12 Eylül 2017 Salı

Saf Temiz Azla Mutlu Olma Yoluydu. Ve Bizler Neşeli Çocuklardık.



nazanss.blogspot.com





Karagöz’le Hacivat’ın komik sözleri çok hoşumuza giderdi… Ne saf, ne duru, ne temiz duygularmış, bir o kadarda temiz bir eğlence çeşidiymiş.
Taklitlerde komik olurdu.
Birde tef sesi aralarda gerçekten çok güzeldi.

Biz ilkokul çağlarında ‘o dönemdeki birçok çocuğun denediği gibi’ bizlerde Karagöz’ün ve Hacivat’ın suretlerini kalın kartonlara çizer keser ve boyardık.
Sonra kendimizce hazırladığımız perde ve mumlar!
Odada perdeleri kapatıp, karanlık yapardık. Perdenin arkasında iki kişi olurduk. Elimizde kartonların orta yerine yapıştırılmış çubuklarla onları oynatmaya çalışırdık.
Mahalledeki çocukları çağırırdık. Onlara izletirdik. Üstelik hiç parada almazdık.

Onlar kimdir, nerede yaşamışlardır, gerçekten var olmuşlar mıdır hiç bilmez, açıkçası merakta etmezdik.

Şimdilerde eskisi kadar ilgi görmüyor.  Bence çok yazık!
Çocuklarımızın bu güzelliğe ihtiyacı yok mudur? Bence vardır…

Karagöz ve Hacivat:
Taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunu
Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayalbaz deniliyormuş.
Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkar'mış.

Bu iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmiyormuş.

Bunlara karşın onlarla ilgili rivayetler varmış.
Ben bazılarını aktarmak istiyorum.

Halkbilimciler Karagöz'ün bazı oyunlarda Çingene olduğunu kendi ağzıyla itiraf etmesi, Bulgar gaydası çalması ve Evliya Çelebi'nin tanıklığına dayanarak Bizans imparatoru Konstantin'in Çingene seyisi Sofyozlu Bali Çelebi olduğunu ileri sürüyorlarmış.


Bir diğer rivayet ise Hacı İvaz Ağa ya da halka mal olan adıyla Hacivat ve Trakya'da bulunan Samakol köyünden demirci ustası Karagöz, Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşamış cami yapımında çalışan iki işçidir.
Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engellemektedirler.

Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni alırım" dediği cami mimarı, caminin vaktinde bitmemesine Karagöz ve Hacivat'ı şikâyet eder.
Bunun üzerine bu ikili başları kesilerek idam edilir.
Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen Şeyh Küşteri, ölümlerinin ardından kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar.
Bu sayede Hacivat ve Karagöz tanınır.

Hacivat'ın asıl adının Hacı İvaz olduğu söylenir. Hacivat karakteri düzeni temsil eder.
Oyunun oynandığı alana "Küşteri Meydanı" adı verilir.
"Şu ana kadar en komik gölge oyunu seçilmiştir" ve gölge oyunlarında akıllı kişi rolünü oynar.

Bizim çocukluğumuz belki şimdikiler kadar zengin ve gösterişli değildi, belki pahalı oyuncaklarımız yâda vakit geçirecek araçlarımız yoktu. Olan saf temiz azla mutlu olma yoluydu. Ve bizler neşeli çocuklardık.



Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder