YUNUS EMRE
İNSAN SEVGİSİNİ AŞILAYAN HAK
AŞIĞI
nazanss.blogspot.com
Çocuk
halim geldi gözlerimin önüne.
Ortaokuldayım
yılsonu müsameresinde rontların olacağı gibi şiirlerde olacaktı.
Yunus
Emre’nin bir şiirini okumam için öğretmenim beni seçti.
O
kadar heyecanlanmıştım ki…
Şiiri
hemen ezberlemiş, günlerce nasıl okuyacağımı, ses tonumu, kelimelerin ahengini
nasıl yerine getireceğimi rahmetli annemle çalışmıştım…
İşte
o zamanlar tanımıştım Yunus Emre’yi.
O
zamanlar onun ne büyük bir gönül adamı olduğunu öğrenmiştim.
Benim
için önemliydi. Şiiri o kadar heyecanla okumuştum ki uzun süre alkışlamışlardı
beni…
Yıllar
birbiri ardından hızla koşarken hep Yunus Emre ile ilgili anılarım oldu…
Defalarca
hayatını okudum, adına yapılmış filmleri izledim, tiyatrolara gittim…
Sözlerinden benim gönlüme giden yolda
onun Allah’a olan sevgisini kendime örnek aldım.
Onun insan sevgisini kendime aşılamaya
çalıştım.
Onun nasihatlarını şiirlerinden edindim…
Aşk-ı bildim onun sayesinde.
Büyük sevgilerin büyüklüğünde onun gibi aşk olmalı
dedim.
Bu illa da bir erkeğe olması gerekmiyor dedim.
Anaya – babaya – evlada – eşe – kardeşe -
sevgiliye – dosta – yarene – güneşe – çiçeğe hatta esen rüzgâra, sabah açan
minik kır çiçeklerine…
Bütün
bunları Yaradan’a – Mevla’ma büyük çok büyük aşk duymayı belki de onun
telkinleri ile edindim…
O
edebiyatımızın en büyük isimlerinden biri…
Düşündükçe
şaşırıyorum bende ne büyük ve ne güzel izlerin oluşmasına dokunmuş.
Düşünebiliyor musunuz?
Yunus Emre’nin şiirleri, halk ve tekke şiirini
değil, divan şiirini de etkilemiş.
Anadolu’da tasavvuf akımını sağlayanlardan biri
olmuş.
Türkçe şirinin öncüsü olmuş.
Ne
kadar önemli bir şeyi başarmış. İnsan sevgisini aşılamayı, daha ne olsun.
Sevgiyi aşıladığınızda getirileri güzellik olacaktır.
Yunus
Emre Oratoryosunu dinlediğinizde bile içinize bir huzur geliyor…
Onun
nasihatlarını okuduğunuzda muhakkak ki hayatınızı yönlendirmede bir yön
değişikliği olacaktır.
Cümleler doğrudur sen doğru
isen,
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.
Hiç hata
yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini
hatasız sanmaktır.
Olsun be
aldırma Yaradan yardır... Sanma ki zalimin ettiği kârdır... Mazlumun ahı
indirir şâhı... Her şeyin bir vakti vardır...
Maharet
güzeli görebilmektir, Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, Âlem herkes bilsin
ki şunu; En büyük ibadet sevebilmektir…
Sözleri
incelediğinizde altın hediye almış gibi oluyorsunuz…
Ruhu
şad olsun…
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Yunus
Emre (1240 – 1321), Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf bir halk şairidir. Büyük bir Türk düşünürüdür.
Hayatı ve
şahsiyeti üzerine pek az şey bilinen Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde küçük-büyük Birlikleri’nin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl
ortalarından Osmanlı
Beyliği'nin kurulmaya
başlandığı 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış
bir şair ve erendir.
Yunus'un
yaşadığı yıllar, Anadolu Türklüğünün Moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle,
siyasî otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu
yıllardır.
13. yy'ın
ikinci yarısı, sadece siyasî çekişmelerin değil, çeşitli mezhep ve inançların,
batınî ve mutezilî görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir
zamandır.
Böyle bir
ortamda, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî, Hacı
Bektaş-ı Velî, Ahî
Evrân-ı Velî gibi ilim ve
irfan önderleriyle birlikte Yûnus Emre, Allah sevgisini, aşk ve güzel ahlakla ilgili
düşüncelerini, İslam tasavvufunu işleyerek Türk-İslam birliğinin oluşmasında
önemli vazifeler yapmıştır. (alıntı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder