10 -
Kadın
Kadın annedir,
Anne her şeydir.
1846’daki ilk denemeden sonra 1870’te Darülfünun
yani üniversitenin kuruluşunu biliyoruz.
Ancak
kimi medresecilerin iftiralarına maruz kaldıklarını biliyor muyuz?
Bilmiyoruz.
O
zaman okuyalım.
Bunlar
o kadar çok iftira atmışlar ki,
Bir yıl dayana bilinmiş.
Bir yıl dayana bilinmiş.
Diyeceğim
yine ve sizler;
‘Olmaz,
yok öyle değildir veya ne kadar yazık’ Dedi diyeceksiniz. Ama ne yapayım!
Bunları
okurken ve yazarken çok güzellerle,
Çok yazıklar nerede ise yanı hizada ilerlemektedirler.
Çok yazıklar nerede ise yanı hizada ilerlemektedirler.
Devam ediyorum.
Bir
yıl sonra tekrar açılmış açılmasına da! Eğitim de bir yıl, bin yıldır eksikliği
bence. Sizce de öyle değil mi?
Öyle olmasa daha minicik uykulara doyamamış çocuklarımızı,
Öyle olmasa daha minicik uykulara doyamamış çocuklarımızı,
Sabahların
köründe niye okullara gönderiyoruz.
Bekleriz
büyüsünler öyle gitsinler.
Bir
yıl bir yıldır diyoruz.
Eğitim görmeli, ağaç ta yaş iken eğilmeli.
Eğitim görmeli, ağaç ta yaş iken eğilmeli.
Her
neyse konuyu dağıtmamalıyım. Üniversiteler açıldı açılmasına ya kitaplar! Sıra
onlara geldi şimdide…
1851’de
üniversitede okunacak kitapların hazırlanması için kurulan Encümen-i Daniş ise
bilim akademisi niteliğinde önemli bir kurumdur.
Ayrıca
bu dönemde azınlık ve yabancı okulları da eğitim dünyasında yerlerini
almışlardır.
Bundan sonraki olayları da şöyle sıralayabiliriz.
Haliyle biraz daha gülümseyerek
yazacağım ve tahmin ediyorum sizlerde aynı mutlu ifade içinde okuyacaksınız.
1880’li yıllardan itibaren Darülmuallimat’ta gerek idari kadroda gerekse öğretim kadrosunda kadın eğitimcilerin sayısı artmaya başlıyor.
1880’li yıllardan itibaren Darülmuallimat’ta gerek idari kadroda gerekse öğretim kadrosunda kadın eğitimcilerin sayısı artmaya başlıyor.
Oh
be bu iyi işte…
DEVAM EDECEK
DEVAM EDECEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder