Dinozorlar
nazanss.blogspot.com
Dinozorların,
ilk kez 230 – 225 milyon yıl önce var oldukları düşünülüyormuş.
157,6
milyon yıl yaşamışlar.
65
milyon yıl önce yok olmuşlar.
Yeryüzünde çok sayıda dinozor türü bulunmaktaydı (850
civarında).
Bunlardan kimi bitkilerle beslenirken (sauropod), kimi et
yiyordu (theropod).
En kalabalık otçul dinozor türleri, apatosaurus ve brachiosaur idi.
Bunlar gelmiş geçmiş en büyük hayvanlardandı.
Universal Stüdyolarını
gezdiğimizde beni etkileyenlerin başında dinozorlar olmuştu.
Jurassic Park, 1993 ABD yapımı, yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı gerilim-macera filmini hepimiz izlemişizdir. Aslında dinozorlarla enikonu tanışmamızı da o film sağlamıştır. Ondan önce dinozorları bilmiyor muyduk, biliyorduk ama bu kadar yakından tanımıyorduk…
Jurassic Park, 1993 ABD yapımı, yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı gerilim-macera filmini hepimiz izlemişizdir. Aslında dinozorlarla enikonu tanışmamızı da o film sağlamıştır. Ondan önce dinozorları bilmiyor muyduk, biliyorduk ama bu kadar yakından tanımıyorduk…
Ben
şaşkınlıkla izlemiştim o zaman Jurassic parkta kullanılmış olan dinozorları.
Sanki gerçektiler, sanki bizlerin üstüne geleceklerdi. Filmden ne kadar
korkmuşsam, orada da onlardan ürkmüştüm. Bu konuda Elif benden cesur çıkmıştı.
Hatta onun hoşuna bile gitmişti.
Burada
kısa bir notumu da ilave etmeliyim.
Doğu Berlin’e duvar yıkılmadan önce gittiğimizde
Bergama müzesini gezmiştik, daha sonra gittiğimizde Naturkunde Müzesisini
gezdik. Aslında orada çok büyük bir dinozor iskeleti görmüştüm. Şöyleki; 23 m
uzunluğu, 12 m yüksekliği ile dünyada kurulu en büyük dinozormuş.(Brachiosaurus)
O zamanda çok şaşırmıştım. Öylece bakmış kalmıştım. Hatırlıyorum da şu anda
canlansa ne olur diye espriler bile yapmıştık…
Universal
Stüdyolarında çekilmiş birçok filmin platoları duruyor. Oraları gezdiğinizde
hem çok hoşnut oluyorsunuz, hem o zamanları hatırlıyorsunuz, birde değişik bir
duygu! Yıllar önce izlediğiniz bir filmin mekânlarını birebir görüyor olmak!
Ben öyle hissetmiştim. Birkaç plato varki onlar beni çok şaşırtmıştı. Sizlere
onları da bir başka yazımda anlatmak isterim.
Bu
gün anlatmak istediğim dinozorlar.
Dinozorların, ilk kez 230 – 225 milyon yıl önce
var oldukları düşünülüyormuş.
157,6 milyon yıl yaşamışlar. 65 milyon yıl önce
yok olmuşlar.
Dinozorlar
Yunancada korkunç kertenkele anlamına gelen iki
sözcüğün birleştirilmesinden oluşmuş.
Gerçekten
ertenkeleye benziyorlar, onların devasa büyük halleri ve gerçekten de korkunç
görünüyorlar.
Yeryüzünde
çok sayıda dinozor türü bulunmaktaydı (850 civarında).
Bunlardan
kimi bitkilerle beslenirken (sauropod), kimi et yiyordu (theropod).
En
kalabalık otçul dinozor türleri, apatosaurus ve brachiosaur idi.
Bunlar
gelmiş geçmiş en büyük hayvanlardandı.
Örneğin
apatosaurus 30 ton ağırlık ve 21 metre uzunluğa ulaşabiliyordu.
T-Rex örneğinin en
küçüğünün 19,4 metre olduğunu gördüler.
Üstelik
carnotaurus boynuzlu, çok görülmeyen türlerdendi.
Ayrıca
ceratosaurus türünün küçük ayakları vardı ama çok ölümcüldü.
Diğer
otçul dinozorlar, kendilerini etçil dinozorlardan korumaya yarayacak özel
silahlara sahipti.
Örneğin
triceratops, başında üç boynuz taşırken, ankylosaurus çıkıntılı kemiklerle korunuyor, styracosaurus’un kuyruğunda ise sivri dikenler bulunuyordu.
Tabiki
bazı kısa bacaklı dinozorlar vardı.
Bunlardan
deinonychus gibi ve kuzeni oviraptor gibi dinozorlar örnek verilebilir.
Bu
dinozorlar süratli ve yırtıcı olabilir.
Etçil dinozorlar, tıpkı
insanlar gibi arka ayaklarının üzerinde yürüyorlardı.
Ön
ayakları çok küçüktüler.
Spinosaurus, Tyrannosaurus, Carnotaurus gibi bazıları son derece büyükken, Compsognathus (yaklaşık 5,5 kg ve 60 cm) gibileri de son derece küçüktü.
Dinozorların
yumurtaları oldukça kalın kabukluydu.
Bu
kabuk içerisindeki yavruyu koruyor ve içindeki özel bağ sayesinde yavru güven
içinde büyüyordu.
Dinozorlarla
aynı dönemde pterosaurus,archaeopteryx gibi uçabilen canlılar da vardı, ama
bunlar dinozorlarla çok yakından ilgili değildi.
Aynı
zamanda ichthyosaurus ve pleisiosaurus gibi çok sayıda yüzebilen sürüngen de vardı.
Bunlar
da dinozorlarla yakın bir ilintiye sahip değillerdi.(alıntı)
Dinozorlar bu
devasa yaratıklar ne olmuştu da yok olmuştular.
1980
de ise Nobel ödüllü fizikçi Luis Alvarez ve oğlu jeolog Walter Alvarez
dinozorları bir göktaşının ortadan kaldırdığını ileri sürdü.
Alvarezler'in
bu görüşü 85'li yılların sonları ve 90'lı yılların başlarında bilim
çevrelerinde ağırlık kazanmış ve ilerleyen yıllarda da ortak kabul olmuştur.
Yapılan
araştırmalar da bu görüşü kanıtlamıştır.
Dinozorların
nasıl yok olduğuna ilişkin bilim adamlarının sahip oldukları bu görüş
dinozorların sonunun 65 milyon yıl önce yaklaşık 10 km çapında bir
göktaşının Dünya'ya çarpmasıyla gerçekleştiğini açıklar.
Bu
göktaşı saatte 54.000 km hızla Meksika'nın Yukatan Yarımadası açıklarında
Dünyaya çarpmış ve çarpma anında 200.000 km³ madde buharlaşmış, erimiş ya
da yüzlerce kilometre öteye savrulmuştur.
Bu
çarpma sonucu canlı türlerinin %70'inden fazlası yok olmuş ve 170 km
çapındaki, Dünya'nın en büyük kraterlerinden biri olan Chicxulub krateri meydana gelmiştir. Çarpmanın 100 milyon
megaton TNT'ye eşdeğer bir enerji açığa çıkardığı tahmin edilmektedir.
Çarpma
sonucu oluşan toz tabakası atmosferi kaplamış,
Dünya
aylar boyu karanlıkta kalmış, sıcaklık suyun donma derecesine kadar düşmüş ve asit yağmurları yaşanmıştır.
Aylarca
süren bu karanlık ve soğuk dönemde bitkilerin fotosentez yapamaması besin
zincirini yıkmış ve bu felaketler zinciri de dinozorların sonunu hazırlamıştır.
Dinozorlar
da bu sırada ölmüştür.(alıntı)
Bu
tatil mevsiminde hepinize iyi tatiller diliyorum…
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder