Bizi Dizi Sevdasına Onlar Kaptırdı
nazanss.blogspot.com
Günlerden
bir gün diye başlanır eskilerden söz edilirken. Böyle söz edeceğim derken güzel
başka bir şeyleri hatırladım. Altın kızlar dizisi vardı bilir misiniz? Çok
severdim ben o diziyi. Aslında altın kızlardan söz etmişken size bazı şeyleri
içimden geldiği gibi yazmak istiyorum.
Hatırlıyor
musunuz tatlı cadı vardı. Çok – çok eskilerde izlemiştik, hala aklımızda ya da
gönlümüzde kendine bir yer ediniş oturmakta…
Sonra
bir gün bir sürpriz Aaaa yeniden veriyorlar. Çok sevindik. Eskilerin
tekrarıydı. Olsun ne çıkar. Bin kere izlesen yine izlersin. O seni hayal
âlemlerine götürüyor. Hani bazen elimde sihirli değnek yok ki yapıyım denilen
anlar varya işte tatlı cadımız onu yapıyordu ve çok güzeldi.
Hayallere
kapılmak her zaman insanı rahatlatır ve umutlandırır…
Yine
aynı dönemlere birçok dizi vardı ve bunları tekrarlıyorlardı. Çok sevinmişken
kaldırdılar. Bu da iş mi yani dedik. Ben birçok seferler Digitürk’e bir
kahraman olarak yazdım. Belki tekrar verirler dedim ama herhalde gereken
yerlere kadar ulaşamadı attığım mail ya da ulaştı da olmadı. Neyse…
Eskilerden
söz ederken nasıl söze başlanır kısmından altın kızları hatırlamıştım.
Altın
kızlar Dorothy, Rose, Blanche ve Sophia… '80'li yılların vazgeçilmez televizyon
klasiklerinden di…
Aynı
evi paylaşan dört yaşlı fakat dinamik kadının eğlenceli yaşamlarını
anlatıyordu.
Hepsi
de dul ya da boşanmış olan sevimli kahramanlarımızdan Blanche, sürekli değişen
sevgilileriyle erkeklere olan düşkünlüğünü her bölümde ispatlarken, taşralı
Rose saflığı ve hikâyeleriyle güldürüyor.
Aklıselim
Dorothy ise güçlü kişiliğiyle evde…
Orada
büyük hanım vardı. Evin en yaşlısıydı… Dizinin neşe kaynağıydı…
Görünüşü
komikti, sabahlığı ile bile kolunda çantasıyla gezerdi… Birde hazır cevaptı
Dorothy'nin annesi Sophia. O bir şeyler anlatırken; Yıl 1914 yer Sicilya, bir
akşamüstü, ya da bir sabah…
Böyle
başlardı sözlerine. Şimdi sizinle seksenli yıllardaki dizilere şöyle bir göz
atalım.
1980'lerin
en beğenilerek seyredilen aile komedi dizisi biri, hiç kuşkusuz;
Tatlı Cadı’ydı.
Tatlı Cadı’ydı.
Darren
- Samantha, mutlu mesut yaşıyordu. Bir farklılık vardı diğer dizilerden
Samantha
cadıydı. Burnuyla her istediğine sahip olabiliyordu. Enteresan babası, dayısı,
halası ile tam bir komediydi. Hele meraklı komşuları ve onun hiçbir şeyi
umursamayan eşi. Dizi dediğin böyle olurdu. Samantha tiplemesini Elizabeth
Montgomery canlandırmıştı. Gerçekten çok güzeldi.
Mork ve Mındy
Dizinin
başkahramanı Mork, mizah anlayışı yüzünden gezegenine uyum sağlayamayan ve Ork
gezegeninden Dünya'ya gönderilen bir uzaylı... Görevi ise dünyalıları
inceleyip, telepatik olarak lideri Orson'a rapor vermek... Dev bir yumurta
içinde Boulder, Colorado'ya inen Mork, bir müzik dükkânında tezgâhtarlık yapan
Mindy McConnel'la tanışır. Robin Williams'ı dünya çapında üne kavuşturup, ona
bir de Altın Küre heykelciği kazandıran '80'lerin unutulmaz dizisi Robin
Williams'ı üne kavuşturan dizi…
Mavi Ay
Eski
model Maddie Hayes ile esprili dedektif David Addison'un maceralarını anlatan Moonlighting,
yani Türkçe adı ile Mavi Ay. İçinde aşk vardı, kıskançlık vardı ve özellikle de
aksiyon vardı. Ofis çalışanları ve iki ortağın başına gelenler izleyicilerin
çok hoşlarına giderdi. Cybill Shepherd -– Bruce
Willis ikilisinin oynadığı nefis bir aksiyon komediydi… Bruce Willis bu diziden
sonra ünlü olmuştu.
Cosby Ailesi
Amerikalı
zenci komedyen Bill Cosby'nin başrolünde oynadığı ve Doktor Cliff Haxtable ile
ailesinin maceralarını anlatan çok komik, popüler bir diziydi. Dizide doktorun
güzel bir avukat eşi, Sandra, Denise, Theo, Vanessa ve Rudy diye bir sürü
çocuğu vardı. Ailenin kalabalık olması ve ailedeki her bireyin sorunu için
çözüm yolu aramaları, iyi bir aile yapısının nasıl olacağını gösteriyordu.
Denise, Vanessa, Teo, Rudy ailedeki farklı yaşlardaki çocuklardı.
Köle İzaura
İlk
pembe dizi Köle İzaura… İzaura, şeytani kötü adam Senyor Leonsiyo'nun kölesiydi
ama beyazdı. Leonsiyo' çok zalim bir adamdı. İzaura’ya yaptığı kötülükler ve
acılardan izleyenler ya ağlarlardı ya da öfkeden televizyonu kıracak hale
gelirlerdi. Bu zalim adam aslında genç kıza âşıktı. İzaura Leonsiyo'nu her
zaman redetmiştir. Alvaro ya âşıktı. Tek isteği özgürlüğüydü… Bu dizi Türkiye’de köle İzaura’ya döndüm
cümlesini hala kullanmamızı sağlamıştır. Çok yorulduğumuzda y da çok isteklerde
hep aynı şeyler söylenir oldu.
Uzay yolu
Uzay
Yolu; Gene Roddenberry tarafından yaratılmış bilim kurgu
televizyon dizisi… İnsanların galakside diğer bilinçli canlılarla birleşerek; Birleşik Gezegenler Federasyonu'nu
kurdukları, kurgusal bir 3. Dünya Savaşı sonrası bir geleceği tasvir eder. Evrende yalnız
olmadıklarını anlayınca insanlık kendilerine özgü birçok zayıflık ve kötü alışkanlıklarını
geride bırakır. Birçokları gibi bende uzaya olan ilgimi sanıyorum bu diziye
borçluyum. Bu dizinin ufkumuzu açtığından eminim. Orada birçok gördüğümüz
zamanla hayatımıza da yansıdı. Çok güzel bir diziydi.
Dallas
Türkiye’de
devrim yaratan bir dizi diye düşünmüşümdür. Bu dizi de karışıklıklarda Dallas’a
döndük söylemini oluşturmuştur. Dallas 1978-1991 yılları arasında
yayımlanan Haftalık pembe dizi tarihinin uzun soluklu dizilerinden biridir. JR
(Larry Hagman) karakteri, TV
tarihinin en kötü karakterleri arasında anılmaktadır. Guiness Rekorlar
kitabında en çok izlenen televizyon programı olarak geçmiştir."Who shot
J.R." bölümü ile 83 milyon izleyici toplamıştır. Fakat 1984–1985 sezonunda
Bobby karakterinin bir araba çarpması sonucu diziden ayrılması ve bir sezon
sonrası sanki daha önce yaşananlar yok sayılıp tekrar hayata dönmesi dizinin
dönüm noktası olmuştur ve dizinin izlenme oranı hızlıca düşmüştür.
Küçük Ev
Küçük Ev, 1974-1983 Yılları Arasında Yayınlanmış, 19.Yüzyıl'da Geçen ve Laura Ingalls Wilder Adında Bir Yazarın Hayatını Konu Alan Bir Dizidir. Başrolünde Michael Landon Yer Almaktadır. Küçük evde büyük aile yaşantısı vardı. Ailenin sıcaklığını görmüştük. Ta o zamanlardaki bağlarının, kırsal kesimden hayatlarının çok güzel anlarını izlerken kendimizi oralada sanmıştık. Çok güzeldi çok…
Küçük Ev, 1974-1983 Yılları Arasında Yayınlanmış, 19.Yüzyıl'da Geçen ve Laura Ingalls Wilder Adında Bir Yazarın Hayatını Konu Alan Bir Dizidir. Başrolünde Michael Landon Yer Almaktadır. Küçük evde büyük aile yaşantısı vardı. Ailenin sıcaklığını görmüştük. Ta o zamanlardaki bağlarının, kırsal kesimden hayatlarının çok güzel anlarını izlerken kendimizi oralada sanmıştık. Çok güzeldi çok…
Yalan Rüzgârı
Yalan
Rüzgârı, Amerikan yapımı bir pembe dizidir.
İlk olarak 26
Mart 1973
tarihinde Amerikan televizyon kanalı CBS'de
yayınlanmaya başlamıştır. Dizinin
hikâyesi Lee Phillip Bell ve William J. Bell tarafından
kaleme alınmıştır. İlk yayın tarihinden bu yana pek çok kişi ve olayın gelip
geçtiği dizi hâlâ çekilmektedir. Temmuz 2007 itibarıyla 8.673 bölümü
çekilmiştir. Yayınlanmış olduğu süre boyunca pek çok TV ödülünün de sahibi
olmuştur. Bu dizi de farklı içeriği ile seçkin oyuncularıyla bizlerin özellikle
bayanların vazgeçemedi dizilerden biri olmuştur.
Zengin ve
Yoksul
Zengin
ve Yoksul' u nasıl unutabiliriz, Nick NOLTE' yi bu dizi ile tanımış ve
sevmiştik. Rudi ve Toni CORDEŞ biraderler ile Falkonetti arasında geçen bir
dizi. Bu dizide diğer diziler gibi bizi çok etkilemiştir. Senatör Rudi Cordeş
herkesin gönlünde yer etmiş ilgiyle izlenmiştir.
Bizler
dizi alışkanlığımızı bu dizilerle edindik. Programları ona göre yapar, seyahatlerimizi
bile ertelerdik. Hala dizilere olan bu bağımlılığımızın temelinde bu eski ve
birbirinden güzel diziler yatmaktadır. O kadar çok dizi vardı ki… Bizler
neredeyse hepsini izlerdik. Bakın bir kısmını şöyle sıralayabiliriz.
Aşk gemisi
Kökler
Komiser
Kolombo
Kaçak
Hayat Ağacı
Flipper
Kung Fu
Kara Şimşek
Çarli’nin
melekleri
Daha
birçok dizi…
Dallas’tan
bir kez daha söz etmeden geçmeyeceğim. Dallas’ı seyretmemek olmazdı. Dallas’ın
oynadığı saatlerde sokaklarda kimse mecbur olmadıkça dışarı çıkmazdı. Bu
diziler bizlere neler getirdi neler götürdü?
Bu ayrı bir konu ama bizler televizyonla ve dizilerle muhabbetlerimizi o
yıllarda sağladık. Bu bir gerçek…
O
kadar bizden içimizden olmuşlardı ki. İnanılmaz. Türkçe isimleri söylemekten
aciz çok kişinin birçok yabancı dizi kahramanlarının isimlerini rahatlıkla
söylediklerini hatırlarım. Nereden başladık nereye geldik. Seksenli yılların
yabancı dizilerini hatırladık.
En
yakın zamanda yerli dizilerini de hatırlamamızda yarar var. O zaman yerli
diziler nasıldı şimdi nasıl? İsterseniz bir dahaki sefere bu konuda konuşalım.
Güzel
diziler izlemeniz dileğiyle…
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder