5 Şubat 2018 Pazartesi




Köpekleri Anlayabiliyor musunuz?

nazanss.blogspot.com



O sadece sevilmek ve sevmek istiyordu.
Başkasını bilmiyordu.
Daha çocuk hatta çok çocuk neredeyse bebek.
Görüntü büyük, kendi küçük.

Bir bebek düşünün altı yedi aylık olsun hatta daha da ileri gidelim yaşına yakın diyelim.
Ne ister?
Karnı tok olsun ister, altı temiz olsun ister birde sevgi ve şefkat bekler.
Ayrıca hani çocuk hani bebek ya en çok da oyun oynamak ister.

Yürüyebilse koşmak ister,
Emekleyebilse emeklemek ister.
Sevindi mi zıplamak,
Kollarını hareket ettirmek,
Küçük küçük çığlıklar atmak,
Yerinde sallanmak,
Diş çıkardığında akan salyalarına aldırmadan gülmek ister.

Bebek der mi;
Etrafı rahatsız etmeyeyim gürültü yapmayayım.
Canım acıyor etrafımdakiler kızmasın ağlamayayım.
Der mi karnım acıktı, susadım, uykum geldi…
Konuşamıyorum da o zaman ne yaparım?

Sonra derki;

Ağlarım.
Beni anlarlar.
Annem koşar, babam gelir büyüklerim zaten gözümün içine bakıyorlar.
Açmıyım, terledim mi, susadım mı altım mı ıslak?

Peki ya Belda ne yapsın?
Peki ya o?
Peki ya onlar?
Bunları yapamazlar.
Ağlayamazlar, bağıramazlar.

Çünkü onlar bebek yâda çocuk ama insan değiller.
Onlar köpekler.

Konuşamıyorlar, dertlerini anlatamıyorlar.
Oynamak istiyor,
Sevsinler istiyor,
O çevresindekilere yaklaşmak, koklamak, boyunlarına atlamak istiyorlar.
Onun derdi sevilmek.
Bütün küçüklerin içgüdülerinde sevgi şefkat isteği yok mudur?
O farkı fark edemez ki?

O elbette konuşmayı bilmiyor.
O bebek.
O ağlamayı da tam kıvıramıyor.
Onun bildiği havlamak.
Sesi de gür.
Sesi yüksek çıkınca, susturuluyor.
Neden;
Diğerleri rahatsız oluyor.
Beni sevin diyerek yaklaştığında diğerleri korkuyor bağırıyor.
O zaman o daha da çok korkuyor, nasıl belli ediyor? Havlıyor.
Onun iletişimi o şekilde…
Öpmek eylemi onda yalama olarak vukuu buluyor ki bunu kimse istemiyor.
Yaladı beni Hay Allah
Ne yapsın yanağınıza bir buse mi kondursun?
Yapabilse inanın yapar.

BURADA ÇOK ÖNEMLİ BİR AYRINTI VAR.

O sevgiyi biliyor. Bildiği sevgiyi içinde tutmasını bilmiyor.

Saçmak istiyor, dokunmak, koklamak istiyor.
Yanınızda oturmak istiyor.
Heyhat!
Beklediğine bakın;
İnsanı tanımadan!

Ve diyor ki;
“Ben severim sizi birazcık beni severseniz.
Ben çok gayret ederim, yapımda olmadığı halde terbiye edilmeyi öğrenirim.
Benimle oynamak için yüz kere atsanız da topu gider getiririm.
Sizinle koşarım, yürürüm, tasmamı çekiştirseniz, canım acısa bile sesimi çıkartmam.
Siz uyuyun ben sizi korurum.
Kapınızın önünde beklerim.
Siz yemek yerken sadece size bakarım.
Siz vermezseniz açsam bile sesimi çıkartmam,
Tuvaletim gelse, siz eve çok geç gelseniz bile yapmam, beklerim.
Çünkü siz beni eğittiniz.
Bana önem verdiniz.
Benim sağlığım için aşılarımı yaptırdınız.
Beni yıkıyorsunuz,
Bana zaman ayırıyorsunuz.

Ben sizin için her şeyi yaparım.

BEN SİZİN İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM.

Şimdi bir soru sormak istedim sizlere.

Bizim için birçok fedakârlık yapanları takdir ediyor muyuz?
Bizim keyfimizi bozacak olanlara tahammül ediyor muyuz?

VE SAYFALARCA YAZILACAK KIYASLAMALAR.

Belda benim yeğenim Ahenk’in köpeği.
O evladım diyor, çocuğum diyor.
Tıpkı Jale gibi.
Tıpkı Demet gibi,
Tıpkı Mine gibi,
Tıpkı Ecem gibi...
İsimlerini saymakla bitiremeyeceğim yüreklerindeki sevgilerini vermekten kaçınmayan kıymetli onlarca insanlar gibi…

Fatihcan’ın bir arkadaşı;
“Köpeğimle birlikte iken huzurlu oluyorum. Ne stresim kalıyor, ne kızgınlığım.” Demiş.
Elif’in bir arkadaşı;
“O bana yaşamın yaşanır hale gelmesini sağlıyor.” Diyormuş.
Bir başkası da;
“Ben yalnız değilim, benim köpeğim var o benim can dostum” diyor.

Ne mutlu bu insanlara.
Yüreklerinde güzellikleri taşıyorlar ve tükenmesine izin vermemişler.

Elif’i ve Fatihcan’ı böyle güzel dostlarıyla büyüttük.
Bir süredir yoklar.
Yakında yeni bir dostumuz gelecek ve biz ailecek sabırsızlıkla bekliyoruz.
Benim çocuklarıma sevgi kelimesinin değerini, içinde barındırdığı hasletleri biz öğretirken onlarında katkısı çok olmuştur, muhakkak…


Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder