22 Ağustos 2017 Salı

3 - Kadın
Kadın annedir,
Anne her şeydir.

Biz aydın dediğimiz kızlarını eğitim alsınlar, bir şeyler öğrensinler bilinçli olsunlar ki… Yetiştirdikleri çocuklarda adam gibi olsun. Adam gibi yetişsin.
Analar, babalar bunları düşünmüşler o dönemde de…
Kızlarına tanıdıkları bu hoş görünün, Başkalarının hoşgörüsüzlüklerine takıldığından kaynaklanan değişik bakış ve yorumlara aldırmamışlar.
Onlara göre kız neden okuyacak.
Netice çamaşır yıkamayacak mı?
Eli ha mürekkepli olmuş ha da mürekkepsiz ne fark edecek ki!
Çocuk bakmayacak mı?
Doğurup süt vermeyecek mi?
Emzirme şeklimi okuduğu okul ile değişecek?

Tam tersi gözü açılacak.
Belki de olmaz ya haddine de değil! Ya kocaya itiraz ederse!
Aman Allah’ım.

Aman Allah’ım. Kıyamet bunu bu asri insanlar neden bilmez neden düşünmez.

Kadın kısmının gözünü açtırıyorlar.
Bu nasıl bir günahtır üstelik.
Kadın her şeyi bilse ne olur, olan kendine olur. Eyvah nasıl bir karanlılıktır ki bu.
Oysa Mevlana;

Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler ver. Karanlığa doğru yürüme, güneşler var.

O dünya ışığı bunları asırlar önce söylemiş. Ne yazık ki hala bu zamanda bile böyle düşünmeyenler, ışığı görmeyenler, anlamayanlar var.
Heyhat!
Bir şey anlatmak istiyorum.

Padişahlar tabii ki büyük insanlardı.
Ufukları genişti.
Bilir misiniz?
Tanzimat yıllarına kadar Osmanlılarda kız ve erkek çocuklar 5 – 6 yaşlarından itibaren supyan mektebi denilen kurumları beraberce gidermiş.
Gerçi üç dört yıl eğitim görürlermiş ama olsun birlikte okurlarmış.

DEVAM EDECEK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder