9 Eylül 2017 Cumartesi



6 His



Önceden Ne Olacağını Tahmin Ediyorsanız
Altıncı Hissiniz Kuvvetlidir.



nazanss.blogspot.com






Bazen kendimize şaştığımız olur. Biliriz.
Hiç olmadık zamanlarda bazı olayları daha önceden hissedebiliriz, ya da olmadık zamanlarda hatırlar ona göre hareket ederiz.
Buna altıncı his deniliyormuş.
O zaman her insanın altıncı hissi olduğunu düşünebiliriz.
Bazıları bu yeteneklerinin üstüne gitmiş olabilir daha ziyade kullanmak için düşünmüş, uygulamış ya da bir çeşit uğraşmış çok emek vermiş olabilirler.

Altıncı his nedir?
Resmi şöyle tanımlanıyor:
Altıncı his, bir kişinin önceden ne olacağını tahmin etme hissidir.

Diğer beş his dokunma,
tatma,
koklama,
duyma ve görme hisleri her sağlıklı insanda mevcut iken altıncı hissin varlığı bilimciler tarafından kabul edilmemektedir.

Benim yakınlarım altıncı hissin çok kuvvetli derler.
Belki bir iki şeyi isabet edercesine bilmişimdir ama bence hepsi bu kadar.

İnsanoğlu meraklıdır.
Meraklıyızdır. Her şeyi her zaman merak ederiz.
Merak! İçinde ne kadar çok anlam saklıdır değil mi? Merak etmek!
İleriyi ise elbette çok merak ederiz.
Hepimiz nerede ise bir kahve falına baktırmışızdır. Söylenenlerin olacağını hayal etmek isteriz.
Bize güzel şeyler söylensin isteriz.
Umut etmek isteriz.

Yarınlarımızı merak ederiz.
Medyumlara karşı bütün insanların ilgisi vardır. Medyumlar hepimiz için özel insanlardır.
Onların duyular dışı sezgileri olduğunu biliriz.
Geleceğini de gördüğünü ya da hissettiğini de bildiğimizden merak ederiz.

Ya yarınlar deriz.
Biliriz bu tür insanların sezgileri çok kuvvetlidir.
Onlar geleceği göreceklerinden ya da bir şekilde bileceklerinden onlardan duymak isteriz.
Merak ederiz çünkü…

Tarih boyunca krallar, imparatorlar kâhinlere göre hareket etmişler.
Kehanetin Türkçe karşılığı ‘önbili’ olarak geçiyormuş.
Aslı Arapçaymış.
Kâhin için söylenen ise gaipten haber veren kişi.

Krallar meraklarından kâhinleri yanlarında tutarlarmış. Ne olacağını öğrenmek için.

Bir zamanlar kahve falına bakmışlığım vardır.
Yakınlarım ‘ne dersen çıkıyor’ derlerdi.
Bu belki de altıncı hissim kuvvetliymiş ya ondandır yâda tesadüftür.
Bazıları tesadüf der bazıları tesadüf diye bir şey yoktur der.

Kahve Osmanlı’ya kahveyi 1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa getirmiş.
Osmanlı’da kahve sevilmiş ve tabiki tiryakilik yapan keyfi olan kahve için yeni görevliler tutulmuş.
Kahve pişirmekle görevlendirilen kahvecibaşılar olmuş.
Bu bayağı önemli bir mevkiiymiş çünkü devlet ekranın kahvelerini yaparlarmış.
Bu görevin ne kadar önemli olduğunu şöylede düşünebilirsiniz;
Kahvecibaşılıktan sadrazamlığa yükselenler olmuş.
Söylemeden geçmemek lazım.
Sarayda da kahve falına bakılırmış.
Hele bilenlerin peşi hiç bırakılmazmış.

Merak her zaman telaş değildir.
Bazen rahatsız edici olabilirse de bazen de merak etmek iyidir.
Birini merak etmek ona önem vermektir, onu düşünmektir.




Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder