22 Şubat 2018 Perşembe








Dikkat  – Onlar Dahi Çocuklar

nazanss.blogspot.com




Ben bir turizmciyim aynı zamanda. Benim Housekeeper arkadaşlarımdan biri olan
Hacı’nın oğlu benim böyle bir araştırma yapmama neden oldu. Çok fazla zeki olan bu çocuğu her gördüğümde şaşkınım. Daha iki yaşında rakamları tanıyordu, kendi kendine okuyordu, cevabı zor soruları cevaplandırıyordu. Hani aklı vücuduna fazla geliyor denilir ya öyleydi. Annesi ne yapacağını bilmez halde, bir dakika dahi yerinde durmayan oğlu ile uğraşıyordu.
Yıllarla birlikte bu haşarı bir o kadar akıllı çocuğun, bu üstün zekâlı yavrunun, okul zamanı geldiğinde bir sürü şeyler yaşandı. Çocuk okuldaki arkadaşlarından çok farklıydı. O okuyordu, matematikde dahiydi, her konuya vakıftı ve her şeyden çabuk sıkılıyordu. Ne yapacaklarını bilemiyordu, Hacı ve Sevil. Şaşırmışlardı. Onların bu halleri bende bu konuya ilgi duymama sebep oldu…
Ben birçok araştırma yapmaya karar verdim.

İlk başta üstün zekâlı çocuklar nasıl oluyordu?

Yaygın kabul gören zekâ testlerinde 130 ve üzeri puan alan çocuklar üstün zekâlı, 140’ın üzerinde puan alanlar dahi kabul edilirmiş.

Ancak her üstün zekâlı çocuk bu testlerde zekâ düzeyini tam olarak yansıtamayabilirmiş.

İlgimi çeken bu konuda araştırmalara başladım. Şaşırdığım çocuklardan bazılarını sizlere paylaşmak istedim.

Bir deha:
Yürümeye altı aylık başladı,
Bir yaşında konuştu,
Üç yaşında gördüklerini üç boyutlu çizmeye başladı,
Yaşıtları ilkokula başladığında o lise son kimya sorularına cevaplar veriyordu.
Şimdi yedi yaşında;
O şimdi bir üniversite öğrencisi…
O Singapurlu bir anne ile İrlandalı bir babanın oğlu.
Onun ismi Ainan Celeste ve o dünyanın en küçük üniversite öğrencisi…

Bir başkasından da söz etmek istiyorum.
Dört yaşında roman okumaya başladı.
İki kitabına üçüncüyü ekledi.
Fantastik konular işledi.
‘Her çocuk kitap yazabilir diyor ve ilave ediyor; Sorun ellerimizin beynimize göre yavaş kalması… İnsanlar saniyede kırk kelime duyabilir, 120 kelime düşünebilir ama sadece iki kelime yazabilir.
İngiltere’de 11 yaşındaki dahi çocuk Michael Dowling, üç dil öğrendi…
İngilizceyi çok etkin kullanıyor.
Dowling 170 puanlık IQ’su sayesinde yunanca, Latince ve İbranice biliyor.
Çince öğreniyor…
Boş zamanlarında fizik çalışıyor.

Bunlar beni çok şaşırttı. Böyle o kadar çok örnekler okudum ki… Bizde üstün zekâlı çocukları biliriz. Bazılarını okumuşuzdur,  ya da anlatılmıştır. Böyle birebir içinde olunca daha ciddi araştırmalar yapmak durumunda kalıyorsunuz.

Bu zeki çocukların; AQ – EQ – SQ yüksek oluyormuş.
Zekâ,
Pratik zekâ,
Kıvrak,
Zekâ sözel,
Tehlike anında pratik,
Zekâ yapay,
Zekâ yaratıcı,
Zekâ bölümü,
Zekâ derecesi,
Zekâ geriliği,
Zekâ katsayısı,
Zekâ oyunları

Bir açıklama da şöyle:
a)      Zekâ tanımları,
b)     IQ tanımları,
c)      EQ tanımları,
d)     SQ tanımlarının detaylı anlatımları…

IQ; kişisel zekâmızdır.
Beyinsel zekâmızdır.
Doğuştan gelen bir özelliktir.
Bunu zamanla yükseltme oranımız diğer zekâlara göre daha az konumdadır.
IQ beynimizin sol lob undan!
Burada ‘beyin-lob’ bunlardan söz edilecektir. Ve geniş şekilde bilgi verirken bir anda bilgi almak için çocuklardan herhangi birine de soru sorulabilinecektir.
Beynimiz, dikey olarak 2 ana bölümden oluşur ve kalıcı öğrenme bu ikisinin kullanılmasıyla gerçekleşir.

Bir tanımlama;
Beyninin her iki yarısını da etkili bir şekilde kullanabilen ve gerektiğinde birinden diğerine kolaylıkla geçebilen insan’ başarılı biridir.
Beyin hücreleri arasındaki bağlantıları gelişmemiş insanlar, beyinlerine ne kadar bilgi yığmış olurlarsa olsunlar; ‘düşünce, muhakeme ve akıl yürütme becerileri gelişmemekte, bu yüzden de eğitilmiş olarak kabul görmemektedirler.
Beynimizin sol lob’u; daha çok matematik, dil, sayılar, konuşma, analiz ağırlıklıdır.
Mantıkla hareket eder.
Statiktir ve detaycıdır.

Sağ lob ise;
Hayal gücü, renkler, sanat, ritim, boyut, sentez ağırlıklıdır.
Sağ lob, sol lob’a göre daha çabuk ve etkili öğrenir.
Mucitlerin ve sanatçıların ağırlıklı olarak beyinlerinin sağ lob’larını kullanırlar.

EQ; Kişilerin duygusal zekâları…
Sözel konularda daha başarılı olurlar ve beynin sağ lob. Kullanırlar.
Kişilerin çevre ile iletişimini sağlaması EQ’ un genel özelliklerinden olmaktadır.
Kişilerle olan ilişkimizi düzenlemekte bunu kullanabiliriz.
Duygusal zekâ IQ ya göre daha fazla arttırabilmek imkânımız vardır.
Bunu çocuklukta etrafa konuşmayan bir kişinin ilerde çevresi ile daha iyi ilişkiler kurduğunu fark etmişizdir.
Buna örnek olarak kendimizi de gösterebiliriz.
Gün geçtikçe çevremizle daha iyi diyaloglar kurabiliyoruz.
Buda EQ’ un daha rahat geliştiğini gösteriyor. Çevremiz ile diyaloglara özen gösterip sorunları çözebiliriz.

SQ; Kişilerin ruhsal zekâsıdır.
Kişiler bunu kendi içlerindeki ruhsal denge, ruhsal zekâ olarak tanımlayabiliriz.
SQ, bizim IQ ve EQ değerlerinin toplamı olarak da değerlendirebiliriz.
Ruhsal dengemizi sağlamak için IQ ve EQ’ un düzenli olması gerekir.
Yine aynı şekilde eşitliğin diğer tarafı yani SQ artığı takdirde IQ ve EQ düzeyinde de artma meydana gelecektir.
Bunu ise EQ ya göre daha çok yükseltebiliriz.

Kısaca;
Sağ beyin (lob); Duygusallığı, yaratıcılığı, seslere ve renkle, hayal gücüne, sezgilere ve soyut algılamalara daha yatkın çalışırken,
Sol beyin (lob); mantıklı, sistematik ve analitik düşünmeye, yazı ve sayılara, ölçme – değerlendirme ve eleştirmeye daha yatkın olar çalışmaktadır.

  1. Bununda bir örneğini verelim; Zeki ama başarısız insan görmek çok zor değildir. Bunun sebebi EQ dur. Çevresi ile iyi bir iletişim kuramadığından dolayı ders çalışması gerektiği konularda başarısız kalır.

  1. Zeki olmayan fakat başarılı kişilerin temel kaynağı da buna dayanmaktadır. Çevre ile ilişkileri iyi olan EQ yüksek olan kişilerde de başarılı olamadıkları olun bunun sebebi!

  1. SQ dur. Ruhsal dengesini sağlayamadığından dolayıdır.

Minik bir hatırlatma;
IQ sorunlarda tepkisiz kalır. Tepki vermez.
EQ şaşırır ama ne yapacağı konusunu tam olarak çözemez.

SQ bu iki zekânın kavramı olduğundan dolayı sorunu çözer. Bir hatırlatma daha;
Zekâ çeşitleri bununla sınırlı değildir.
Daha birçok zekâ çeşitleri bulunmaktadır.
En çok karşımıza çıkan ve bize gerekli olan bu üç zekâ çeşididir.
Burada en önemli söz şu olmalıdır.

‘Kullanılan özellikler artar, kullanılmayan özellikler azalar hatta yok olur.’

Zekâ tanımını yapmaya devam ettiğimizde:

Zekâ; Kişinin zihinsel becerileri ve bilgi dağarcığını öğrenmek, problem çözmek ya da toplumda değer gören sonuçlara ulaşmak için kullanabilmesi olarak tanımlanıyor.

Zekâ testi nedir?
Kişilerin zihinsel becerilerini ölçebilmek ve onları zihinsel beceri konusunda diğer insanlarla karşılaştırabilmek amacıyla geliştirilen ölçümlerdir.

Minik bir bilgi; (tarih)
Zekâya ilişkin öne sürülen ilk fikirler ve kişilerarası zihinsel becerileri karşılaştırabilme motivasyonu(isteklendirme) tarih öncesinde 2200’lü yıllara dek uzanıyor.

Bu tarihlerde, Çinli hükümdarların hizmetçi alımlarında geniş çaplı yetenek testleri uygulatıldıkları biliniyor.

Araştırdıkça bu konu ile ilgili çok bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Ben Hacı’nın oğlunun fazla akıllı olmasından esinlendim, araştırdım. Kimbilir sizlerinde komşularınızda, ya da akrabalarınızda belki de kendi evinizde böyle dahi çocuklar vardır.

Çiçeğe, suyunu, güneşe olan sevdasını kesmesseniz, solmaz, yaşar, büyür ve güzelleşir… Akılda aynı.
Üzerinde durulmazsa, körelecektir.
Ya da akıl başka zararlı şeylere kayacaktır.
Bilinen bir şey varsa, böyle farklı çocuklara çok dikkat edilmesi gerektiğidir.


Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder