18 Ekim 2017 Çarşamba




Piri Reis Dünyalı mı?
Akılları Zorlayan Denizci


nazanss.blogspot.com




Piri Reis
İsmini ve haritasını hepimiz biliriz.
İnanamayız.
Haritanın o yıllarda nasıl bu kadar kusursuz yapıldığına ise bir türlü akıl erdiremeyiz.
Haritası ve Kitab-ı Bahriyesi
Asırlardır dillerden düşmedi, düşmeyecektir.

Dünyanın en önemli haritasından birini asırlar önce hazırlayan Piri Reisin idam edilerek hayatına son verildiğini biliyor muydunuz?

‘Piri Reis haritası’ olarak bilinen harita, Piri Reis'in 1513 yılında yapıp 1517'de padişaha sunduğu dünya haritasının halen mevcut olan bir parçasıdır.
Bu haritanın bir parçası mevcuttur, diğer parçası kayıpmış.

Bazı tarihçilere göre, Osmanlı padişahı dünya haritasına bakmış ve 'Dünya ne kadar küçük...' demiş. 
Sonra da, haritayı ikiye bölmüş ve 'biz doğu tarafını elimizde tutacağız.' demiş. Padişah, daha sonra 1929'da bulunacak olan diğer yarıyı atmış.

Korsanlık yaptığı yıllarda ele geçirdiği Kolomb’un, ya da başka korsanlara ait haritaları varmış.

Bu haritalardan ve kendi gözlemlerinden yararlanarak 1513 tarihli ilk dünya haritasını çizmiş.
Atlas Okyanusu, İber Yarımadası, Afrika'nın batısı ile yenidünya Amerika'nın doğu kıyılarını kapsayan üçte birlik parça, bu haritanın günümüzde elde bulunan bölümüymüş.

Bu haritayı dünya ölçeğinde önemli kılan, günümüze kalmamış olan, Kristof Kolomb'un Amerika haritasındaki bilgileri içeriyor olması rivayetidir.

Orijinali Topkapı Sarayı'nda olan harita, deve derisi üzerine 9 renkte boyanıp resimlenmiş olup 86cm boyundaymış.

Üst kısmı 61cm, alt kısmı 41 cm'dir ve sağ yanı boydan boya kopmuş. Üzeri efsanevi ve gerçekçi resimlerle süslüymüş.

Haritada üçü küçük, ikisi büyük 5 rüzgârgülü varmış. Haritanın oluşumu, keşif tarihi ve çeşitli efsaneler hakkında notlar haritada yer alıyormuş.

Osmanlı Sultan’ına sunulacak olması nedeniyle görselliğe çok önem vererek hazırlanmış.

Bu parça, Amerika'nın doğu kıyıları, Atlantik Okyanusu, Afrika ve Avrupa'nın batı kıyılarını gösteriyormuş.

Piri Reis, 1528'de, ilkinden daha içerikli ikinci dünya haritasını çizmiş.
1533 yılında Barbaros Hayrettin Paşa kaptan-ı derya olunca Piri Reis de Derya Sancak Beyi (Tümamiral) unvanı alan Piri Reis, sonraki yıllarda, güney sularında devlet için çalışmış.

Harita, 9 Kasım 1929'da Topkapı Sarayı'nda sarayı müzeye dönüştürme sırasındaki envanter (döküm)tespit çalışmaları sürerken tesadüfen bulunmuş.

Bu kadar yapılanlarla ilgili bilgileri edindikten sonra sıra Piri Reis’i tanımaya geldi.  Öyle ya kimdir Piri Reis?

Piri Reis;
Karamanlı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Muhiddin Piri'nin ailesi Karamanoğulları'nın Osmanlı Devleti'ne katıldığı Fatih Sultan Mehmet devrinde padişahın emri ile İstanbul'a göç ettirilen ailelerdenmiş. Aile bir süre İstanbul'da yaşamış, sonra Gelibolu'ya göç etmiş…

Piri Reis'in babası Karamanlı Hacı Mehmet, amcası ise ünlü denizci Kemal Reis… Piri denizciliğe amcası Kemal Reis'in yanında başlamış. 1487-1493 yılları arasında birlikte Akdeniz'de korsanlık yapmışlar. Sicilya, Korsika, Sardunya ve Fransa kıyılarına yapılan akınlara katılmışlar…

1486'da Endülüs'te Müslümanların hâkimiyetindeki son şehir olan Gırnata'da katliama uğrayan Müslümanlar Osmanlı Devleti'nden yardım isteyince o yıllarda deniz aşırı sefere çıkacak donanması bulunmayan Osmanlı Devleti, Kemal Reis'i Osmanlı Bayrağı altında İspanya'ya göndermiş.

Bu sefere katılan Piri Reis, amcası ile birlikte Müslümanları İspanya'dan Kuzey Afrika'ya taşımış.
Venedik üzerine sefer hazırlığına girişen Bayezid’in Akdeniz'de korsanlık yapan denizcileri Osmanlı donanmasına katılmaya çağırması üzerine 1494'te amcası ile birlikte İstanbul'da padişahın huzuruna çıkmış ve birlikte donanmanın resmi hizmetine girmişler.
Piri Reis, Osmanlı Donanması'nın Venedik Donanması'na karşı sağlamaya çalıştığı deniz kontrolü mücadelesinde Osmanlı donanmasında gemi komutanı olarak yer almış. Böylece ilk kez savaş kaptanı olmuş.

Yaptığı başarılı savaşların sonucunda Venedikliler barış istemişler ve iki devlet arasında bir barış anlaşması yapılmış.
Piri Reis, 1495-1510 yıllarında İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli, Rodos gibi deniz seferlerinde görev almış. Piri Reis, 1511'de amcasının bir deniz kazasında ölümünden sonra Gelibolu'ya yerleşmiş.

Kardeşler ‘in idaresi altındaki donanmada halaoğlu Muhiddin Reis ile Akdeniz'de bazı seferlere çıktıysa da daha çok Gelibolu'da kalıp haritaları ve kitabı üzerinde çalışmış. Barbaros Kardeşler, 1515 yılında dünyanın en büyük deniz güçlerinden birisini oluşturmuş ve Kuzey Afrika'da fetihler yapmışlar.

Piri Reis, Oruç Reis'in kaptanlarından birisi olarak hediye sunmak üzere Yavuz Sultan Selim'e gönderildiğinde Yavuz'un yardım olarak verdiği iki savaş gemisi ile geri dönmüş.

Piri Reis, 1516- 1517 yıllarında İstanbul'a geldiğinde tekrar Osmanlı donanmasının hizmetine girmiş. Derya Beyi (Deniz Albayı) rütbesini almış. Mısır seferine gemi komutanı olarak katılmış.

Donanmanın bir kısmı ile Kahire'ye geçip Nil ırmağını çizme fırsatını bulmuş. Ünlü denizci, İskenderiye'nin ele geçirilmesinde gösterdiği başarılar ile padişahın övgüsünü kazanmış. Sefer sırasında haritasını padişaha sunmuş.

Bazı kaynaklarca, günümüzde bulunamamış olan doğu yarısını, Hint Okyanusu'nun ve onun Baharat yolunun kontrolünü ele geçirmek için Padişahın yapacağı olası bir sefer için kullanmak istediği bile iddia edilmektedir.
Piri Reis seferden sonra, tuttuğu notlardan Bahriye için bir kitap yapmak amacıyla Gelibolu'ya dönmüş. Derlediği denizcilik notlarını bir Denizcilik Kitabı (Seyir Kılavuzu) olan;  Kitab-ı Bahriye'de bir araya getirmiş.
Kanuni Sultan Süleyman'ın dönemi, büyük fetihler dönemiymiş. Piri, 1523'deki Rodos seferi sırasında da Osmanlı Donanması'na katılmış.

1524'de Mısır seyrinde kılavuzluğunu yaptığı sadrazam Pargalı Damat İbrahim Paşa'nın takdiri ve desteğini kazanınca, 1526'da gözden geçirdiği Kitab-ı Bahriye'sini İbrahim Paşa aracılığıyla Kanuni'ye sunmuş.

Barbaros'un 1546'da ölümünün ardından Mısır Kaptanlığı (Hint Denizleri Kaptanlığı da denilirdi) yapmış.
Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi'ndeki deniz görevlerinde yaşlanmış.

İdamı:
Mısır Kaptanı Piri Reis; 1552'de Umman ve Basra üzerine 30 gemiyle çıktığı seferde, Hürmüz Kalesi'ni kuşatmış.  Portekizlilerden aldığı haraç karşılığı kuşatmayı kaldırmış. Donanmasıyla Basra'ya dönmüş. Tamire muhtaç donanmayı orada bırakıp ganimet yüklü üç gemi ile Mısır'a dönmüş. Gemilerden birisi yolda batmış.
Donanmayı Basra'da bırakması kusur sayıldığı için Mısır'da hapsedilmiş.

Basra valisi Kubat Paşa'ya ganimetten istediği haracı vermemesi, Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa'nın politik hırsı yüzünden hakkında padişaha olumsuz rapor verilmiş.

Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanı üzerine 1554'te boynu vurularak idam edilmiş.
İdam edildiğinde 80 yaşının üzerinde olan Piri Reis'in terekesine devletçe el konulmuş.

Ne kadar yazık! İçi acıyor insanın. Kaptın-ı Derya-yı dünya tanıyor. Onun eserine paha biçilemiyor. Onun adını bilmeyen yok. Piri Reis deniliyor ona hatta bazıları onun Evliya olduğunu iddia ediyor. Bir kısım da onun uzaylı olduğunu düşünüyor. Yoksa öyle bir haritayı nasıl çizmiş olabilirmiş!

Piri Reis için bazı bilgiler;
Uydu Fotoğrafları Kadar Kusursuz
Piri Reis'in haritaları Rusları da şaşkına uğrattı. 'Bunlar uydu fotoğrafları kadar kusursuz' diyen Rus uzmanlar, Antarktika ve takımada çizimlerine ise akıl sır erdiremedi
Rus uzmanlar, ünlü Osmanlı denizcisi ve âlimi Piri Reis'in yaklaşık 500 yıl önce hazırladığı haritasının dünyanın uydudan çekilen fotoğrafları kadar eksiksiz ve mükemmel olduğunu söyledi.

Önceki gün yayımlanan haberinde Piri Reis'e geniş yer ayıran Komsomolskaya Pravda Gazetesi, onun haritasından yola çıkarak 10 bin yıl önce Antarktika'da insanların yaşadığını yazdı.

Gazete, haritada Şili kıyıları, And Dağları ve Afrika'nın o döneme kadar eşi görülmemiş şekilde ayrıntılı haritasının yer aldığını belirterek, "Türk amiralin haritasında, keşfinden 300 yıl önce Antarktika ile ancak 1958'de bulunan takımadalar da var " ifadesini kullandı.

Trigonometri Bilmecesi

Rus tarihçi Sergey Manukov ise Piri Reis'in 1513'te çizdiği haritasının benzerini hazırlamanın ancak dünyanın uydudan çekilmiş fotoğraflarıyla mümkün olduğunu söyledi. Rus uzman,
" Aslında harita da fotoğrafa çok benziyor. Sanki bir uydu aracı çizimi yapılan bölgenin üzerinde dolaşarak fotoğrafını çekmiş. Özellikle güney yarımküre inanılmaz ayrıntılı" dedi.

Manukov, Piri Reis 'in trigonometri bilmeden böyle bir harita hazırlamasının mümkün olmadığını, ancak trigonometrinin 18'inci yüzyılda kullanılmaya başlanmasının şaşırtıcı bir durum olduğunu söyledi. Komsomolskaya Pravda Gazetesi , "Günümüzde bazı haritalardaki yanlışların Piri Reis'in haritasına bakılarak düzeltildiği biliniyor. Türk amiral ölümünden yüzyıllar sonra hâlâ konuşuluyor" diye yazdı.

Böyle âlimleri, böyle büyükleri, böyle ulaşılmazları okuduğunuz zaman tabi haliyle şaşırıyorsunuz. Dünya onun yaptıklarını nasıl yaptığını anlamaya çalışıyor üstelik çok uzun zamandır.
Oysa insanoğlu her zaman eskiden de yeni zamanda da tamahkâr olduğundan böyle bir dehaya iftira atabiliyor. Veşanı Piri Reis idam ediliyor. Ne kadar yazık! Nerede kaldı o yapamazları yapmak, nerede kaldı dünyaya bir Osmanlı’nın adını altın harflerle yazdırmak, nerede kaldı okullarda bile ders kitapların da okutulmak…
İnsanoğlu neden en büyük değerleri hazmetmesini bilmez, onunla övünmez, onun bilgilerinden yararlanmaz, ondan ders almaz, onu dinlemez -  görmez – duymaz. Suç sadece insan olmakla mı alakalı…

Yok canım olmaz öyle şey!



Nazan Şara Şatana


nazanss.blogspot.com







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder