malatya
doğrultusunda çizilecek hattın kuzey ve güneyi büyük ölçüde devamlı mücadele
sahası olan bir bölge idi.
Battal Gazi Destanı bu tarihsel bağlamda doğmuştur.
Battal Gazi Destanı bu tarihsel bağlamda doğmuştur.
Battal
Gazi’yi hepimiz biliriz. Öyle olmuştur ki, Battal Gazi denilince aklımıza
Cüneyt Arkın gelir. Ben bir yazar olarak itiraf etmek zorundayım ki, Battal
Gazi’ye ait hiçbir kitap okumamışım. Tarihi bilgilerimizin haricinde özel
bilgim yok.
Bütün
bildiklerim, Battal Gazi sinema filmleridir.
İzlediğim
Battal Gazi filmleri çok heyecanlı olurdu, nefeslerimiz kesilirdi. Bu filmler;
Battal Gazi efsanelerinden esinlenilerek çekilmiş dizi sinema filmleriydi.
Battal
Gazi’nin kahramanlık hikâyelerini içeren filmlerinin haricinde, Battal Gazi
Destanı olduğunu da hep bilmişimdir ama ne yazık ki, okumamıştım…
Battal
Gazi hakkında resmi anlatıda şöyle yazıyor.
Emevilerin Anadolu'nun doğusunu fethetmesi ile oraya
yerleşmiş bir Arap ailenin oğludur.
Battal Gazi, Malatya'da doğmuştur.
Doğduğu ve yaşadığı evin yeri halen mevcuttur.
Yıkıntı halinde korunmaktadır.
Uzun yıllar halka yemek dağıtılan hayrat yeri olarak
kullanılmıştır.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde bahsedilmektedir.
Battal Gazi hakkında bugüne ulaşabilmiş kaynaklar sadece mesnevi tarzı yazılmış, birbirini hem destekleyen
hem de çelişen olgular içeren destanlar ve halkın hafızasında kalmış olan
bilgilerdir.
Battal Gazi Destanı'nda ve halk hikâyelerinde, Emeviler zamanında Arap
ordusuyla birlikte İstanbul'u kuşattığı
anlatılmaktadır.
Kuşatma hem denizden hem karadan yapılmış, fakat başarısızlıkla
sonuçlanmıştır. Destanda Battal'ın düşmanı, Arap komutanına oyun oynayıp
kuşatma başladığında İstanbul'a geçerek imparatorluğunu ilan eden İmparator
Leon'dur.
Bizans tarihindeki
veriler de bu tarihi doğrular niteliktedir.
Ayrıca Bizans tarihinde İmparator III. Leon'un tahta çıkma
tarihi 717 olarak belirtilmiştir, bundan dolayı destandaki Leon'un İmparator III. Leo İsauryalı olma olasılığı üzerinde durulmaktadır.
Destanda Battal Gazi'nin kuşatma sırasında yirmili yaşlarında
olduğu söylendiği için, Battal Gazi'nin doğum yılının 690-695 civarı olmasının olası olduğu
düşünülmektedir.
Battal Gazi'nin 740 yılındaki Afyon (Akroinon) Savaşı'nda öldüğü konusunda tarihçiler mütabakata
varmışlardır.
740 yılında Eskişehir'in Seyitgazi ilçesi
yakınlarında savaşta aldığı yara sebebiyle şehit olmuştur.
Anadolu'da İslam’ın yayılmasına
büyük katkıları olmuştur.
Seyyid Battal Gazi Muhammed'in torunudur.
Kendisi Emevi komutanı
değildir. Emevi ordusunda görev almıştır.
Abdulvehab Gazi, Muhammed'in de aldığı emaneti yaklaşık iki
yüzyıl sonra Seyyid Battal Gaziye teslim etmiştir.
Seyyid Battal Gazi Aleviler için
serçeşmedir.
Seyyid Battal Gazi'nin torunları Amasya Merzifon'da, Eskişehir
Seyitgazi'de ve Malatya civarında yaşamaktadır.
Kendisi Ayasofya Kilisesine (camiine) giren ve o zamanın düşman
komutanı Leo'nun korkusuna sebep olan seyyiddir.
Halen Manisa, Eskişehir, Amasya, Tokat, Sivas yörelerinde Battal Gazi soyuna ikrar
vermiş bu ocaktan olan Aleviler vardır.
Battal Gazi Destanının (battalnamenin)
özeti
Bir gün Hz. Muhammed ashabiyle otururken
vahiy gelmediğinden bahisle güzel mevzulardan konuşulmasını ister. Ashabdan
Abdülvehhab, Rum vilayetinden bahseder. O anda gelen vahiyde bu vilayetin iki
yüzyıl sonra Cafer adında bir yiğit tarafından Müslüman edileceği bildirilir.
Hüseyin Gazi, peygamber soyundan bir kişidir. Malatya'ya yerleşmiştir
Malatya'nın önde gelen kişilerindendir. Bir oğlu vardır ve adı Cafer'dir...
Hüseyin Gazi, bir av esnasında Rum beylerinden Mihriyayil tarafından hile ile öldürülür. Cafer genç bir delikanlı iken babasının katillerini öldürür ve Serasker olur. Bundan sonra Kayser ordularıyla yapılan iki savaşta Cafer üstün başarılar gösterir ve Malatya beylerinin güvenini kazanır. Kayser, Ahmer komutasındaki bir başka orduyu Malatya üzerine gönderir. Cafer, Ahmer'le yaptığı ferdi mücadeleyi kazanır. Bunun üzerine Ahmer, Müslüman olur. Kendisine Cafer tarafından «AHMET» ismi verilir. Ahmet de Cafer' e «Battal» ismini verir.
Bu andan itibaren Battal Gazi Bizanslarla girdiği sayısız savaşta gösterdiği kahramanlıklar destansı bir dille anlatılır.
Artık Anadolu'da Müslümanlar açısından Bizans tehlikesi bertaraf edilmiş Battal gazi de Medine'ye yerleşmiştir. Ancak Battal Gaziden aman dilemiş Kayser Kanatur, Battala verdiği sözü unutur ve Malatya üzerine ordu gönderir. Ordu şehri yakıp yıkar Battal durumu işitince topladığı ordu ile Kayser ile savaşır. Kayser Nesih kalesine saklanır. Battal kaleyi kuşatır. Kale duvarının dibinde dinlenmek amacıyla uzanır ve uyur. Kaleden Battalın uyuduğunu gören Kayser ‘in kızı O'na âşık olur. Gelmekte olan Bizans ordusundan haberdar etmek için bir not yazar ve bu notu taşa sararak O'na atar. Uyandırmak için âşığı tarafından atılan taş Battalın başına değer ve Battalı öldürür. Prenses Battalın öldüğünü görünce kederinden kendi hançeri ile kendini öldürür.
Hüseyin Gazi, bir av esnasında Rum beylerinden Mihriyayil tarafından hile ile öldürülür. Cafer genç bir delikanlı iken babasının katillerini öldürür ve Serasker olur. Bundan sonra Kayser ordularıyla yapılan iki savaşta Cafer üstün başarılar gösterir ve Malatya beylerinin güvenini kazanır. Kayser, Ahmer komutasındaki bir başka orduyu Malatya üzerine gönderir. Cafer, Ahmer'le yaptığı ferdi mücadeleyi kazanır. Bunun üzerine Ahmer, Müslüman olur. Kendisine Cafer tarafından «AHMET» ismi verilir. Ahmet de Cafer' e «Battal» ismini verir.
Bu andan itibaren Battal Gazi Bizanslarla girdiği sayısız savaşta gösterdiği kahramanlıklar destansı bir dille anlatılır.
Artık Anadolu'da Müslümanlar açısından Bizans tehlikesi bertaraf edilmiş Battal gazi de Medine'ye yerleşmiştir. Ancak Battal Gaziden aman dilemiş Kayser Kanatur, Battala verdiği sözü unutur ve Malatya üzerine ordu gönderir. Ordu şehri yakıp yıkar Battal durumu işitince topladığı ordu ile Kayser ile savaşır. Kayser Nesih kalesine saklanır. Battal kaleyi kuşatır. Kale duvarının dibinde dinlenmek amacıyla uzanır ve uyur. Kaleden Battalın uyuduğunu gören Kayser ‘in kızı O'na âşık olur. Gelmekte olan Bizans ordusundan haberdar etmek için bir not yazar ve bu notu taşa sararak O'na atar. Uyandırmak için âşığı tarafından atılan taş Battalın başına değer ve Battalı öldürür. Prenses Battalın öldüğünü görünce kederinden kendi hançeri ile kendini öldürür.
Bunlar büyük kahramanlar. İsimleri
şehirlere, kasabalara verilen büyük kahramanlar…
Nur
içinde yatsınlar…
Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder