22 Ağustos 2017 Salı

10 - Kadın
Kadın annedir,
Anne her şeydir.

1846’daki ilk denemeden sonra 1870’te Darülfünun yani üniversitenin kuruluşunu biliyoruz.
Ancak kimi medresecilerin iftiralarına maruz kaldıklarını biliyor muyuz?
Bilmiyoruz.
O zaman okuyalım.
Bunlar o kadar çok iftira atmışlar ki,

Bir yıl dayana bilinmiş.
Diyeceğim yine ve sizler;
‘Olmaz, yok öyle değildir veya ne kadar yazık’ Dedi diyeceksiniz. Ama ne yapayım!
Bunları okurken ve yazarken çok güzellerle,
Çok yazıklar nerede ise yanı hizada ilerlemektedirler.

Devam ediyorum.
Bir yıl sonra tekrar açılmış açılmasına da! Eğitim de bir yıl, bin yıldır eksikliği bence. Sizce de öyle değil mi?

Öyle olmasa daha minicik uykulara doyamamış çocuklarımızı,
Sabahların köründe niye okullara gönderiyoruz.
Bekleriz büyüsünler öyle gitsinler.
Bir yıl bir yıldır diyoruz.

Eğitim görmeli, ağaç ta yaş iken eğilmeli.
Her neyse konuyu dağıtmamalıyım. Üniversiteler açıldı açılmasına ya kitaplar! Sıra onlara geldi şimdide…
1851’de üniversitede okunacak kitapların hazırlanması için kurulan Encümen-i Daniş ise bilim akademisi niteliğinde önemli bir kurumdur.
Ayrıca bu dönemde azınlık ve yabancı okulları da eğitim dünyasında yerlerini almışlardır.

Bundan sonraki olayları da şöyle sıralayabiliriz.
Haliyle biraz daha gülümseyerek yazacağım ve tahmin ediyorum sizlerde aynı mutlu ifade içinde okuyacaksınız.

1880’li yıllardan itibaren Darülmuallimat’ta gerek idari kadroda gerekse öğretim kadrosunda kadın eğitimcilerin sayısı artmaya başlıyor.

Oh be bu iyi işte…
DEVAM EDECEK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder