23 Ağustos 2017 Çarşamba

2- Marpessa’dan söz edeceğim.
nazanss.blogspot.com

Artemis’in aşk hikâyesi



Bir gün hayatını değiştiren bir olay olmuş.




                      Sonra erkeği görmüş.




2- Marpessa’dan söz edeceğim.
nazanss.blogspot.com

Onu anlatacağım.
Aşkını anlatacağım.
Birçok şey anlatacağım.


Artemis’in aşk hikâyesi
Zeus’un kızı Artemis kardeşinin doğumunu izlediği için bir erkekle birlikte olmak istememiş.
Yalnızlığı seçmiş.
Babasına evlenmeyi düşünmediğini, her zaman lekesiz ve bakir kalarak iffetli bir hayat sürdürmek istediği söylemiş.
Zeus, kızının bu isteğine razı olmuş.
O zamandan sonra ona İffet Tanrıçası denilmiş

Artemis çok güzelmiş.

O kadar güzelmiş ki bütün erkek tanrılar ona âşıkmış.
Onu görüp ona âşık olmamak mümkün değilmiş.
Tanrıçalar onu çok kıskanırmışlar.
Kadın, erkek herkes onu izlerlermiş.
Güzel tanrıçayı kandırmak, onunla birlikte olmak için çok şeyler yapmış diğer erkek tanrılar ama Artemis’i ikna edememişler.

O bir avcıymış.

Artemis günlerini, gündüzleri ormanda, geceleri denizlerde, avlanarak geçirirmiş. Çoğunlukla Akdeniz’e olan aşkından Akdeniz’e gelirmiş.

Bir gün hayatını değiştiren bir olay olmuş.

Deniz kenarında geziyormuş.
Gecenin ilerleyen saatiymiş.
Deniz kenarındaki mağaraların önünden yürürken bir mağara dikkatini çekmiş.
Burası bir yeraltı mağarasıymış.
Mağaranın içine girmiş.
Mağaranın içinde göl varmış.
Artemis hemen göle girmiş.
Serin sularda yüzmeye başlamış.

Birden sesler duymaya başlamış.
Şaşırmış.
Gölden çıkmış sesin olduğu tarafa gitmiş. Biraz ileride gördükleri onu çok şaşırtmış. Daha önce sevişen bir çift görmemiş.
Kız nerede ise kendisi kadar güzelmiş. Şimdiye kadar kendi kadar güzel birinin daha olabileceğine hiç ihtimal vermiyormuş.

Sonra erkeği görmüş.

Erkeği görünce donmuş kalmış.
Hayatında bu kadar yakışıklı birini hiç görmemiş.
Genç çok yakışıklıymış.
İnanılmaz bir fiziki güzelliği varmış. Esmermiş.
Adaleliymiş.
Tanrıları kıskandıracak kadar çekiciymiş. Artemis o ana kadar hissetmediği garip duygular hissetmiş.

Âşık olmuş.

Deli gibi, divane gibi âşık olmuş.
Ama Zeus’a söz verdiğini hatırlamış.
O kimseyi sevmeyecek, kimseye âşık olmayacakmış.
Elinde değilmiş.
Bu adam âşık olmuş.
Hiçbir şey düşünemiyormuş.
Gözleri kör olmuş, sadece ona yoğunlaşmış.
Duyguları sabitlenmiş gibiymiş.
Her an karşısındaki adamı görüyor onu düşünüyor onu istiyormuş.

Kendi ile verdiği mücadeleden yenik düşmüş geri dönmek istediği halde yapamamış diğer kızı deliler gibi kıskanmış bir anda yanlarına yaklaşmış.

Dünyalar güzeli kızı taşa çevirmiş.

Genç şaşkına dönmüş.
Ağlamaya başlamış.
Çok ağlıyormuş.
Ve hızla içeriden dışarı çıkmış.
Bunu Zeus’un yaptığını sanmış. Haykırmış.

‘Fakir bir balıkçıdan ne istiyorsun? Zavallı İdas kulu sana ne yaptı, ne günahı var. Niye sevgilisi Bianna’yı taşa çevirdin?’

Zeus Olympos’ta güzel kızlarla eğlenmekteydi onun sesini duymamış.
İdas durmadan ağlıyormuş.
Sevgilisini özlüyormuş.
Onu unutamıyormuş.
Her gün biraz daha kötü oluyormuş.

Ağa balık kızı takılmış.

Günlerden bir gün bu genç denizcinin ağına bir şey takılmış.

Balıkçı büyük bir balık diye düşünmüş.
Ağı zorlukla çekmeye başlamış.
Ağı çektiğinde gördükleri genç balıkçıyı şaşkına çevirmiş.
Dünyanın en güzel kızını görmüş ağında. Dünyanın en güzel denizkızıymış bu ve kendine gülümsüyormuş.
Balıkçı o kadar etkilenmiş ki heykel gibi kıpırdayamaz nerede ise nefes alamaz hale gelmiş.
Bu dünya güzeli balık kız konuşmaya başlamış.

Adının Marpessa olduğunu söylemiş.

‘Yolumu kaybettim’ demiş.
‘Biraz dinlenebilir miyim?’ demiş.

Gencin ona cevap verecek hali yokmuş ki.
Dili tutulmuş adeta.
Çok sonra kendine geldiğinde denizkızını sandala çekmiş.
Denizkızına âşık olmuş. Ama ne aşk!

./…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder