Altın
Elma (Turizm Oskarı) ödülü
ANTALYA KALEİÇİ
nazanss.blogspot.com
Kaleiçi’nde olduğum zamanlarda
Antalya’da olduğumu bilirim. Oranın kendine özgü bir havası vardır.
Farklıdır.
Eski Kaleiçi sokakları, evleri, yol
kenarında yan yana açılmış tezgâhları ile yerli ve yabancının uğrak verdiği bir
yerdir.
Güzeldir, çok güzeldir.
Kaleiçi restorasyon çalışmalarından
dolayı Turizm Bakanlığı 28 Nisan 1984 de FİJET tarafından Altın Elma (Turizm
Oskarı) ödülü verilmiştir.
Antalya’nın dünyaca da tanınan
bölgesi Kaleiçi adını yalın bir gerçekten, muhteşem Helenistik, Roma Bizans ve
Selçuklulara ait surlarla çevrili olmasından almış.
Kaleiçi günümüzde, eğlence
yerlerinin, pansiyonların, restoranların, hediyelik eşya satan dükkânların ve
antika halı satan mağazaların bulunduğu bir turizm merkezi olmuştur.
Ayrıca Kaleiçi'nde bulunan tarihi
camiler arasından en ünlüsü, Antalya'nın da simgesi olarak görülen Yivli Minare
Camii'dir.
Uzun yıllar önce Antalya’ya
taşındığımızda bana masalsı bir şehir gibi gelmişti, bu Akdeniz’in en güzel şehri.
Palmiyeli caddeleri beni büyülemişti, denizi, çarşıları, insanları… Bana her
şey yeniydi, enteresandı…
Bu şehri; daha öncelerde turist
olarak geldiğimde, alıcı gözle bakmadığımdan olsa gerek! Taşındığımızda fark
etmiştim. Ne kadar gariptir ki, Antalya’yı görür görmez sevmiştim.
Sonra Kaleiçi’ne gitmiştik.
Kaleiçi beni çok etkilemişti.
Dar sokakları, pansiyonları, Osmanlı
konaklarına benzeyen evleri, binaların altındaki turistik eşya satan küçük
mağazaları, turistleri, eğlence yerleri…
Değişikti ve çok güzeldi.
Halada öyle tabi ben ilk
izlenimlerimi anlatmak için böyle ifadeler kullanıyorum.
Yine Antalya’ya gittiğimde Kaleiçi’ne
sıklıkla gidiyorum çünkü. Seviyorum oraları. Nasıl sevmem ki. Her tarafından
tarih fışkırıyor…
Türkiye’nin bütün şehirlerini tek –
tek incelediğinizde eski uygarlıkları görüyorsunuz.
İnanın Antalya için bu biraz daha
farklı. Antalya’yı tanımaya çalıştığınızda; antik çağlardan, bu güne kadar
yaşanmışlar çok ve çok değişik!
Antalya denilince aklımıza turizm
geliyor ama Antalya denildiğinde akla gelebilecek diğer büyük değerde antik
kentleri…
Bir turizmci ve bir yazar olarak
bana çok hitap eden bir şehir. Oradan kopmama imkân yok, onun içinde zaten
Antalya ve İstanbul’da ortak yaşıyorum…
Bu sıralar, yani turizmi bıraktıktan
ve yazılarıma ağırlık verdikten sonra; yazları bir süre gelemiyorum.
Sıcak beni perişan ediyor o kadar.
Antalyalılar; bağlara, yaylalara
gidiyorlar. Turistlerde zaten güneş, deniz ve kuma geldikleri için hiçbir
problem olmuyor…
Antalya, Akdeniz’in incisi, Kaleiçi’mde
Antalya’nın değerli bir taşı…
İsmini siz koyun ama mutlaka
kıymetli bir taş olsun.
Antalya'nın Murat Paşa ilçesi
sınırları içerisinde yer alan deniz ve kara surları tarafından kuşatılan kent Merkezi’ne
verilen isimdir.
Kaleiçi'nin sokakları ve yapıları
Antalya tarihinin izlerini günümüze kadar getirmektedir.
Eski evlerin önemi sadece mimari
açıdan değil, aynı zamanda insanların yaşam şekli, davranışları, gelenekleri ve
sosyal yönleri de farklı ve güzeldir.
Bence
Antalya’da olmak bir ayrıcalık…
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blokspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder