Bu
Vatan’da Nene Hatun’lar Var.
Geçilmez
nazanss.blogspot.com
Nene
Hatun’u onun hayatını, yaptıklarını yazmalıyım dedim. Nurlar içinde yatsın
muhteşem bir kadın.
Erzurum’a gittim.
Aziziye Tabyalarına gittim.
Nene Hutun’un mezarında dua okudum.
Allah
rahmet eylesin.
Orada
olmak, orada yaşananları hatırlamak inanın kolay bir şey değil.
Sadece
bildiklerimi hatırlamak beni bu hale getirdiyse diye düşündüm ya oradakiler.
Ya
oradaki kahraman kadınlar, erkekler…
Bu
vatanın her taşında, her toprağında bir şehidin kanı var.
Bu
vatan kolay alınmadı.
Ve
Erzurum’da Nene Hatun var.
Bu
vatan ne kadar önemli ki bir anne düşünün üç aylık yavrusunu beşiğinde bıraksın
ve çarpışmaya gitsin.
Üstelik
bu anne daha yirmi yaşında...
Tabancası,
tüfeğimi var? Yok. Kasatura ile düşmana saldırmış.
Yüreğinin
büyüklüğüne, cesaretine bakın lütfen.
Bu
yürekli kadın Erzurum’da yaşıyormuş.
Ermeni
çeteleri gelmiş yaklaşmış.
Düşman
Aziziye Tabyası’na girmiş.
Türk
askerlerini öldürmüşler.
Rus
askerleri ellerini kollarını sallaya – sallaya geliyorlar. Onlara karşılık
verecek kimse olmadığı için Tabyayı ele geçirmişler…
Düşman yaklaşıyor.
Allah vermesin.
Yazarken bile ürperiyorum.
Erzurumlulara
haber gelmiş.
Düşman
yaklaşıyor.
Bir
yaralı askerin getirdiği haberi, minarelerden halka duyurmak için sabah
ezanından sonra hocalar duyuru yapmışlar.
“Moskof askeri Aziziye Tabyası’nı ele geçirdi.”
Düşünsenize
duyduklarınızı.
Erzurum
halkına hayran olmamak ne mümkün…
Vatan
savunulmalı, düşmana karşı gelinmeli, gerekirse canlar seve – seve verilmeli…
Halk
bir anda tek vücut olmuş.
Tek
nefes haline gelmiş.
Silahı
olanlar silahlarını almışlar.
Silahı
olmayanlar ellerine ne geçirdilerse balta, kazma, kürek, taş sopa ne buldularsa
koşmaya başlamışlar.
Cesarete
bakın.
Vatan
sevgisine bakın.
Topla
tüfekle gelen düşmana karşı durmaya gidiyor bu insanlar.
Kadınlar,
erkekler, yaşlılar gençler…
Nerede
ise tüm Erzurum halkı…
Ben
Ne Hatun’un hayatını yazayım diyorum da boşuna demiyorum.
Örnek
alınmalı,
Böyle
Türk Kadınlarının olduğundan ziyadesiyle haberdar olunmalı…
Biraz
daha anlatmalıyım onu size
Ve
demeliyim ki düşünün lütfen:
Biri varmış bu koşanların arasında bir tazecik
gelin.
Acılı bir gelin.
Düşmana kinle dolmuş bir kadın.
Yarınından emin olmayan bir kadın.
Kocası cephede ya gelecek ya şehit düşecek.
Yaralı olarak gelen ağabeyi kollarında can vermiş.
Düşünün
siz o tazecik gelinin yüreğindeki acıyı…
Küçük
bebeği var bu gelinin.
Onu
Allah’a emanet etmiş bırakmış çıkmış.
Ağabeyinin
kasaturasını almış eline düşmüş yollara…
Bu
yürekli insanlar ölüme gittiklerini bilmiyorlar mıymış? Biliyorlarmış.
Düşmanı
topraklarına sokmamaya yemin etmişler.
Rus
askeri gelenleri görünce hemen ateş etmeye başlamış.
Ön
sıradakiler o anda şehitlik mertebesine erişmiş.
Rusları
şaşırtan bir şey olmuş.
Ön
sıradakiler yaylım ateşinde öldüklerinde arkasındakiler kaçarlarmış.
Bunlar
kaçmıyorlarmış.
Hızlarını
kesmeden aynı şekilde koşarak devam ediyorlarmış.
Demir
kapıları kırmışlar.
Başarmışlar…
Rusların
ellerinde mükemmel silahlar, Türklerde olanlar; balta, keser, taş…
Rusların
bilmediği çok önemli bir şey varmış.
Türklerin
iman güçleri, inançları…
İnanmışlar,
başaracaklar…
Bundan
emin ölümüne gidiyorlarmış.
Ruslar
neye döndüklerini anlayamamışlar.
2300
Rus askeri öldürülmüş yarım saat içinde…
Tabya
geri alınmış.
Bu
kazancın acı bedeli 1000 Türk askerinin şehit olmasıymış.
Zafer
gelmiş.
Ölenlerin
çokluğu kadar yaralılarda çokmuş.
Yaralılardan
biri o genç güzel gelinmiş.
O
yarasını çoktan unutmuş, daha ağır yaralı olanların yardımına koşuyormuş.
İşte
o kadın; tarihe adını altın harflerle yazdıracak olan kadın:
Nene Hatun’ muş.
Aslanlar
gibi savaşmış.
Ağabeyinin
intikamını alır gibi, topraklarına giren Rus askerlerine hadlerini bildirir
gibi savaşmış.
O
gencecik genç kadın üç yıl önce evlenmiş.
Köylerini
Ruslar işgal edince kaçmışlar.
Canlarını
kurtarmışlar.
Erzurum’a
gitmişler.
O zamanlar Nene Hatun gibi orada yaşayanların
anlamadıkları yıllardır birlikte yaşayan Ermenilerin nasıl olup ta şimdi düşman
olduklarıymış.
Nene
Hatunun eşi gibi birçok akrabası, yakını, köylüsü cephedeymiş.
Son
zamanlarda onlardan da ses seda kesilmiş.
Bir
ara yere düşen bayrağı öpmüş başına koymuş yerine asmış.
Yaralandığını
bile fark etmemiş.
Omzundan
kanlar akıyormuş.
Onun
fark ettiği düşmanın mağlup olduğuymuş.
Onun
fark ettiği birlik olduklarında kimsenin onları ezemeyeceğiymiş.
Türk
kuvvetliydi.
Kadını
da kuvvetli erkeği de kuvvetliydi.
Çarpışma
sırasında mermi taşımıştı.
Askerlere
su dağıtmıştı.
Siper
kazmıştı.
Şimdi
de yaralılara bakıyordu.
O
kahraman bir Türk kadınıydı.
O gün Aziziye
Tabyaları’nda, Müslüman-Türk tarihinde Nene Hatun’la sembolleşen altın bir
sayfa daha açıldı.
Allah için can
siperâne mücadele veren Safiye ve Nesibe Hatunların,
Ûmm-û
Hiramlarin, cepheye cephane taşırken donarak şehit olan Şerife Anaların,
Cephane
arabasının boyunduruğunun bir tarafına elde kalan tek hayvanini, diğer tarafına
da kendisini koşarak cepheye mermi taşıyan
Ayşe Anaların
oluşturduğu altın halkaya bir kahraman kadın daha eklenmiş.
Onun
hakkında son olarak bir yerde yazılanları nakledeceğim.
Nene Hatun bu özverisiyle tanınıp, saygı ile
sevilmiştir.
Nene Hatun'un vatan için gece başlayan mücadelesi,
tüm düşman Erzurum'dan kovuluncaya kadar devam etti. Erzurum'un her karış
toprağında cephane taşıyarak, yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirerek,
su dağıtarak, hizmetten hizmete koşarak destanlaştı.
Gazi Ahmet Muhtar Paşa'nın zaferinde Nene Hatun’un
ve onun vatan aşkını paylaşan bütün insanların da payı vardı.
Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden
NATO'da görevli Amerikalı subayın bir sorusuna:
"Ben o zaman gereken şeyi
yapmıştım. Bugün de gerekirse aynı şeyi yaparım"
cevabını vermişti.
1955 yılında yılın annesi seçilmiştir.
98 sene yaşadığı Erzurum'da 22 Mayıs 1955'de
zatürree hastalığından dolayı 98 yaşında vefat etmiştir.
Nene Hatun, kurtuluş mücadelesini verdiği Aziziye
Tabyası'na defnedilmiştir.
Türk Kadınlar Birliği tarafından ölümünden bir kaç
ay önce yılın annesi seçilmiştir.
Kurtuluş
savaşında Nene Hatun gibi kahraman kadınlar var.
Ben mümkün
olduğunca onlardan söz etmeye çalışacağım.
Onlar
yürekli kadınlar, büyük kadınlar ve unutulmaması gereken kadınlar…
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder