13 Eylül 2017 Çarşamba



İngiliz Kemal’in Kim Olduğunu Biliyor musunuz?


nazanss.blogspot.com






İngiliz Kemal adını hep duymuşuzdur.
Onun ajan olduğunu da biliyoruz da detayını ben şahsım adına bu kadarını bilmiyordum.
Sorsalardı inanın tahmin bile edemezdim.
İnanılmaz bir hayat hikâyesi.

Gazeteci ve yazarım.
Dizi ve film senaryoları da yazıyorum.
Elbette duyduklarım, okuduklarım ve bana anlatanlardan esinleniyorum ama ağırlıkla kurguluyorum.

İngiliz Kemal lakaplı Ahmet Esat Tomruk’un hayatını okuduktan sonra bunlar yalnız filmlerde olur düşüncesinden vazgeçtim.
Bu kurgu değil.
Bu yaşanmış bir hayat…

İngiliz Kemal lakaplı; Ahmet Esat Tomruk’u anlatmak istiyorum.

Galatasaray Lisesi'nde ve İngiltere'de okumuş.
Boks şampiyonuymuş.
Ortalama İngiliz'den daha iyi İngilizce konuşuyormuş.

Babası öldüğünde, Ahmet Esat Tomruk beş yaşındaymış.
O ve Annesi, dayısı Sezai Bey'in himayesine girmişler.

Ahmet Esat, ilköğrenimini Emirgan'da tamamladıktan sonra dayısı tarafından 679 numara ile Galatasaray Lisesi'ne kaydedilmiş.
Parlak bir öğrenciymiş.
Fransızcasını geliştirmiş; yurt dışından edindiği arkadaşları ile mektuplaşmaya başlamış…
Yurt dışından sık -sık mektupların gelmesi iktidarın dikkatini çekmiş ve hafiyeler tarafından takibe alınmış.  Bir ara hafiyelerce tutuklanıp Yıldız Sarayı'na götürülmüş; sonra serbest bırakılmış.  
Bunun üzerine Ahmet Esat 1908'de İngiltere'ye hareket etmiş.

İngiltere'de Navy College'e kayıt yaptırmış.
Galatasaray'da boksa ilgi duyan genç Türk, Navy College'de artık profesyonel olarak boks yapmaya başlamış.
Çok da başarılı olmuş.
Ahmet Esat, 1914'te Navy College'dan mezun olmuş. Mezuniyetten sonra İngiltere'de bir müddet kalmış; bu arada Fransa başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini de gezmiş.
İngilizce bilgisini çok geliştirmiş.
Değişik şiveleri rahatlıkla konuşabilmekteymiş.
Yalnız dilinden değil hal ve tavrından da onu bir Avrupalıdan ayırmak mümkün değilmiş.

1914'te İstanbul'a dönmüş ve Teşkilat-ı Mahsusa'ya üye olmuş ve ünlü ittihatçılardan Kara Kemal ile Dramalı Rıza Bey'ler den çetecilik dersleri almış.

Bir ara Kutulammare'de esir edilen İngiliz Generali Townshend'in yanına hapsedilerek ondan gerekli bilgileri almakla görevlendirilmiş.

1918'de İstanbul işgal edilmiş, İngilizler ‘in şehirdeki baskıları giderek artmış.
Bu sırada İngiliz boksörlerle de ringlerde mücadele edip başarılar kazanan Ahmet Esat Tomruk; sporcu İngiliz askerlerinin de ilgisini çekmiş.

Ahmet Esat tutuklu İttihatçıları kurtarmak için çabalamış, ancak bu yüzden İngiliz istihbaratı tarafından tutuklanarak Beyoğlu'ndaki İngiliz hapishanesine atılmış.

Pek çok işkenceye maruz kalan Ahmet Esat Bey; bir ara firar teşebbüsünde bulunmuş; yabancı bir gemiyle yurtdışına kaçarken Çanakkale Boğazı'nda yakalanmış ve tekrar İstanbul'da hapse atılmış.

Bir süre sonra Çanakkale'deki Sahra hapishanesine gönderilmiş.
Orada Hintli Müslüman askerlerle yakın ilişkiye girmiş; onların sempatisini kazanmış; bir müddet sonra da buradan kaçmayı başarmış.

Ahmet Esat Bey, İngiliz Sahra Hapishanesi'nden kaçtıktan sonra Biga'da Kuvayi Milliyecilere sığınmış.
Bu arada ona "İngiliz Kemal" adı takılmış.

Yunan ileri harekâtı başlayınca Ankara'ya giden İngiliz Kemal, Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey ve Fevzi Paşa tarafından da kabul edilmiş.

İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Rumca bildiği için Genelkurmay İstihbarat Şubesi'nde görevlendirilmiş.

Albay İsmet Bey'in huzuruna çıkarılan Ahmet Esat burada tabanca, bayrak ve Kur'an üzerine elini koyarak, sadakat yemini etmiş.
Görevi Yunan ordusu karargâhına girip gerekli bilgileri toplamakmış.

Antalya’dan Rodos'a geçmiş.
Burada kendini Amerikalı gazeteci olarak tanıtmış.
Kumardan hileyle kazandığı 45 bin frank ile kendi deyimiyle İzmir'deki vatan görevine başlamış.

Ahmet Esat Bey'in İzmir'deki hayatı bonkör bir Amerikalı gibi geçmiş; kısa sürede gece hayatının aranan siması olmuş.
Ahmet Esat Bey, üst düzey Yunan subaylarıyla da samimiyetini arttırmış.
Onların en gizli toplantılarına dahi katılmış, aldığı bilgileri İzmir'deki kendisi gibi görevli bulunan Uşaklı Alaattin Tiritoğlu vasıtasıyla Antalya mutasarrıfı Aşir Bey'e aktartmış...
Ancak bir süre sonra ihbar sonucu yakalanmış.

Fakat o bu tutukluluk dönemi sırasında hiçbir şekilde Türkçe konuşmayarak kimliğinin meçhul kalmasını sağlamış.
Yunanlı hâkimler bile onun Amerikalı olduğuna kanaat getirmişler.
Bilahare Yunanistan'a nakledilmiş.
Atina'daki hapishaneden de kaçmayı başarmış ve el becerileri konusunda mahir biri olduğundan caddede avare -avare dolaşan birisinden çaldığı parayla bir Fransız şilebine kaçak olarak binip İzmir'e gelmiş.

Anadolu’ya geri döndüğünde ona yeni bir görev verilmiş.
Batı Trakyaya gönderilmiş.
O esnada Yunan Ordusu'nun hizmetindeki Ermeni General Antranik'in karargâhına sızmayı başarmış.
Çok değerli bilgileri Ankara'ya ulaştırmış.

Ahmet Esat Bey, 1924 yılında Genelkurmaydaki istihbarat görevinden ayrılmış.
Milli Mücadele dönemini içeren anılarını yazıp yayınlamış.
"Tomruk"
Soyadını alacak olan Ahmet Esat Bey, İstanbul'a yerleşmiş ve Tercüman-rehber olarak çalışmış…
1932'ye kadar da hafif sıklet boks şampiyonluğunu kimseye bırakmamış.

İlk eşi Mevhibe Hanım’dan Günseli adında bir kızı olduğu söyleniyormuş.
Ahmet Esat Tomruk, bu eşinden ayrıldıktan sonra 11 Şubat 1943 yılında Dorothy Minnic adlı bir İngiliz aktrisle evlenmiş, 14 Şubat 1966'ta vefat etmiş…

İşte İngiliz Kemal’in hayatını anlatan yazıyı sizlere aktardım.
Bir dizi olabilecek kadar renkli olan hayatta,
Cesaret,
Başarı,
Vatan sevgisi,
Eğitim,
Bilgi,
Akıl var.
Ne kadar çok kendine yatırım yapmış.
Bu yazıyı okuyunca kişinin kendine yaptığı yatırımın sadece kendine değil etrafına, vatanına faydası olduğunu da görüyoruz.

Allah rahmet eylesin.


Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder