Münire Eyüp Ertuğrul
Türk Sinemasının İlk Kadın Oyuncularından
nazanss.blogspot.com
Tarih 1922 Muhsin Ertuğrul yönetmenliğini yapacağı Ateşten
Gömlek filminde oynayacak bayan oyuncu arıyor. Gazeteye ilan veriyor.
Kezban rolünü oynayacak oyuncu aranıyor.
Bir kişi müracaat ediyor.
Güzel bir kız, hatta çok güzel bir kız.
‘Münire Eyüp Ertuğrul’
Kabul ediliyor. Zaten başka da çareleri yok. Bir kişi gelmiş!
Yürekli cesur, eğitimli bir bayan olan Münire Eyüp Ertuğrul:
1902 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş.
1921 yılında İstanbul
Kız Öğretmen Okulu'ndan mezun olmuş.
Amerikan Kız Koleji'nde okumuş.
Burada; okul tiyatro grubunda oyunlarda rol almış!
Bu filmde kendi gibi bir Müslüman kadın oyuncu daha varmış.
Oda uzun yıllar Türk sinema ve Tiyatrosunda rol almış, büyük bir sanatçı; Bedia Muvahhit
Film afişinde:
Neyyire Neyir,
ismi kullanılmış.
Ben böyle yürekli kadınları çok takdir ediyorum. Sanatçı
farklı, sanatçıların dünyaları, hayata bakışları, ruhları farklı…
Onlar farklı görüyor, farklı düşünüyorlar.
Düşünün 1922 yılında nasıl böyle cesur bir yürekle gidiyor ve
gazete ilanı ile film çekmek üzere müracaat ediliyor.
Bravo…
Takdir etmemek mümkün mü?
O dönem için oldukça uzun bir eğitim almış.
Sonra da sanata gönül vermiş. Bu nasıl bir güzelliktir?
Anlamak mümkün değil.
Sanata daha okul yıllarında gönül verdiği onun hayatını
incelediğimde belli olanlardan…
Hep düşünmüşümdür, bu günlerde olan ünlü kadınlarımız acaba o
zamanki bu cesur yürekler olmasaydı, şimdiki yerlerinde olabilirler miydi?
Yaşadığımız bu günlerde; genç kızlarını, dizilerde oynatmak
için aileler seferber olur iken, o dönemlerde Afife Jale sahneye çıkmak için
gizli yollara başvurmuş, kendi adı ile sahneye çıkamamış.
Oysa sinema yedinci sanat dalıdır…
Sıralaması aynen şöyledir:
Sanat ---- Resim ve Heykel
Sanat ---- Müzik
Sanat ---- Tiyatro
Sanat ---- Dans
Sanat ---- Edebiyat
Sanat ---- Yapı
Sanat ---- Sinema
Tiyatro ve Sinema
Neyyire Neyir, bu iki büyük sanat
dalında, o yıllarda bütün olmazlara rağmen olan, başaran bir kadın…
Onun
yaptıklarına da bir göz atmak istiyorum.
Bundan sonra gelişen olaylar:
1922 yılında Darülbedayi'ye
(Şehir Tiyatroları)
giren sanatçı, sahneye ilk olarak Othello
ile çıkmış.
1923’te Muhsin Ertuğrul
tarafından çevrilen Ateşten Gömlek
ve Kız Kulesinde Bir Facia
adlı filmlerde rol almış.
İstiklâl Savaşı'nın
kazanılmasından sonra aktör Şadi Fikret’in
kurduğu Milli Sahne adlı
toplulukla İzmir'e gitmiş.
1924'te İstanbul'a dönmüş ve
Muhsin Ertuğrul'un Ferah Tiyatrosu'nda
kurduğu heyete katılmış.
Milli
Sahne ile Muhsin Ertuğrul
Tiyatrosu`nda rol almış.
Daha sonra Muhsin Ertuğrul ile
evlenen sanatçı, birlikte gittikleri Rusya gezisinin ardından 1928'de tekrar
Darülbedayi topluluğu içinde yer almış.
100'ü aşkın oyunda rol almış.
1941’den itibaren Muhsin Ertuğrul
ile birlikte Perde ve Sahne
dergisini çıkarmış.(alıntı)
Mutlaka böyle muhteşem kadınlar herkes için çok önemlidir.
Benim için ise çok daha değişik duygular hissettiğim büyüklerimdirler.
Ben sinema için, diziler için senaryo yazdığımdan, onun
heyecanını sevgisini ve çok büyük bir emek olduğunu biliyorum.
Setlere gidiyorum, sanatçıların nasıl çalıştıklarını
görüyorum.
Saygı duymamak mümkün değil.
İyi ki bu cesur yürekler varmış…
Nazan
Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder