SHAKESPEARE
nazanss.blogspot.com
Bir
film izlemiştim. Filmde SHAKESPEARE adı
altında yayınlar yapan yazarın yazdıklarını aslında bir kont yazıyordu.
Yayınlayan sadece ondan belirli bir para karşılığı ismini veriyordu. Yine
kontun verdiği paralarla bu kitaplar yazılıyordu.
Filmi
izledikten sonra:
“Hiç
olabilir mi böyle bir şey! Ne kadar saçma” demiş ve üzerinde durmamıştım. Nasıl
durabilirsiniz ki!
O
İngiliz edebiyatının en önemli yazarlarından biri. Sadece İngilizlerin değil
Dünyanın en seçkin yazarı olarak kabul görmüş biri. Onun şiirleri asırlardır
dillerle, onun sözleri hepimizin kullandığı muhteşem kelimeler, onun ismi;
özellikle biz yazarlar da farklı anılır ve farklı düşünülür.
Bu
farklılığın içinde; beğeni vardır, imrenmek vardır, kıskanmak vardır, onun gibi
değilse bile (elbette haddim değil) onun gibi olabilmek için uğraşılar vardır.
Onun
sözleri başkadır, dünyaya bakışı başkadır.
O
dünyanın en tanınmış oyun yazarıdır.
Düşünün
akla gelenlerini:
Hala
tiyatrolarda defalarca tekrarlanan oyunları vardır.
Dünyanın
her tarafında tiyatrocular Hamlet’i oynamadan tiyatrocu olduklarını farz
saymazlar.
O
William Shakespeare…
Onun
ismi bile sihirli iki kelimeden oluşmuştur sanki…
İngiltere’nin
ulusal şairidir.
Avon’un
Ozanı olarak da anılıyormuş.
yazılanlardan
küçük bir notu iletiyorum.
Günümüze ulaşan eserleri, bazı ortaklaşa
yazılanlarla birlikte,
38 oyun,
154 sone,
İki uzun öykü şiir,
John Combe adında bir adam için iki kitabe,
Elias James için bir kitabe ve diğer birçok
şiirinden oluşur.
Oyunları bütün büyük dillere çevrildi ve diğer
bütün oyun yazarlarından daha çok sergilendi.
Ben
Jonson; Sheakespeare için
“Bir dönemin değil, tüm zamanlar için” şeklinde bahsetmiş.
Gerçekten öyle…
Asıl
ilgiyi 19. Yüzyıldan sonra görmüş ünlü yazar.
20.yüzyılda,
eserlerini bilim tiyatrodakiler yeniden ele almışlar. Her defasında yeniden
keşfetmişler. Şimdilerde de bu ilgi o zamanki gibi belki de daha fazla
sürmektedir.
Bütün
bunlardan sonra böyle bir film bana gerçekten inanılmaz gelmişti.
Onun
hayatı her zaman bilinmiştir.
Varlıklı
ve tanınan bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Hayatı güzel geçmiştir, çok küçük
yaşta evlenmiştir, çocukları olmuştur.
Onun
hayatında sanki hiç gizli bir şey yoktur.
Hal
böyle iken geçenlerde yine bir yazı dikkatimi çekti.
Ben
bunun sadece Komplo teorileri olduğuna inanıyorum.
Bütün
bunlara karşın; bir filmde böyle bir konunun işlenmesi ve birkaç
görüştüklerimde bu tür haberlerden bilgileri olduğunu söylediklerinde bir kez
daha düşünmek zorunda kaldım.
Eğer
böyle bir şey varsa; o muhteşem eserleri kim ya da kimler yazıyordu?
Gerçekten
bu yazıları; Francis Bacon, Christopher Marlowe, William Stanley ya da Edward
de Vere’mi yazmıştı. Bu olabilir miydi?
Tabi
şöyle de bir dip not var.
Bazılarını
Shakespeare’in yazdı bazılarını başkaları.
Peki,
aynı dili aynı üslubu nasıl kullandılar.
Onun
yazım şekli farklı, anlatması farklı…
Bilinmeyenleri
bilmek zaten mümkün değil, en azından bilinmeyenlerin ne olduğunu biliyoruz.
Dediğim
gibi buda bir şey…
NAZAN ŞARA ŞATANA
nazanss.blogspot.com
Cehennem önüme mi gelsin? Ne yüz karası şey bu?
Tut kendini yüreğim, tut kendini!
Ve siz, ey sinirlerim, gevşemeyin birden;
Gerilin, destek olun bana!
Beni unutma mı dedin? Hayır, zavallı ruh,
Şu çılgın kafa durdukça çıkmayacaksın içinden,
Seni unutmak ha? Aklımın kara tahtasından
Silerim de bütün boş anıları,
Bütün kitaplarda yazılan, çizilenleri,
Gençliğimden, öğrenciliğimden kalanları.
Yalnız senin buyruğun kalır.
Beynimin defterinde, yapraklarında,
Ivır zıvır bütün bildiklerimin üstünde.
Evet, yemin Allah’ıma, o kalır yalnız.
Ey çürümüş yürekli kadın!
Yılan, yılan, yüze gülen zehirli yılan!
Yaz aklım, yaz defterine, yaz şunu:
Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan
Zehirli bir yılan da olabilir.
Danimarka’da olabilir hiç değilse, inan buna.
Ya! Demek böyle, amca, sen buymuşsun demek!
Öyleyse benim parolam da şu bundan böyle:
Tanrı seninle olsun, unutma beni!
Yemin ettim, unutmam.
Tut kendini yüreğim, tut kendini!
Ve siz, ey sinirlerim, gevşemeyin birden;
Gerilin, destek olun bana!
Beni unutma mı dedin? Hayır, zavallı ruh,
Şu çılgın kafa durdukça çıkmayacaksın içinden,
Seni unutmak ha? Aklımın kara tahtasından
Silerim de bütün boş anıları,
Bütün kitaplarda yazılan, çizilenleri,
Gençliğimden, öğrenciliğimden kalanları.
Yalnız senin buyruğun kalır.
Beynimin defterinde, yapraklarında,
Ivır zıvır bütün bildiklerimin üstünde.
Evet, yemin Allah’ıma, o kalır yalnız.
Ey çürümüş yürekli kadın!
Yılan, yılan, yüze gülen zehirli yılan!
Yaz aklım, yaz defterine, yaz şunu:
Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan
Zehirli bir yılan da olabilir.
Danimarka’da olabilir hiç değilse, inan buna.
Ya! Demek böyle, amca, sen buymuşsun demek!
Öyleyse benim parolam da şu bundan böyle:
Tanrı seninle olsun, unutma beni!
Yemin ettim, unutmam.
Oyunun Adı: Hamlet
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Sabahattin Eyuboğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder