Harun-i Reşit’in şair olduğunu biliyor musunuz?
Harun Reşit döneminde bir bilim ve sanat merkezi durumuna
gelen sarayda, sanata ve sanatçılara büyük değer verilirmiş.
nazanss.blgspot.com
Bu
dönemde, şehrin kültürel yapısı da gelişmiş, Arap kültürü, özellikle diğer Doğu
kültürleriyle harmanlanmış.
Harun Reşid ya da Harun
el-Reşid bin Muhammed bin al-Mansur, beşinci ve en tanınmış Abbasi
halifesidir.
Bin bir gece masallarını okumuş
olanlar Harun reşid’i bilirler.
Masalları çok seven bende bilirim.
Sizlere onu tanıtmak istedim.
Harun Reşit adı geçince o adın
içeriğinde neler var bilelim istedim.
Harun Reşit denilince akla Bağdat
gelir.
Bin bir gece masalları gelir.
Bir yerde
Bağdat için şöyle diyor:
Dicle
kenarında şairlerin şiirler söylediği, sarayın büyülü bahçelerinde nedimelerin musiki icra
ettiği, nakkaşların çekiç seslerinin semalara yükseldiği ışıltılı şehir…
İhtişamı,
masallar söyletmiş şehir…
Değişik
dinlerden, ırklardan ve renklerden insanların birlikte yaşadığı barış şehri…
Kâşanelerinin
önündeki mermer çeşmelerin lülelerinden, hurma ve bal şerbetlerinin aktığı
cömert şehir…
Yüz binlerce
ilim adamının, Hadis, Tefsir, Fıkıh gibi ilimlerle meşgul olduğu ilim
merkezi...
Eşsiz ve
nadide el yazma kitaplarla dolu ilim hazinesi kütüphaneleri barındıran kültür
kenti…
Harun Reşit bu
ışıltılı şehrin sultanıydı… Abbasiler en parlak dönemini yaşıyordu...
Âlimler,
sanatkârlar, cariyeler, köleler Bağdat'a akıyordu.
Eskilerden
çok eskilerden anlatılanlar.
Adına
fi tarihi deniliyor.
Tarihe
ismini bırakmışlardan biri Harun Reşit…
Onu
tanıyalım.
Harun
Reşit'in yirmi üç yıllık hükümdarlığı zamanı, Abbasi İmparatorluğu'nun en
parlak dönemiymiş.
Uygarlıkta
büyük bir ilerleme görülmüş.
Harun
Reşit, bilime ve sanata değer vermiş.
Sarayında
değerli kişileri toplamış.
Bu
dönemin saray hayatını canlandıran bin bir gece masalları, ona doğuda ve batıda
büyük bir ün kazandırmış.
Harun Reşit, 763 yılında bugünkü
İran toprakları içindeki Rey kentinde doğmuş. Babası 3. Abbasî halifesi Mehdî’ymiş.
Babasının Bağdat’taki sarayında
yetişen Harun Reşit; İslâm bilimleri, hukuk, edebiyat ve tarih gibi değişik
konularda eğitim almış.
On yedi yaşına geldiğinde, Bizans
İmparatorluğu’na karşı girişilen bazı seferlerde ordunun başında bulunmuş.
782 yılında ordusuyla birlikte
İstanbul Boğazı’na kadar ilerlemiş.
Bu başarılarından dolayı, ağabeyi
Hadi’den sonra tahtın ikinci vârisi olmuş ve Tunus, Mısır, Suriye ve Azerbaycan
valiliklerine getirilmiş.
Harun Reşit’in kısa sürede büyük
başarılar kazanmasında, özel öğretmeni Yahya Bermek’in önemli bir rolü varmış.
Babası Mehdî’nin ölümünden sonra,
halifeliğe ağabeyi Hadi getirilmiş.
Yeni halife Hadi, kısa bir süre
sonra ölmüş.
Tahta geçen Harun Reşit, Akdeniz’den
Hindistan’a kadar çok geniş topraklar üzerine yayılmış olan büyük bir
imparatorluğun yönetimini ele almış.
Harun Reşit’in halifeliği zamanında
Abbasî Devleti ekonomik, ticarî ve kültürel yönden en gelişmiş dönemini yaşamış.
İleri bir tarım etkinliğine sahip
olan ülkede kervan yollarının güvenliği sağlandı ve birçok bölgede yeni sulama
alanları açılmış.
Ülkesinde huzur ve barış ortamını
sağlayan Harun Reşit’in her buyruğu değişmez bir kanun niteliğindeymiş.
Bin bir Gece Masallarında
anlatıldığına göre; yanına yalnızca cellâdını alarak, geceleri Bağdat
sokaklarında dolaşır, tanınmamak için kılık değiştirirmiş.
Ayrıca Harun Reşit döneminde bir
bilim ve sanat merkezi durumuna gelen sarayda, sanata ve sanatçılara büyük
değer verilirmiş.
Kendisinin de şair olması nedeniyle,
özellikle şairlere büyük yakınlık gösterdiği ve onları sarayında ağırladığı
bilinmekteymiş.
Kimse boşuna tarihe ismini
yazdırmıyor.
Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder