Kaybolan
Uçakların ve Gemilerin Gizemi Nedir?
nazanss.blogspot.com
Bermuda Şeytan Üçgeni:
Bu
konuda ne kadar çok şey yazılmıştır.
Filmlerde
kullanılmıştır, fantastik hikâyelerde vardır, gazetelerde de sık işlenilen bir
konudur.
Önce
burası nerededir ve nedir?
Atlantik Okyanusunda çok sayıda uçak ve geminin
kaybolduğu, eskiden manyetik olduğu sanılan fakat günümüzde bir doğalgaz
kaynağına ev sahipliği yaptığı düşünülen alanın olduğu bölgenin adıdır.
Bu bölge Amerikan sahil koruma örgütünün 7 nolu
bölge müdürlüğünün 5720 sayılı sirküler yazısında şöyle tarif ediliyormuş.
"Bermuda üçgeni ya da şeytan üçgeni
diye anılan hayal ürünü yer, Atlantik'te, ABD'nin
güneydoğu kıyılarında, açıklanamayan gemi, tekne ve uçak kayıplarının çok
yüksek oranda yer aldığı bir alandır.
Bu üçgenin köşelerinde Bermuda, Florida'daki Miami, ve Puerto Rico'daki San Juan olduğu kabul edilmektedir.
Okyanusun bu kısmında yüzlerce gemi ve
uçak enkazı bulunur. Son 100 sene içerisinde batan gemi, düşen uçak ve kaybolan
insan sayısı 1000′lerle ifade ediliyor.”
Hepimiz
böyle bir yerin varlığından haberdarız.
Normal
çözemediğimiz, aklımızın almadığı konularda demez miyiz?
“Ne oluyor yani! Bermuda Şeytan Üçgeni değil ya!”
Aynen
böyle evet Bermuda Şeytan Üçgeni, esrarengiz bir olay! Bu zamanda bile bilim
adamlarının kesin bir dille mantıklı açıklamaları yeterli değil.
“Doğaüstü bir takım güçlerin yaptırımı”
Nedir
bu yaptırım?
Burada
bir tesadüf var. Atlantis Kıtasının aynı yerde olması şaşırtıcı!
Atlantis
Kıtası da kaybolan bir kıta!
Kimilerine
göre batmış, kimilerine göre yok olmuş. Kimileri denizin altında kalıntılarının
olduğunu söylüyor, kimileri belki-lerle geçiştiriyor.
Tam
kesin bilgiler var mı?
Batık
kıta Atlantis deniliyor.
Kayıp
kıtanın batış nedeni! Bilinmiyor. Anlatılar var tabiki. Birçok hikâyeler yazılı
bu konuda…
Tabi
birde şöyle bir durum var.
Dünya
dışı varlıkların ziyaretlerinde orada yarattıkları manyetik alanın etkisi
olduğunu söylüyorlar.
Kristof Kolomb'un, günlüklerinde, o bölgede
gökyüzünde uçan tanımlanamaz cisimlerden söz ettiği yazılıymış!
Resmi bir açıklama derki:
Yer altından fışkıran doğal gazlar,
sadece yüksek kara parçalarından değil, deniz ve okyanus tabanlarından da
çıkarlar.
Çünkü deniz tabanları da üstü suyla
kaplanmış alçak kara parçalarıdır.
Ancak, okyanusların derinliklerindeki
bölgelerden çıkmak isteyen doğal gazlar, oradaki çok düşük ısının da etkisiyle
katı hâle dönüşürler ve "hidrat"
denilen beyaz ve tebeşirimsi bir madde hâline gelirler.
Çok derinlere dalabilen robot
kameralarının bu bölgedeki kar beyaz okyanus tabanını ve bazı gemi enkazlarını
resimlemesinden sonra konuya şu bilimsel açıklama getirilmiştir:
Bu bölge, Gulf Stream denilen sıcak su akıntısının da
geçtiği yerdir. Tabanın bazen ısınması yüzünden, bu "tebeşir gazlar"
erir ve sudan hafif oldukları için yüzeye doğru yükselirler.
O anda, tabandan yüzeye kadar suyun
yoğunluğu azalır. O sırada oradan geçen ne varsa, derin bir kuyuya düşer gibi
hızla okyanusun dibini boylar.
Çünkü yoğunluğu düşen su, gemileri
taşıyacak kaldırma kuvvetini oluşturamaz.
Gazın yükselmesi sona erince yoğunluk
tekrar eski haline döner ve geride hiçbir iz kalmadan kocaman gemiler
kilometrelerce derine gömülmüş olurlar.
Uçakların düşerek kaybolması ise yine
aynı sebeptendir. Yüzeye çıkan doğal gazlar, havadan da hafif oldukları için
yükselmeye devam ederler.
Bu kez yoğunluk azalması, bölgenin
üzerindeki atmosferde oluşur.
Oradan tesadüfen geçen bir uçak hemen
irtifa kaybeder ve motorları durur.
Çünkü motorlardaki benzinin yanması için
oksijene ihtiyaç vardır ve düşük yoğunluklu havanın içindeki oksijen miktarı
motorların çalışması için yeterli değildir.
Böylece uçak da, hızla okyanus tabanına
doğru inişe geçer.
Şimdi
ortada iki vahim durum var.
Bazıları da, Diyorlar ki:
“O yok olanlar UFO’lar tarafından kaçırıldılar?”
Hani
bir söz vardır ya:
“Allah beteri beterinden sakınsın.”
Hangisi
daha beter?
Ve
gerçekten bu ikisine de aklınız erdi mi?
Hani
uzaylılardansa diğeri en azından bilimsel.
Öbürü
ne?
Ben
sizlere soracağım.
Kaybolan Uçaklar ve Gemilerin Gizemi Nedir?
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder