Topkapı
Şifresi – Ayasofya’da Gece Buluşması
Ve
Fatih Sultan
Mehmet
nazanss.blogspot.com
Çocukluğumuzdan
beri bildiğimiz bir olay vardır.
Fatih
Sultan Mehmet gemileri karadan yürütmüş ve İstanbul’u almış.
İyide
nasıl olmuş bu.
Kızaklar
konulmuş,
Yağlar
sürülmüş ve buna benzer birçok anlatılar.
Peki
detaylı olarak nasıl olmuş, nereden nereye tam gemiler kaydırılmış, biliyor
muyuz?
Bu
okuduğum yazı da daha bir detaylı anlatım var.
İstanbul’da
yaşayanlar veya İstanbul’u bilenler yazılanları okuduklarında gemilerin tam
nereden başlayıp nereye indirildiğini tahmin edeceklerdir.
Öyle
çok yakın bir mesafe de değil.
Yapılan
ölçümlerde:
Tophane’den
dört yol ağzına 980 adım
Tepebaşı’na
kadar 240
Kasımpaşa’ya
kadar da 906 adım ki, toplam 2156 adımdır.
Bu da
yaklaşık 3 mil kadar tutmaktadır.
Yine
oraları bilenler öyle düpedüz bir arazı de olmadığını iyi bilirler.
Düşünün
lütfen nasıl bir düşünce, nasıl bir inanma ve nasıl bir zafer…
Bir
gece içerisinde donanma Haliç'e indirilmiş.
Akıllarda
durgunluk yaratıyor.
Topkapı Şifresi – Ayasofya’da Gece Buluşması
Kitaplarımda Fatih Sultan Mehmet’i Anlattım.
Topkapı Şifresi’nde onun soyundan gelen şehzadelerin
yaşamlarını…
Ayasofya’da Gece Buluşması’nda da Fatih Sultan
Mehmet’in İstanbul’u feth ettiğinde ilk olarak Ayasofya’ya gittiğini yazmıştım.
Bu
kitapları yazarken özellikle:
“O gemiler karadan nasıl denize indi?”
Düşüncesi
içinde detaylı araştırdım.
Biraz
daha açık bir anlatımı sizlere aktarmak istedim...
Buyurunuz lütfen:
Sultan Mehmed, donanmasının mağlubiyetini, eski
gemiler, variller, kalın zincirlerle bağlı olan Yalıköşkü ile Kurşunlu Mahzen
arasındaki mâniayı geçip Haliç'e giremediği için başka bir
çareye başvuruyor.
Osmanlı donanmasının Haliç'e, sokulmak istenmesi
buradaki surların metin olmamasından dolayı tahrip edilmesi kolay olduğu
içindi; zaten zincirin gerilmesine de sebep bu imiş.
Padişah Haliç'teki düşman donanmasını batırmak
için top makinesi yaptırarak bununla yüksekten taş gülleler atmağa karar vermiş.
Beyoğlu sırtına koydurduğu bu makineler ile Haliçteki gemilerden bazılarını
batırmış.
Bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesine kat'î
zaruret hasıl olmuş.
Ona göre hazırlığa başlanmış.
Bu suretle hem düşman donanması bertaraf edilecek
ve hem de Hasköy'le Ayvan-saray arasına köprü yapılarak iki ordu arasında
irtibat tesis edilmiş olacakmış.
Verilen karar üzerine evvelâ gemilerin karadan
çekileceği yer tetkik edilmiş.
Açılacak kısım ormanlıkmış ve Kasımpaşa mevkiine
kadar iniyormuş.
Gemilerin çekileceği yol Tophane önündeki sahilden
başlayarak Boğazkesen'den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak
Löbon Pasta hanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Pera Palas yanından
Kasımpaşa'ya yani Haliç sahiline geliyormuş.
Bunun tespitinden sonra yol tesviye olunmuş ve
yuvarlak ağaçlardan kızaklar yapılmış.
Gemilerin kızaklar üzerinden kayması için Galata
Cenevizlilerinden zeytinyağı, sadeyağı ve domuz yağıyla bu kızaklar iyice
yağlanmış.
Bu işler yapılırken Galata Cenevizlilerine bu
hazırlığı duyurmamak için tedbir alınmış.
Bu taraflardan düşman donanmasına havan topları
atılmak ve zincire karşı taarruz edilecekmiş gibi aldatıcı hareketler yapılmış.
Nihayet Çifte sütun altındaki, yani Tophane'den
itibaren donanmadan ayrılan iki, üç ve beş sıra kürekli - altmış yedi veya yetmiş iki gemi - bir gece içinde (21 – 22 Nisan) yukarıda
tesviye edildiğini gösterdiğimiz yoldan:
Gemilerin tekerlek üzerinde bulunduğunu Kasımpaşa'ya
indirilmiş… Gemiler inerken bir taarruza uğramamak için bir kaç top, okçu ve
arkebuzcular tarafından himaye olunmuş.
Gemilerin
bir gece içinde Haliçle indirilmesi düşmanı şaşırtmış.
İlk iş olarak Hasköy ile Ayvan Saray arasına
(Avcılar kapısı tarafına) bir köprü kurmak olmuş.
Birçok sandallar, fıçılar sıkı sıkıya birbirine
bağlanmış ve sonra bunların üstüne tahtalar döşenmiş.
Kancalar geçirmek suretiyle eni elli ve boyu yüz
kulaç bir köprü yapılmış.
Dukas'a göre bu köprüden beş kişi yan yana
geçebilirmiş.
Köprünün üzerine yerleştirilen toplar ve Haliç'te
Türk donanmasının toplarıyla bu taraftaki surlar dövülmeğe başlamış.
Bu kısmın müdafaasında pek az müdafi varmış.
Bunun üzerine imparator diğer yerlerden alarak
buradaki surlara da kuvvet göndermek mecburiyetinde kalmış.
Donanmanın Haliç'e inmesi ve köprü yapılması büyük
endişe yaratmış.
Toplanan bir Harb meclisinde köprünün yıkılmasına
karar verdilerse de muvaffak olamamışlar.
Yakalanan kırk Rum askeri derhal öldürülmüş.
Buna mukabele olmak üzere imparatorun emriyle iki
yüz altmış kadar Türk esiri burçlar üzerinde katledilmiş.
Galata'da Aios Teodoros tepesine konan toplarla
Haliç'teki düşman donanması dövülmeğe başlanmış.
En büyük gemi batırılmış.
Düşman gemileri Galata tarafındaki kıyılara
sokularak top ateşinden kurtulmuşlar.
Fakat artık faaliyet ve hareketleri görülmüyormuş.
İmparator Haliç suruna koydurduğu iki topla Türk
gemilerini ateş altına alarak ikisini batırtmış.
Buna mukabil Kasımpaşa tepesine konulan üç büyük
Topla Bizans Topçusunun bulunduğu surlar mütemadiyen
top ateşi altına alınmış.
Hiçbir zafer kolay elde edilmiyor.
Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder