18 Ekim 2017 Çarşamba



Münire Eyüp Ertuğrul

Türk Sinemasının İlk Kadın Oyuncularından


nazanss.blogspot.com





Türk tiyatrosu ve tiyatrosunun öncülerinden Muhsin Ertuğrul’un eşi…

Tarih 1922 Muhsin Ertuğrul yönetmenliğini yapacağı Ateşten Gömlek filminde oynayacak bayan oyuncu arıyor. Gazeteye ilan veriyor.
Kezban rolünü oynayacak oyuncu aranıyor.
Bir kişi müracaat ediyor.
Güzel bir kız, hatta çok güzel bir kız.

‘Münire Eyüp Ertuğrul’

Kabul ediliyor. Zaten başka da çareleri yok. Bir kişi gelmiş!
Yürekli cesur, eğitimli bir bayan olan Münire Eyüp Ertuğrul:

1902 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş.
1921 yılında İstanbul Kız Öğretmen Okulu'ndan mezun olmuş.
Amerikan Kız Koleji'nde okumuş.
Burada; okul tiyatro grubunda oyunlarda rol almış!

Bu filmde kendi gibi bir Müslüman kadın oyuncu daha varmış. Oda uzun yıllar Türk sinema ve Tiyatrosunda rol almış, büyük bir sanatçı; Bedia Muvahhit

Film afişinde:
Neyyire Neyir, ismi kullanılmış.
Ben böyle yürekli kadınları çok takdir ediyorum. Sanatçı farklı, sanatçıların dünyaları, hayata bakışları, ruhları farklı…
Onlar farklı görüyor, farklı düşünüyorlar.

Düşünün 1922 yılında nasıl böyle cesur bir yürekle gidiyor ve gazete ilanı ile film çekmek üzere müracaat ediliyor.
Bravo…
Takdir etmemek mümkün mü?

O dönem için oldukça uzun bir eğitim almış.
Sonra da sanata gönül vermiş. Bu nasıl bir güzelliktir? Anlamak mümkün değil.
Sanata daha okul yıllarında gönül verdiği onun hayatını incelediğimde belli olanlardan…

Hep düşünmüşümdür, bu günlerde olan ünlü kadınlarımız acaba o zamanki bu cesur yürekler olmasaydı, şimdiki yerlerinde olabilirler miydi?

Yaşadığımız bu günlerde; genç kızlarını, dizilerde oynatmak için aileler seferber olur iken, o dönemlerde Afife Jale sahneye çıkmak için gizli yollara başvurmuş, kendi adı ile sahneye çıkamamış.

Oysa sinema yedinci sanat dalıdır…
Sıralaması aynen şöyledir:

Sanat ---- Resim ve Heykel
Sanat ---- Müzik
Sanat ---- Tiyatro
Sanat ---- Dans
Sanat ---- Edebiyat
Sanat ---- Yapı
Sanat ---- Sinema

Tiyatro ve Sinema
Neyyire Neyir, bu iki büyük sanat dalında, o yıllarda bütün olmazlara rağmen olan, başaran bir kadın…

Onun yaptıklarına da bir göz atmak istiyorum.

Bundan sonra gelişen olaylar:

1922 yılında Darülbedayi'ye (Şehir Tiyatroları) giren sanatçı, sahneye ilk olarak Othello ile çıkmış.

1923’te Muhsin Ertuğrul tarafından çevrilen Ateşten Gömlek ve Kız Kulesinde Bir Facia adlı filmlerde rol almış.

İstiklâl Savaşı'nın kazanılmasından sonra aktör Şadi Fikret’in kurduğu Milli Sahne adlı toplulukla İzmir'e gitmiş.

1924'te İstanbul'a dönmüş ve Muhsin Ertuğrul'un Ferah Tiyatrosu'nda kurduğu heyete katılmış.

Milli Sahne ile Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu`nda rol almış.

Daha sonra Muhsin Ertuğrul ile evlenen sanatçı, birlikte gittikleri Rusya gezisinin ardından 1928'de tekrar Darülbedayi topluluğu içinde yer almış.

100'ü aşkın oyunda rol almış.

Eşinin 1928’de çevirdiği Ankara Postası adlı filmde Necmiye Sultan rolünü canlandırmış.

1941’den itibaren Muhsin Ertuğrul ile birlikte Perde ve Sahne dergisini çıkarmış.(alıntı)

Mutlaka böyle muhteşem kadınlar herkes için çok önemlidir. Benim için ise çok daha değişik duygular hissettiğim büyüklerimdirler.

Ben sinema için, diziler için senaryo yazdığımdan, onun heyecanını sevgisini ve çok büyük bir emek olduğunu biliyorum.

Setlere gidiyorum, sanatçıların nasıl çalıştıklarını görüyorum.
Saygı duymamak mümkün değil.
İyi ki bu cesur yürekler varmış…



Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder