11 Eylül 2017 Pazartesi



Dünyanın İlk Kadın Yazarı ve Şairi
Enheduanna


nazanss.blogspot.com



Dünyanın ilk yazarı, şairi kimdir biliyor musunuz?

İlk yazar olmak nasıl bir duygudur?
Anlamak benim için tabiki mümkün değil.
Üstelik şair.
Çok büyüleyici geliyor bana.
Onun yazdığı şiirlerini okuyunca inanın içim bir tuhaf oldu.

Bir ejderha gibi saldın ülkenin her yerine
ağzından saçılan zehri,
şimşek gibi gürledin yeryüzünde
ağaçlar ve bitkiler ve bilcümle yaratık
secdeye vardı önünde.

Sen taşkın bir selsin dağlardan inen,
Ah, her şeyden önce gelen,
Ay tanrıçası İnanna, cennetin ve dünyanın tanrıçası!
Ateşin kıvılcımlar saçıyor ve sıçrıyor halkımın üzerine.
Bir hayvana binmiş hanım,
An sana üstünlük veriyor, kutsal buyruklar
ve sen işte böyle davranıyorsun.
Bütün büyük ayinlerimizde sen varsın.
Ama kim anlayabiliyor ki seni gerçekten?

Çeviri: Ayten Mutlu

Gerçekten o kadar zaman önceden gelen bir şiiri okumak şaşırtıyor insanı!
Tuhaf anlatılması zor bir duygu!
Neler yaşadı, neler hissetti, o zamanlar nasıldılar, nasıl yaşıyorlardı, evleri nasıldı, giysileri nasıldı, örf adetleri nasıldı?
Birçok soru peş peşe geliyor insanın aklına.
Bunların hepsini yazılanlardan anlamak ne mümkün!
Tahmin ve kurgu bizlere kalıyor.

O hep ilklerde olan biri.

MÖ 2300 yıllarının birinde Akad kralı Büyük Sargon’un kızı olarak dünyaya gelen Enheduanna, babası tarafından Ur kentindeki Ekişnugal tapınağına başrahibe olarak görevlendirilmiştir.

Aslen Akadlı olup Sümerlere kral olan Sargon’un büyük bir devlet kurması ve Akad kültürü ile Sümer kültürünü kaynaştırması için babasına yardım etmiş,

Babası da bilinen ilk imparatormuş.
Ageda Kralı Sargon…

Enheduanna, ay rahibesiymiş.
Ne demek Ay Rahibesi?
Bu İmparatorluğun toprakları Akdeniz’den Pers ülkesine kadar geniş bir alandaymış.
İmparator Sargon çok önemli biriymiş.
İlk olmasından da bu anlaşılıyor zaten!
Birçok filmde izlemişizdir.
Hazreti Musa’nın da annesi onu bir sepete koymuş,
Nil nehrine bırakmış.

Erken ilk bin yılda, çivi yazısıyla tabletlere kaydedilmiş, günümüze ulaşmış sözlerin Kral Sargon’a ait olduğu kabul olunmuş.
Yazılanı aktarıyorum.

“Bana gebe kalan kutsal annem, beni gizlice dünyaya getirdikten sonra, hasırdan bir sepete koymuş ve karasakızla her yanını ziftlemiş ve nehre emanet ederek akıntıya bırakmış…
Nehir beni bir çiftçi olan Akki’ye götürmüş.
Akki beni oğlu olarak yetiştirdi.
Bahçıvanlık yaptığım sürede ve elli dört yıl süren krallığım boyunca Tanrı İştar beni sevdi ve korudu.”

Bu taş metinlerde Kraldan çok söz ediliyormuş. Onun kişisel özelliklerini anlattıkları gibi kızından da söz edilmiş. 

Enheduanna’nın şiirlerinin çoğunlukla, Sümerlerin sevgi Tanrıçası İnanna için yazıldığı tespit edilmiş.

Enheduanna, şiirlerini yarı tanrı olan tanrıçası ile konuşur gibi yazmış.

Taş tabletlerde birçok şiirleri bulunmuş. Bir yerde şöyle yazıyor:

Enheduanna’nın Mutluluğu” İnnana’ ya adanmış bir şiirin on sekiz bölümünü içermekte olup, çiviyazısı tabletlerden alınmıştır.

Enheduanna’nın kırk iki ilahisi de bulunmuş.


Her zaman söylüyorum, söylemeye devam edeceğim.
Tarih sihirlerle dolu, tarih gizemlerle dolu, tarih aşklarla dolu…
Meraklısına…



Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder