İslam
Topkapı Şifresi
nazanss.blogspot.com
Topkapı
Şifresi Kitabımdan;
Aslanlar
gibi iki Şehzade onun gönlünü hep hoş etmişlerdi. Onunla uzun kış gecelerinde
İslam-ı tartışmışlar, onun baktığı güzellikten bakmayı öğrenmişlerdi.
İslam dini korkulacak
bir din değildi.
Allah
sevmeyi farz kılmıştı.
Korkmayı
değil.
Allah
huzuru farz kılmıştı.
Bunun
içinde sevgi ve huzur için yapılması gerekenler vardı.
Bunlar
yapıldığında İslam ortaya çıkıyordu.
İbadet
nasıl bir meditasyonsa, (derin düşünce) içinin duruluğu da öylece bir
arınmaydı.
İslam’da
kadın önemliydi,
İslam’da
eş önemliydi,
Evlat
ve ana baba önemliydi. Daha ne olsundu.
Kuran-ı
Kerim’de saygı vardı, sevgi vardı güzellik vardı.
Bundan
daha güzel bir din olabilir miydi?
İlim
ve irfan,
İman
ve şükür,
Yapılacaklar
ve yapılmayacaklar bundan daha önemli bir öğreti olabilir miydi?
Bal Hatun
ailesine güzellikleri öğretirken birçok özel şeyleri de öğretmişti.
Birçok
güzelliklerin birbirine bağlı olduğunu da söylemişti.
Okumanın
yararlarını anlattığında daha torunları okuma yazma bilmiyorlardı. Onlara
Hazreti Ali’nin;
“Bana
bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ un içindeki ana temayı anlatmıştı.
Cehaletin
zararlarını, sefaletin çirkinliğini söylemişti. Okumanın, çalışmanın
erdemliliğinden hep söz etmişti.
O
bir çeşit anlatıcıydı. Hangi arada anlatır! Hangi boş zamanda mesajları verir
kimse bilmezdi. Hiçbir zaman uzun, sıkıcı konuşmalar yapmamıştı ki.
Beklide
önemli zamanlarda, az ve öz konuşması akıllarda kalmasını sağlıyordu. Kim bilir!
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder