3 Şubat 2018 Cumartesi




Battal Gazi veya Seyyid Battal Gazi

nazanss.blogspot.com


8. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve hakkında çeşitli inanışlar bırakmış bir liderdir.

Battal Gazi ve destanı Anadolu’nun Türkleştirilmesi ve Müslümanlaştırılması döneminde Bizanslılarla yapılan mücadelelerin ortaya çıkardığı kahraman ve bu kahramanın yiğitliğini anlatan hikâyesidir.

Anadolu'ya Türk akınları 359 yılında Hun akınları ile başlamıştır.
VII. Yüzyıl başlarında İslamiyet’in doğuşu ile birlikte güçlenen İslam devleti Anadolu' akınlar yapmaya başlamış,
Abbasiler döneminde İslam’ı seçen Türklerden oluşturulan İslam ordularının Anadolu akınları VIII. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yoğunlaşarak devam etmiştir.

1071 yılına gelinceye kadar Anadolu’nun doğu sınırları
Müslümanlarla Bizanslılar arasında sık - sık el değiştiren bölgeler olagelmiştir.
Özellikle Tarsus-Malatya doğrultusunda çizilecek hattın kuzey ve güneyi büyük ölçüde devamlı mücadele sahası olan bir bölge idi.

Battal Gazi Destanı bu tarihsel bağlamda doğmuştur.




Battal Gazi’yi hepimiz biliriz. Öyle olmuştur ki, Battal Gazi denilince aklımıza Cüneyt Arkın gelir. Ben bir yazar olarak itiraf etmek zorundayım ki, Battal Gazi’ye ait hiçbir kitap okumamışım. Tarihi bilgilerimizin haricinde özel bilgim yok.
Bütün bildiklerim, Battal Gazi sinema filmleridir.
İzlediğim Battal Gazi filmleri çok heyecanlı olurdu, nefeslerimiz kesilirdi. Bu filmler; Battal Gazi efsanelerinden esinlenilerek çekilmiş dizi sinema filmleriydi.

Battal Gazi’nin kahramanlık hikâyelerini içeren filmlerinin haricinde, Battal Gazi Destanı olduğunu da hep bilmişimdir ama ne yazık ki, okumamıştım…
Battal Gazi hakkında resmi anlatıda şöyle yazıyor.

Sanılanın aksine Türk değil, Arap'tır.
Emevilerin Anadolu'nun doğusunu fethetmesi ile oraya yerleşmiş bir Arap ailenin oğludur.
Battal Gazi, Malatya'da doğmuştur.
Doğduğu ve yaşadığı evin yeri halen mevcuttur.
Yıkıntı halinde korunmaktadır.
Uzun yıllar halka yemek dağıtılan hayrat yeri olarak kullanılmıştır.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde bahsedilmektedir.
Battal Gazi hakkında bugüne ulaşabilmiş kaynaklar sadece mesnevi tarzı yazılmış, birbirini hem destekleyen hem de çelişen olgular içeren destanlar ve halkın hafızasında kalmış olan bilgilerdir.
Battal Gazi Destanı'nda ve halk hikâyelerinde, Emeviler zamanında Arap ordusuyla birlikte İstanbul'u kuşattığı anlatılmaktadır.
Kuşatma hem denizden hem karadan yapılmış, fakat başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Destanda Battal'ın düşmanı, Arap komutanına oyun oynayıp kuşatma başladığında İstanbul'a geçerek imparatorluğunu ilan eden İmparator Leon'dur.
Arap tarihinde II. İstanbul kuşatmasının tarihi 717-718 olarak belirtilmektedir.
Bizans tarihindeki veriler de bu tarihi doğrular niteliktedir.
Ayrıca Bizans tarihinde İmparator III. Leon'un tahta çıkma tarihi 717 olarak belirtilmiştir, bundan dolayı destandaki Leon'un İmparator III. Leo İsauryalı olma olasılığı üzerinde durulmaktadır.
Destanda Battal Gazi'nin kuşatma sırasında yirmili yaşlarında olduğu söylendiği için, Battal Gazi'nin doğum yılının 690-695 civarı olmasının olası olduğu düşünülmektedir.
Battal Gazi'nin 740 yılındaki Afyon (Akroinon) Savaşı'nda öldüğü konusunda tarihçiler mütabakata varmışlardır.
740 yılında Eskişehir'in Seyitgazi ilçesi yakınlarında savaşta aldığı yara sebebiyle şehit olmuştur.
Anadolu'da İslam’ın yayılmasına büyük katkıları olmuştur.
Seyyid Battal Gazi Muhammed'in torunudur.
Kendisi Emevi komutanı değildir. Emevi ordusunda görev almıştır.
Abdulvehab Gazi, Muhammed'in de aldığı emaneti yaklaşık iki yüzyıl sonra Seyyid Battal Gaziye teslim etmiştir.
Seyyid Battal Gazi Aleviler için serçeşmedir.
Seyyid Battal Gazi'nin torunları Amasya Merzifon'da, Eskişehir Seyitgazi'de ve Malatya civarında yaşamaktadır.
Kendisi Ayasofya Kilisesine (camiine) giren ve o zamanın düşman komutanı Leo'nun korkusuna sebep olan seyyiddir.
Halen Manisa, Eskişehir, Amasya, Tokat, Sivas yörelerinde Battal Gazi soyuna ikrar vermiş bu ocaktan olan Aleviler vardır.


Battal Gazi Destanının (battalnamenin) özeti

Bir gün Hz. Muhammed ashabiyle otururken vahiy gelmediğinden bahisle güzel mevzulardan konuşulmasını ister. Ashabdan Abdülvehhab, Rum vilayetinden bahseder. O anda gelen vahiyde bu vilayetin iki yüzyıl sonra Cafer adında bir yiğit tarafından Müslüman edileceği bildirilir. Hüseyin Gazi, peygamber soyundan bir kişidir. Malatya'ya yerleşmiştir Malatya'nın önde gelen kişilerindendir. Bir oğlu vardır ve adı Cafer'dir...
Hüseyin Gazi, bir av esnasında Rum beylerinden Mihriyayil tarafından hile ile öldürülür. Cafer genç bir delikanlı iken babasının katillerini öldürür ve Serasker olur. Bundan sonra Kayser ordularıyla yapılan iki savaşta Cafer üstün başarılar gösterir ve Malatya beylerinin güvenini kazanır. Kayser, Ahmer komutasındaki bir başka orduyu Malatya üzerine gönderir. Cafer, Ahmer'le yaptığı ferdi mücadeleyi kazanır. Bunun üzerine Ahmer, Müslüman olur. Kendisine Cafer tarafından «AHMET» ismi verilir. Ahmet de Cafer' e «Battal» ismini verir.
Bu andan itibaren Battal Gazi Bizanslarla girdiği sayısız savaşta gösterdiği kahramanlıklar destansı bir dille anlatılır.
Artık Anadolu'da Müslümanlar açısından Bizans tehlikesi bertaraf edilmiş Battal gazi de Medine'ye yerleşmiştir. Ancak Battal Gaziden aman dilemiş Kayser Kanatur, Battala verdiği sözü unutur ve Malatya üzerine ordu gönderir. Ordu şehri yakıp yıkar Battal durumu işitince topladığı ordu ile Kayser ile savaşır. Kayser Nesih kalesine saklanır. Battal kaleyi kuşatır. Kale duvarının dibinde dinlenmek amacıyla uzanır ve uyur. Kaleden Battalın uyuduğunu gören Kayser ‘in kızı O'na âşık olur. Gelmekte olan Bizans ordusundan haberdar etmek için bir not yazar ve bu notu taşa sararak O'na atar. Uyandırmak için âşığı tarafından atılan taş Battalın başına değer ve Battalı öldürür. Prenses Battalın öldüğünü görünce kederinden kendi hançeri ile kendini öldürür.

Bunlar büyük kahramanlar. İsimleri şehirlere, kasabalara verilen büyük kahramanlar…
Nur içinde yatsınlar…

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder