4 Eylül 2017 Pazartesi


Kur’an-ı Kerim’de yazıyor.
İki deniz kavuşuyorlar ama karışmıyor.



nazanss.blogspot.com


İki denizi salıvermiş, birbirine kavuşuyorlar. Fakat bir birine karışmaya mani, Allah (c.c) tarafından engel vardır. Rahman: 19–20




Dünya’ca ünlü deniz araştırmacısı
Fransız Jagues Cousteau, iki farklı denizin su kütlelerinin birbirine karışmadığını görmüş.

Atlas Okyanusu’na ait su kütlesi üstte,
Akdeniz’e ait su kütlesi de altta,

İki su kütlesi birbirlerinin tarafına devamlı olarak akıyorlar,
Birbirlerine karışmıyorlar!

Bu ünlü araştırmacının aklını karıştırmış. Çalışmalarını ciddi şekilde bu konuda araştırmalara ayırmış.
Nasıl oluyor da bu iki su birbirine karışmıyormuş!

Kaptan Kusto sonra bir şeyi öğrendi. 1400 yıl önce Kuran-ı Kerim’de bunun yazdığını…
İnanamadı. Defalarca okudu. Araştırdı. Kuran-ı Kerim’i okudu.

O Allah’tır ki, iki denizi salıverdi: Şu biri tatlı, beriki tuzlu ve acıdır.
Aralarında da kudretten bir engel ve birbirine kavuşmayı önleyici bir perde koydu. Furkan: 53

Kaptan Kusto; Cebelitarık Boğazı’ndaki araştırmaları sırasında önemli bir şey bulmuş. Çok şaşırmış. 
Nasıl şaşırmasın.
Adamın hayatı denizlerde geçmiş ilk defa böyle bir şey görmüş.
İki ayrı deniz bir araya geliyorlar ama karışmıyorlar. Sanki aralarında bir set var.
Elbette var.

Kur’an-ı Kerim:

İki denizi salıvermiş, birbirine kavuşuyorlar. Fakat bir birine karışmaya mani, Allah (c.c) tarafından engel vardır. Rahman: 19–20

Dedikten sonra başka söze zaten hacet yok.

Kaptan Kusto;
Fransız sualtı araştırmacısı, kâşif ve yazar.
Bizlerin Kaptan Kusto olarak bir zamanlar televizyonlarda belgesel izlemek gibi bir güzelliğimiz varken tanıdığımız, takip ettiğimiz birçok şey öğrendiğimiz kaptanımızdı.

Onu izlemekten çok büyük keyif alırdık.
Denizden korkan ben, denizin altına yüzerken bir an bile gözlerimi açmayan ben onun denizin altından bilinmeyenleri göstermesini büyük bir hayranlıkla kardeşlerimle izlerdik.

O bizlere su altı dünyasını anlatırdı, gemisinden hariç bir de garip bir su altında gezdiği küçük bir denizaltı gibi bir şeyi vardı, onunla dolaşır biz heyecanla takip ederdik. Onun hakkında o zamanlarda çok şey bilirdik şimdilerde de…

Onun 26 yaşından itibaren denizlerde olduğunu,
En büyük merakının su altı olduğunu,

Katipso adlı gemisi ile dünya sularını gezdiğini,
Nerede ise Dünyanın bütün denizlerinde, büyük sularında su altı filmleri çektiğini,

Televizyon programları hazırladığını,

Bu konuda kitaplar yazdığını,

Büyük akvaryumlar ve müzeler kurduğunu,

Time dergisinin 20.yüzyılın en önemli simalarından biri olarak onu gösterdiğini biliriz, okumuşuzdur, öğrenmişizdir.

Ne mutlu ona ki böyle bir şeyi görmüş ve Kur’an-ı Kerim’i okumuş.


Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder