Sinan
Bir Sevaptır
Süleymaniye
nazanss.blogspot
Bir
Sevaptır Süleymaniye
Kitabımı yazarken Mimar Sinan’ı daha yakından tanıma fırsatını
buldum.
Hepimiz biliriz onun nasıl bir dahi olduğunu,
Yine eserlerini hayranlıkla izler ve yaptıklarını okuduğumuzda
çoğuna aklımızın ermediğini düşünürüz ve deriz ki:
“Nasıl yapmış, nasıl bir mühendislik
dehasıdır ve nasıl bir mimardır Koca Sinan.”
Bir Sevaptır Süleymaniye
Kitabım yayınevinde sanırım yakında yayınlanacak.
Süleymaniye Camisinin içindeki şifreleri okudukça gerçekten çok
şaşıracaksınız.
Bildiğinizi sandığınız fakat hiç bilemediklerinizi öğreneceksiniz.
İnanılmaz bir kâşif aynı zamanda Mimar Sinan.
Ben kitabımdan bir bölümü sizlere aktaracağım.
Bir Sevaptır Süleymaniye
“Bir Mimar Sinan şifresi vardır ki;
Anlatılmadan geçilmemelidir bence…”
Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden biri bence Süleymaniye Camisi…
Dışarıdan baktığınızda da şaşkınınsınız, içine girdiğinizde ve
incelediğinizde daha bir şaşkın hale geliyorsunuz.
Bazı olanlar olmuş gibi bile gelmiyor size. Sanki orada hep
varmışlar, insan eli değmemiş. Nedeni onlar birer mucize.
Evet, mucizenin kendisi zaten Mimar Sinan…
Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine yapılmış bir cami
Süleymaniye…
Cami ve Külliyesi yedi yılda bitmiş.
Burada şöyle bir hikâye var, sizlere onu aktaracağım arkadaşlar.
Süre uzadıkça Kanuni sabırsızlanıyor.
Sinan neden açmıyor bu devasa camiyi.
Sultanın kulağına gelen bir sürüde
dedikodular var.
Sonunda sultan dayanamıyor ve soluğu
ikindi vakti Süleymaniye de alıyor.
Almasında gördüğüne inanamıyor.
Sinan caminin ortasında nargile
höpürdetiyor.
Kanuni köpürüyor.
Sonra gerçekleri anlıyor ki şaşkına
dönüyor.
Koca Sinan tömbekisiz nargile
höpürdetiyor. Sebep; Akustik ölçü…
Mihraptaki imamın sesini, aynı oranda
bütün camiye nasıl ulaştıracağını hesaplıyor.
Sinan ne yapmış?
65 dev turşu küpü içleri boş ağızları
dışarıya gelecek şekilde kubbenin eteklerine dizdirmiş, sesi yüzlerce
metrekarelik mekânın her köşesine en iyi şekilde yaymayı başarmış.
Kanuni gördüklerinden sonra ustasını
bağışlamış tabi…
Bundan başka; Mimar Sinan yapının
içine hava koridoru inşa ettirmiş.
Cami elektrik olmadığından 275 dev
kandille aydınlanacakmış.
Sinan bu kandillerden çıkan is cemaati
rahatsız etmesin ve camiye zarar vermesin diye orta kapının üzerine küçük bir
odacık yaptırmış.
Binanın değişik köşelerine açtığı
oyuklardan giren islerin bu odada toplanmasını sağlamış.
Adına is odası demiş ve içine bir
nemlendirme sistemi kurmuş.
Odada toplanan islerden dönemin en
kaliteli mürekkebini damıtmış.
Caminin duvarlarındaki yazılar bu
mürekkeplerden yazılmış.
Yapıldığı tarih bundan 458 yıl önce…
Bir sürü şifreler değil mi bunlar.
Bir şifre daha var.
İsin bir odada toplanmasını sağlayan,
hava akımını içeri alan oyuklar vardı ya…
Dışarı çıkılıp oyuklardan
bakıldığında;
Birinde Allah,
Birinde Muhammed
Yazılan caminin içindeki dev levhalar
görülüyormuş.
Bir şifre daha;
Süleymaniye’nin hangi köşesini, hangi
duvarını, hangi açısını, ölçerseniz ölçün sayısal olarak karşınıza
‘Allah’
Kelimesinin katlarını çıktığını
göreceksiniz.
Sinan’ın bir camisinden çıkan
şifrelere bakın.
Süleymaniye Camisinde bir minik anlatı bu sadece.
O kadar bilinmeyenin içinde kaldığınızda inanıyorum ki bir solukta
okuyacaksınız;
Bir Sevaptır Süleymaniye kitabını.
Mimar Sinan nurlar içinde yatsın.
Nazan
Şara Şatana
nazanss.blog.spot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder