Köpekleri
Anlayabiliyor musunuz?
nazanss.blogspot.com
O
sadece sevilmek ve sevmek istiyordu.
Başkasını
bilmiyordu.
Daha
çocuk hatta çok çocuk neredeyse bebek.
Görüntü
büyük, kendi küçük.
Bir
bebek düşünün altı yedi aylık olsun hatta daha da ileri gidelim yaşına yakın
diyelim.
Ne
ister?
Karnı
tok olsun ister, altı temiz olsun ister birde sevgi ve şefkat bekler.
Ayrıca
hani çocuk hani bebek ya en çok da oyun oynamak ister.
Yürüyebilse
koşmak ister,
Emekleyebilse
emeklemek ister.
Sevindi
mi zıplamak,
Kollarını
hareket ettirmek,
Küçük
küçük çığlıklar atmak,
Yerinde
sallanmak,
Diş
çıkardığında akan salyalarına aldırmadan gülmek ister.
Bebek
der mi;
Etrafı
rahatsız etmeyeyim gürültü yapmayayım.
Canım
acıyor etrafımdakiler kızmasın ağlamayayım.
Der
mi karnım acıktı, susadım, uykum geldi…
Konuşamıyorum
da o zaman ne yaparım?
Sonra
derki;
Ağlarım.
Beni anlarlar.
Annem
koşar, babam gelir büyüklerim zaten gözümün içine bakıyorlar.
Açmıyım,
terledim mi, susadım mı altım mı ıslak?
Peki
ya Belda ne yapsın?
Peki
ya o?
Peki
ya onlar?
Bunları
yapamazlar.
Ağlayamazlar,
bağıramazlar.
Çünkü
onlar bebek yâda çocuk ama insan değiller.
Onlar
köpekler.
Konuşamıyorlar,
dertlerini anlatamıyorlar.
Oynamak
istiyor,
Sevsinler
istiyor,
O
çevresindekilere yaklaşmak, koklamak, boyunlarına atlamak istiyorlar.
Onun
derdi sevilmek.
Bütün
küçüklerin içgüdülerinde sevgi şefkat isteği yok mudur?
O
farkı fark edemez ki?
O
elbette konuşmayı bilmiyor.
O
bebek.
O
ağlamayı da tam kıvıramıyor.
Onun
bildiği havlamak.
Sesi
de gür.
Sesi
yüksek çıkınca, susturuluyor.
Neden;
Diğerleri
rahatsız oluyor.
Beni
sevin diyerek yaklaştığında diğerleri korkuyor bağırıyor.
O
zaman o daha da çok korkuyor, nasıl belli ediyor? Havlıyor.
Onun
iletişimi o şekilde…
Öpmek
eylemi onda yalama olarak vukuu buluyor ki bunu kimse istemiyor.
Yaladı beni Hay Allah
Ne
yapsın yanağınıza bir buse mi kondursun?
Yapabilse
inanın yapar.
BURADA ÇOK ÖNEMLİ BİR
AYRINTI VAR.
O
sevgiyi biliyor. Bildiği sevgiyi içinde tutmasını bilmiyor.
Saçmak
istiyor, dokunmak, koklamak istiyor.
Yanınızda
oturmak istiyor.
Heyhat!
Beklediğine
bakın;
İnsanı
tanımadan!
Ve
diyor ki;
“Ben severim sizi birazcık beni severseniz.
Ben çok gayret ederim, yapımda olmadığı halde
terbiye edilmeyi öğrenirim.
Benimle oynamak için yüz kere atsanız da topu
gider getiririm.
Sizinle koşarım, yürürüm, tasmamı
çekiştirseniz, canım acısa bile sesimi çıkartmam.
Siz uyuyun ben sizi korurum.
Kapınızın önünde beklerim.
Siz yemek yerken sadece size bakarım.
Siz vermezseniz açsam bile sesimi çıkartmam,
Tuvaletim gelse, siz eve çok geç gelseniz bile
yapmam, beklerim.
Çünkü siz beni eğittiniz.
Bana önem verdiniz.
Benim sağlığım için aşılarımı yaptırdınız.
Beni yıkıyorsunuz,
Bana zaman ayırıyorsunuz.
Ben sizin için her şeyi yaparım.
BEN
SİZİN İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM.
Şimdi
bir soru sormak istedim sizlere.
Bizim
için birçok fedakârlık yapanları takdir ediyor muyuz?
Bizim
keyfimizi bozacak olanlara tahammül ediyor muyuz?
VE SAYFALARCA
YAZILACAK KIYASLAMALAR.
Belda
benim yeğenim Ahenk’in köpeği.
O
evladım diyor, çocuğum diyor.
Tıpkı
Jale gibi.
Tıpkı
Demet gibi,
Tıpkı
Mine gibi,
Tıpkı
Ecem gibi...
İsimlerini
saymakla bitiremeyeceğim yüreklerindeki sevgilerini vermekten kaçınmayan
kıymetli onlarca insanlar gibi…
Fatihcan’ın
bir arkadaşı;
“Köpeğimle
birlikte iken huzurlu oluyorum. Ne stresim kalıyor, ne kızgınlığım.” Demiş.
Elif’in
bir arkadaşı;
“O
bana yaşamın yaşanır hale gelmesini sağlıyor.” Diyormuş.
Bir
başkası da;
“Ben
yalnız değilim, benim köpeğim var o benim can dostum” diyor.
Ne
mutlu bu insanlara.
Yüreklerinde
güzellikleri taşıyorlar ve tükenmesine izin vermemişler.
Elif’i
ve Fatihcan’ı böyle güzel dostlarıyla büyüttük.
Bir
süredir yoklar.
Yakında
yeni bir dostumuz gelecek ve biz ailecek sabırsızlıkla bekliyoruz.
Benim
çocuklarıma sevgi kelimesinin değerini, içinde barındırdığı hasletleri biz
öğretirken onlarında katkısı çok olmuştur, muhakkak…
Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder