Whitney Houston,
Güzel Sesler
Ortaya Onun Şarkıları İle Çıkacak.
nazanss.blogspot.com
Pop müziğin kraliçesi…
Müzik dünyasının en güçlü seslerinden olan
Whitnety Houston,
Bir zamanlar hepimizin diline doladığı bir şarkıydı onun söylediği:
‘I will always
love you’
İyi okumuşuz, kötü okumuşuz hiç önemli
değildi. Bu güzel şarkı içimizi ısıtıyordu. Whitney Houston’un,
Kevin Costner'la oynadığı:
‘The Bodyguard’
Hepimizi etkisi altına almıştı. Çok güzel
bir aşkı işlemişlerdi, birbirlerine çok yakışmışlardı, içinde ciddi bir de
aksiyon vardı. Bütün bunları süsleyen, hatta alıp götüren, Whitney Houston’un,
muhteşem sesi ve inanılmaz yorumu vardı.
Sesinin güzel ve gür olduğunu göstermek
isteyen her genç onun bu şarkısını okuyordu…
Müzik evrensel bir dildir. Doğru değil mi?
Çoğumuz sözlerini bilmiyorduk, çoğumuz alışagelmiş bildiğimiz şarkılardan çok
farklı olan bu şarkıyı belki de ilk defa dinledik. Ona âşık olduk. O zaman
araştırdık,
Kim okuyordu?
Kimdi bu kadın?
Bu gün bütün çıkan haberlerde hemen – hemen
aynı şeyler yazıyordu.
Sanatçı bir hayli azimli, sesine,
güzelliğine güveniyor, çocukluğundan itibaren müziğin içinde, bir noktada
müziğe âşık. Ciddi şekilde müzik için çalışmalar yapıyor…
Whitney Houston,
müzik kariyerine genç yaşta kilise korusunda başladı.
İlk albümünü 22
yaşında yayınladı.
30 yıllık
kariyeri boyunca 7 albüm 3 soundtrack yayınladı.
6'sı Grammy
olmak üzere 400'ün üzerinde ödül kazandı.
Aldığı ödüller
Whitney Houston'ı Guinness Rekorlar Kitabı’na da taşıdı.
Dünya üzerinde
en çok ödüle layık görülen kadın şarkıcı ünvanını aldı.
Albümleri
dünya çapında 170 milyondan fazla sattı.
Yine bu sade tanıtımın üstünde ise acı gerçek yazılıydı.
Houston, 2007'de boşandığı eski eşi Bobby Brown'la
yaptığı çalkantılı evlilik ve uyuşturucu bağımlılığı yüzünden zor günler
geçirdi.
Bunları okuyunca, onunla ilgili bir film izlediğimi
hatırladım. Onun hayatını anlatıyordu sanıyorum. Evliliği ve uyuşturucu ile
tanışmasıydı, asıl anlatılanlar.
Ne kadar güzel bir kadın diye düşündüğüm Whitney Houston, sesini de güzelliğini de almış
götürmüştü. Bize onun şarkıları kalmıştı. Onun güzel bakışları kalmıştı.
I Will Always Love You
şarkısında – seni daima seveceğim diyordu…
Bizde onu seveceğiz muhakkak. Fakat onu her hatırladığımızda,
onun muhteşem sesini, unutulmayan ‘The Bodyguard’ filmini ve söylediği
bu muhteşem şarkıyı hatırlayacağız.
Bütün bunların yanında uyuşturucuyu da hatırlayacağız.
Bu kadar sesiniz güzelse!
Bu kadar iyi şarkı söyleme yeteneğine sahipseniz!
Sizi bütün dünya tanıyorsa!
415 ödülle dünyanın en çok ödül alan kadın sanatçısı olarak
Guinness rekorlar kitabına giren sanatçı iseniz!
En çok kazanan kadın sanatçı iseniz!
Yazık değil mi?
Yazık – çok yazık…
Eğer böyle bir kötü alışkanlığınız varsa size gerçekten yazık
olmuş.
Uyuşturucunun insanının sonu olacağını nasıl bilemiyorlar.
Uyuşturucunun ölüm olduğunu nasıl anlamıyorlar.
Hele böyle önemli iseniz, sizi bütün dünya tanıyorsa, takdir
etmiş, başlarına taç etmişse, sizi büyük bir sorumluluk da bekliyor demektir.
Bir noktada artık sadece kendiniz içinde yaşayamazsınız.
Siz artık önemlisiniz, dikkat etmelisiniz.
Ben sanıyorum, böyle güzel bir sesin yok olmasından ciddi
şekilde etkilendim. Haklı olarak üzüldüm…
Birkaç kez uyuşturucu tedavisi gördüğünü yazıyor bu günkü
gazeteler.
Bazı gazeteler aşırı alkol aldığını yazmışlardı.
Daha genç olan ünlü sanatçı 48 yaşındaymış.
Bir başka yerde de şöyle yazıyor:
Onun güzel sesinin, kulaklarımızdan hiç
gitmeyeceğini tahmin edebiliyorum.
Elvis Presley,
Frank Sinatra,
Michael Jackson ve birçoklarında olduğu gibi!
Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder