Erkek Kılığında Savaşan Cesur Yürekli Türk Kadını,
Halime Çavuş Kocabıyık
Kahraman Türk Kadını
nazanss.blogspot.com
Ben
duygusal biriyim. Bunu biliyorum. Bazen bir filmde, bir dizide, bazen ağlayan
birini gördüğümde, bazen çok duygulandığımda bazen de çok sevindiğimde ağlarım.
Tıpkı
bu yazıda yazdıklarımı okuduğumda da çok duygulanıp ağladığım gibi.
Size
anlatacaklarım yabancı gelmeyecek. Bizler çocukluğumuzdan beri biliriz. Cephede
kahraman Türk Kadını kışın en zalim zamanında, sırtındaki ceketini çıkartmış
mermilere sarmış.
Ben
size onu anlatacağım.
Ben
size Halime Kocabıyık’ı anlatacağım.
Daha
doğrusu okuduklarımı, yazılanları aktaracağım…
Bir
genç kız düşünün lütfen. Savaşta, cephede! Buraya kadar olabilir diyebilirsiniz
ama bu genç kız, cepheye gitmek için erkek kılığına girmiş, bu genç kız
sakalları çıksın diye her gün tıraş olmuş, bu genç kız saçlarını kazıtmış!
Şimdi anlatacağım olaydan etkilenmemek mümkün değil.
Çok
soğuk bir hava düşünün, kış – kıyamet. Kar yağıyormuş.
Mustafa
Kemal Paşa ve yanındakiler, cepheye taşıdığı cephanenin üstüne kendi ceketini
örten bir asker görüyorlar.
Mustafa
Kemal Paşa çok etkileniyor.
Onun
yanına gidiyor ve soruyor.
“Neden üzerindekini mermilerin üzerine örttün,
üşümüyor musun?”
Halime
Kocabıyık, Paşaya:
“Benim üşümem hiç önemli değil, bu cephane
yüzlerce belki binlerce askerimizi koruyacak.”
Paşa biraz daha ona bakıyor, kafa
kâğıdını istiyor. Kafa kâğıdını görünce çok şaşırıyor.
“Sen kız
mısın?”.
“Evet.”
Mustafa Kemal Paşa, yaverine,
Kocabıyık’la ilgili bilgileri almasını söylüyor…
Bu yazılanları okuyup ağlamamak,
etkilenmemek mümkün mü?
Lütfen söyleyin bu kahraman Türk
kadını değil midir?
Cephede, erkeklerle omuz omuza
savaşan, cesur bir yürek değil midir?
Halime Kocabıyık, Kastamonulu.
Halime Kocabıyık, Kastamonulu.
Kurtuluş Savaşına giderken ailesi
istememiş, ama o Vatan aşkına galip gelmiş gitmiş. Giderken kız başıma diyerek
korkmuş. İşte o zaman kararını vermiş erkek kılığına girmiş. Asker üniformasını
giymiş!
Burada bir ayrıntıya daha girmek
istiyorum.
Halime Çavuş ölene kadar
üniformasını çıkartmamış.
Mühimmat taşımış.
İnebolu’ndan Ankara ve Sakarya’ya
cephane taşımış.
Birçok görevler yapmış. İnsanüstü
başarılarda bulunmuş.
Yunan gemilerinin İnebolu’yu
bombaladığında bir şarapnel parçası ile ayağından sakatlanmış.
Sakat kalmış.
Savaş
muzafferiyetle bitmiş.
Böyle
Kahraman Türk evladını Mustafa Kemal Paşa unutur mu? Unutmamış. Onu Ankara’ya
çağırmış.
Burada
okuduklarım ayrı bir duygu seli…
Düşünebiliyor
musunuz? Atatürk tarafından çağırılmış kızları. Aile korkmuş, neden acaba
demişler? Kızlarına yine gitme demişler ama bu deli yürek, bu cesur Türk
kadını, anasından babasından izin almış Paşaya gitmiş.
Halime Kocabıyık, Çankaya köşkünde
15 gün misafir edilmiş. Düzenlenen törenle;
İstiklal Madalyası ve Çavuş rütbesi verilmiş.
Atatürk’ün verdiği emirle ölene kadar maaş
bağlanmış.
Mustafa kemal Paşa:
“Seni
yollamıyorum, bizim kızımız ol”
demiş.
Halime Çavuş, sıkılmış, utanmış,
Atanın karşısında konuşuyor.
“Annem
babam beni bekler” demiş.
Mustafa Kemal Atatürk’ün hoşuna
gitmiş.
“Ben
ana-babaya itaatli evlada saygı duyarım”
demiş.
Onun gitmesine izin vermiş. Ona
çeşitli hediyeler verilmiş. Evine gönderilmiş.
Atatürk’ün Türk kadını için
söyledikleri:
“Dünyada
hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa
ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden
kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren,
tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip
cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi
Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu
kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.”
Gelin duygulanmayın, gelin Türk
olduğunuz için şükretmeyin, gelin böyle cesur yürekler için dua etmeyin… Bu
mümkün mü? Değil…
Nur içinde yatsınlar.
Hepsini saygı ile anıyorum…
Nazan
Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder