13 Eylül 2017 Çarşamba

Muhibbi Kim Biliyor musunuz?


nazanss.blogspot.com





Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Bu muhteşem sözler muhteşem birine ait.
Ve bu muhteşem ismin:
‘Divan-ı Muhibbî’ adında bir de divanı varmış.

Türk divan şiirinin en başarılı ve en üretken şairi…
Gayet hacimli bir divanı var.
Divanında üç binden fazla beyit yer almakta…

Peki, Muhibbi ne demektir?

Muhip aşk ve sevgiyi kendinde sır eden - Muhabbeti bol olan…

Muhibbi – Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman’ın Muhibbi ismini almasını araştırdığımda güzel bir yazı ile karşılaştım. Sizlere aktarmak istiyorum.

Kanuni Sultan Süleymân Han 11 Haziran 1534'te Irakeyn seferine çıktığında 20 Temmuz’da Konya'ya geldi.

Burada otağını kurup birkaç gün kaldı.

Bu esnada Konya'da medfûn bulunan başta Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî olmak üzere velilerin kabirlerini ziyaret etti.

Kanuni, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî hazretlerinin türbesi yanında dervişlerin namaz kılacakları, Ariflerin dua edip yalvaracakları bir Mescid yaptırdı.

Ayrıca Bahaeddin Sultan Veled hazretlerine ait eski ve yıkık bir medreseyi tamir ettirip yeniledi.

Bu sırada Çelebi Hüsrev hazretleri de dâhil olmak üzere Mevlevi şeyhlerinin sohbet meclislerinde bulunup dualarına kavuştu.

Kanuni Sultan Süleymân Han, evliya dualarının da bereketi ile seferi zaferle neticelendirdi.

Bağdat’ı fethetti.

Buradaki İmam-ı A'zam Ebû Hanife hazretlerinin ve diğer velilerin türbelerini tamir ettirdi.

Dönüşte tekrar Konya'ya geldi.

Mevlânâ Hazretleri’nin türbedarı Osman Dede'nin sohbetlerinden bereketlenmek ve manen istifade etmek için onun birkaç sohbetinde bulundu.

Bu sırada memleket meselelerinden bazı müşküllerini arz eden Süleymân Han, o hususlarda kendisini rahatlatacak cevaplar aldı.

Sohbet esnasında kendisinde manevi coşkunluk hâlleri meydana geldi.

Bunları evliyayı sevmenin bir alâmeti bilen şanı yüce Padişah bundan sonra şiirlerinde "Muhibbi" mahlasını kullanmaya başladı.

Kanuni Sultan Süleymân bu arada Çelebi Hüsrev Efendi ile de çok defa sohbet etti.

Çelebi hazretleri bu sohbetlerde padişaha Mesnevi’nin ince, derin ve akılları hayrette bırakan mânialarından bahsetti.

Kanuni, işittiği, duyduğu bu gizli sırlardan öyle bir haz aldı ki, apayrı bir âlemde yaşadı.
Kendisini değişik hâller kapladı.
Kanuni bir ara Şeyh Hüsrev hazretlerine bu hâllerini arz edip hikmetini sordu.
Şeyh hazretleri;

“Bu çeşit manevi tesir ve kalp aydınlığı başka meclislerde hâsıl olmaz. Ancak gönül sâhiplerinin, Allahü teâlânın sevdiklerinin yüksek meclislerinde ele geçer.”

Diye cevap verdi.


Tarihi araştırdıkça öğrendikleriniz en pahalı mücevherler değerinde…



Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder