4 Kasım 2017 Cumartesi



Bizi Dizi Sevdasına Onlar Kaptırdı

nazanss.blogspot.com



Günlerden bir gün diye başlanır eskilerden söz edilirken. Böyle söz edeceğim derken güzel başka bir şeyleri hatırladım. Altın kızlar dizisi vardı bilir misiniz? Çok severdim ben o diziyi. Aslında altın kızlardan söz etmişken size bazı şeyleri içimden geldiği gibi yazmak istiyorum.
Hatırlıyor musunuz tatlı cadı vardı. Çok – çok eskilerde izlemiştik, hala aklımızda ya da gönlümüzde kendine bir yer ediniş oturmakta…
Sonra bir gün bir sürpriz Aaaa yeniden veriyorlar. Çok sevindik. Eskilerin tekrarıydı. Olsun ne çıkar. Bin kere izlesen yine izlersin. O seni hayal âlemlerine götürüyor. Hani bazen elimde sihirli değnek yok ki yapıyım denilen anlar varya işte tatlı cadımız onu yapıyordu ve çok güzeldi.
Hayallere kapılmak her zaman insanı rahatlatır ve umutlandırır…
Yine aynı dönemlere birçok dizi vardı ve bunları tekrarlıyorlardı. Çok sevinmişken kaldırdılar. Bu da iş mi yani dedik. Ben birçok seferler Digitürk’e bir kahraman olarak yazdım. Belki tekrar verirler dedim ama herhalde gereken yerlere kadar ulaşamadı attığım mail ya da ulaştı da olmadı. Neyse…

Eskilerden söz ederken nasıl söze başlanır kısmından altın kızları hatırlamıştım.
Altın kızlar Dorothy, Rose, Blanche ve Sophia… '80'li yılların vazgeçilmez televizyon klasiklerinden di…
Aynı evi paylaşan dört yaşlı fakat dinamik kadının eğlenceli yaşamlarını anlatıyordu.
Hepsi de dul ya da boşanmış olan sevimli kahramanlarımızdan Blanche, sürekli değişen sevgilileriyle erkeklere olan düşkünlüğünü her bölümde ispatlarken, taşralı Rose saflığı ve hikâyeleriyle güldürüyor.
Aklıselim Dorothy ise güçlü kişiliğiyle evde…
Orada büyük hanım vardı. Evin en yaşlısıydı… Dizinin neşe kaynağıydı…
Görünüşü komikti, sabahlığı ile bile kolunda çantasıyla gezerdi… Birde hazır cevaptı Dorothy'nin annesi Sophia. O bir şeyler anlatırken; Yıl 1914 yer Sicilya, bir akşamüstü, ya da bir sabah…
Böyle başlardı sözlerine. Şimdi sizinle seksenli yıllardaki dizilere şöyle bir göz atalım.

1980'lerin en beğenilerek seyredilen aile komedi dizisi biri, hiç kuşkusuz;
Tatlı Cadı’ydı.
Darren - Samantha, mutlu mesut yaşıyordu. Bir farklılık vardı diğer dizilerden
Samantha cadıydı. Burnuyla her istediğine sahip olabiliyordu. Enteresan babası, dayısı, halası ile tam bir komediydi. Hele meraklı komşuları ve onun hiçbir şeyi umursamayan eşi. Dizi dediğin böyle olurdu. Samantha tiplemesini Elizabeth Montgomery canlandırmıştı. Gerçekten çok güzeldi.

Mork ve Mındy
Dizinin başkahramanı Mork, mizah anlayışı yüzünden gezegenine uyum sağlayamayan ve Ork gezegeninden Dünya'ya gönderilen bir uzaylı... Görevi ise dünyalıları inceleyip, telepatik olarak lideri Orson'a rapor vermek... Dev bir yumurta içinde Boulder, Colorado'ya inen Mork, bir müzik dükkânında tezgâhtarlık yapan Mindy McConnel'la tanışır. Robin Williams'ı dünya çapında üne kavuşturup, ona bir de Altın Küre heykelciği kazandıran '80'lerin unutulmaz dizisi Robin Williams'ı üne kavuşturan dizi…

Mavi Ay
Eski model Maddie Hayes ile esprili dedektif David Addison'un maceralarını anlatan Moonlighting, yani Türkçe adı ile Mavi Ay. İçinde aşk vardı, kıskançlık vardı ve özellikle de aksiyon vardı. Ofis çalışanları ve iki ortağın başına gelenler izleyicilerin çok hoşlarına giderdi. Cybill Shepherd -– Bruce Willis ikilisinin oynadığı nefis bir aksiyon komediydi… Bruce Willis bu diziden sonra ünlü olmuştu.

Cosby Ailesi
Amerikalı zenci komedyen Bill Cosby'nin başrolünde oynadığı ve Doktor Cliff Haxtable ile ailesinin maceralarını anlatan çok komik, popüler bir diziydi. Dizide doktorun güzel bir avukat eşi, Sandra, Denise, Theo, Vanessa ve Rudy diye bir sürü çocuğu vardı. Ailenin kalabalık olması ve ailedeki her bireyin sorunu için çözüm yolu aramaları, iyi bir aile yapısının nasıl olacağını gösteriyordu. Denise, Vanessa, Teo, Rudy ailedeki farklı yaşlardaki çocuklardı.

Köle İzaura
İlk pembe dizi Köle İzaura… İzaura, şeytani kötü adam Senyor Leonsiyo'nun kölesiydi ama beyazdı. Leonsiyo' çok zalim bir adamdı. İzaura’ya yaptığı kötülükler ve acılardan izleyenler ya ağlarlardı ya da öfkeden televizyonu kıracak hale gelirlerdi. Bu zalim adam aslında genç kıza âşıktı. İzaura Leonsiyo'nu her zaman redetmiştir. Alvaro ya âşıktı. Tek isteği özgürlüğüydü…  Bu dizi Türkiye’de köle İzaura’ya döndüm cümlesini hala kullanmamızı sağlamıştır. Çok yorulduğumuzda y da çok isteklerde hep aynı şeyler söylenir oldu.

Uzay yolu
Uzay Yolu; Gene Roddenberry tarafından yaratılmış bilim kurgu televizyon dizisi… İnsanların galakside diğer bilinçli canlılarla birleşerek; Birleşik Gezegenler Federasyonu'nu kurdukları, kurgusal bir 3. Dünya Savaşı sonrası bir geleceği tasvir eder. Evrende yalnız olmadıklarını anlayınca insanlık kendilerine özgü birçok zayıflık ve kötü alışkanlıklarını geride bırakır. Birçokları gibi bende uzaya olan ilgimi sanıyorum bu diziye borçluyum. Bu dizinin ufkumuzu açtığından eminim. Orada birçok gördüğümüz zamanla hayatımıza da yansıdı. Çok güzel bir diziydi.

Dallas
Türkiye’de devrim yaratan bir dizi diye düşünmüşümdür. Bu dizi de karışıklıklarda Dallas’a döndük söylemini oluşturmuştur. Dallas 1978-1991 yılları arasında yayımlanan Haftalık pembe dizi tarihinin uzun soluklu dizilerinden biridir. JR (Larry Hagman) karakteri, TV tarihinin en kötü karakterleri arasında anılmaktadır. Guiness Rekorlar kitabında en çok izlenen televizyon programı olarak geçmiştir."Who shot J.R." bölümü ile 83 milyon izleyici toplamıştır. Fakat 1984–1985 sezonunda Bobby karakterinin bir araba çarpması sonucu diziden ayrılması ve bir sezon sonrası sanki daha önce yaşananlar yok sayılıp tekrar hayata dönmesi dizinin dönüm noktası olmuştur ve dizinin izlenme oranı hızlıca düşmüştür.
Küçük Ev
Küçük Ev, 1974-1983 Yılları Arasında Yayınlanmış, 19.Yüzyıl'da Geçen ve Laura Ingalls Wilder Adında Bir Yazarın Hayatını Konu Alan Bir Dizidir. Başrolünde Michael Landon Yer Almaktadır. Küçük evde büyük aile yaşantısı vardı. Ailenin sıcaklığını görmüştük. Ta o zamanlardaki bağlarının, kırsal kesimden hayatlarının çok güzel anlarını izlerken kendimizi oralada sanmıştık. Çok güzeldi çok…

Yalan Rüzgârı
Yalan Rüzgârı, Amerikan yapımı bir pembe dizidir. İlk olarak 26 Mart 1973 tarihinde Amerikan televizyon kanalı CBS'de yayınlanmaya başlamıştır.  Dizinin hikâyesi Lee Phillip Bell ve William J. Bell tarafından kaleme alınmıştır. İlk yayın tarihinden bu yana pek çok kişi ve olayın gelip geçtiği dizi hâlâ çekilmektedir. Temmuz 2007 itibarıyla 8.673 bölümü çekilmiştir. Yayınlanmış olduğu süre boyunca pek çok TV ödülünün de sahibi olmuştur. Bu dizi de farklı içeriği ile seçkin oyuncularıyla bizlerin özellikle bayanların vazgeçemedi dizilerden biri olmuştur.

Zengin ve Yoksul
Zengin ve Yoksul' u nasıl unutabiliriz, Nick NOLTE' yi bu dizi ile tanımış ve sevmiştik. Rudi ve Toni CORDEŞ biraderler ile Falkonetti arasında geçen bir dizi. Bu dizide diğer diziler gibi bizi çok etkilemiştir. Senatör Rudi Cordeş herkesin gönlünde yer etmiş ilgiyle izlenmiştir.

Bizler dizi alışkanlığımızı bu dizilerle edindik. Programları ona göre yapar, seyahatlerimizi bile ertelerdik. Hala dizilere olan bu bağımlılığımızın temelinde bu eski ve birbirinden güzel diziler yatmaktadır. O kadar çok dizi vardı ki… Bizler neredeyse hepsini izlerdik. Bakın bir kısmını şöyle sıralayabiliriz.

Aşk gemisi
Kökler
Komiser Kolombo
Kaçak
Hayat Ağacı
Flipper
Kung Fu
Kara Şimşek
Çarli’nin melekleri

Daha birçok dizi…
Dallas’tan bir kez daha söz etmeden geçmeyeceğim. Dallas’ı seyretmemek olmazdı. Dallas’ın oynadığı saatlerde sokaklarda kimse mecbur olmadıkça dışarı çıkmazdı. Bu diziler bizlere neler getirdi neler götürdü?  Bu ayrı bir konu ama bizler televizyonla ve dizilerle muhabbetlerimizi o yıllarda sağladık. Bu bir gerçek…
O kadar bizden içimizden olmuşlardı ki. İnanılmaz. Türkçe isimleri söylemekten aciz çok kişinin birçok yabancı dizi kahramanlarının isimlerini rahatlıkla söylediklerini hatırlarım. Nereden başladık nereye geldik. Seksenli yılların yabancı dizilerini hatırladık.
En yakın zamanda yerli dizilerini de hatırlamamızda yarar var. O zaman yerli diziler nasıldı şimdi nasıl? İsterseniz bir dahaki sefere bu konuda konuşalım.
Güzel diziler izlemeniz dileğiyle…

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder