6 Eylül 2017 Çarşamba

NUH Peygamberin Bereket Sembolü Olarak Gemiye Aldığı Kelaynakların Soyu Tükeniyor.


nazanss.blogspot.com




Yazıma bir dua ile başlayacağım.

Rahman suresi 5. Ayet
Kâinatta her şey, makro-mikro âlemde bir düzen içinde hareket eder. Dev yıldız kümelerinden atom, elektron âlemine tabiattan, insan vücuduna karadan denize her şeyde bir uyum, ahenk bütünün bir parçası olma özelliği vardır. Bu ahengi kuran Allah’tır.

Dünya ısınıyor, dünya değişiyor, dünya eskiyor derken birileri haksız değil.
Tabiat ana kızgın.
Küresel ısınma her dakika ısısını artırıyor.
Dikkat etmek gerekiyor.
Her şeye dikkat...
Saygı duymak gerekiyor.

Her şeye saygı en çokta bizden sonraki nesillere saygı duymalı, ona göre hareket etmeliyiz.

Sizlere basit bir soru soracak ve sonrasında daha detaylı yazmaya başlayacağım.

“Kelaynak kuşları neden yok oluyorlar?”

“Eee ne yapsınlar her yer ilaçlandı onların beslendikleri böcekler öldü bazı böcekler tamamen yok oldu. Onlarda yok olmaya başladı.”

Diyeceksiniz muhtemelen, bilenler.
Bazıları da;
“Nereden bilelim neden yok olduklarını”
Diyeceklerdir.
Hatta bu kuşları tanımayanlar da olacaklardır. İsimlerini de komik bulacak;
“Kelaynak Kuşu ne demek, ne komik isim ben öyle bir kuş olduğunu dahi bilmiyorum”
Diyenlere de rastlanacak.

Bir gerçek var oysa
Kelaynak Kuşları var, hep vardı ama hep var olamayacaklar.
Nedeni azalıyor olmaları.

Çareleri yok mu, ilaçlar daha az kullanılamaz mı?
Ya da ilaçlar daha az zarar verilecek şekilde üretilmez mi?

Mutlaka çareleri vardır. Dünyadaki her canlı bir sebeple yaratılmıştır.


Dünyada sadece Türkiye'de (Birecik-Urfa) ve Fas'da koruma altında az sayıda bulunuyor bu kuşlar.

Kelaynak kuşları çocukken aklıma takılanlardandır.
Nuh Peygamber bu kuşları bereket sembolü olarak görmüş gemiye almış.
Eski Mısırlıların hiyerogliflerinde yer alıyormuş bu kuşlar…
Sonra bu kuşlar 14 Şubat sevgililer gününde geliyorlarmış Urfa’ya…
Onlar bereket kuşları olarak bilindiğinden yumurtalarına hiç zarar verilmezmiş.
Onların gelişleri bayram gibi halkı sevindirirmiş hatta bazıları bereket getirecekler diye kutlamalar bile yaparlarmış.  

Beni şaşırtan halleriyse;
Nasıl oluyor bu kuşlar her sene Urfa’ya Birecik’e geliyorlar, sonra mevsim bitiyor doğruca Fas’a gidiyorlar.

Bunlar yolu nasıl buluyorlar.
Nasıl bu kadar uzun süre uçabiliyorlar.
Düşünün uçakla Urfa’dan Fas’a gitseniz ne kadar zamanda gidersiniz.  

Sonra isimleri de garip gelmişti.
Kelaynak.
Nasıl yani bunlar kel mi?
Evet kellermiş.
Bunu da öğrendim.
Üstelik yumurtadan ilk çıktıkların da değil de sonradan kel oluyorlarmış!
Koloni halinde yaşıyorlarmış.
Tek eşlilermiş.
Sadece eşi ile çiftleşiyormuş bay kelaynak…

Üzülerek söylüyorum:
Kelaynak kuşları;
Fas’ta 200 – Birecik’te 50 civarında kalmışlar.

Kızılderililerin sözlerini aktarmak istiyorum.

Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki?
Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir.
Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur.
Her şey birbirine bağlıdır.
Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.

Her şey aynı nefesten alır:
Hayvanlar, insanlar, ağaçlar...
Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar?
Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur; insanlar yalnızlıktan ölür.



Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder