Ağ – Ak Gelin Efsanesi
nazanss.blogspot.com
Kayseri
de bir dost meclisinde:
“Buralarda
ne çok efsaneler vardır değil mi?”
“Evet”
dediler. Birkaçını da hemen aktardılar. Derim ya efsaneler güzeldir, hayal
kurmamızı, düşünmemizi en çok da eğer başarabilirsek, anlayabilirsek ders
almamızı sağlarlar…
Birçokları
çok hoşuma gitti, bazıları düşündürdü…
Bir
taze gelin hikâyesi var ki bir hayli enteresan.
Çok
acıklı bir hikâye…
Gelin
kızlar kına gecelerinde söyleniyormuş. Hepimiz biliriz kına gecelerinde;
gelinin eline kına yakıldığında, yani sürüldüğünde gelinin etrafında en acıklı
türküler söylenir… Gelin mutlaka ağlatılır ki bu adettendir.
Ana
evinden çıkıyor, yeni bir hayata başlıyor, annesinin koşulsuz sevgisinin
sürekliliğinden oluyor.
Tabi
haliyle ağlamalı.
Bu
türkünün hikâyesini dinlediğinizde hüzünlü bir gelin hikâyesi olduğunu
anlıyorsunuz…
Bazı
yerlerde düğünlerde halaydan önce okunurmuş bu türkü. Hüzünden sonra gülmek
gibi, ardından halay çekilirmiş.
Bir
çeşit ağıt.
Bir
gelin hikâyesi…
Zalim
olmak nasıl bir duygu?
İstemediği
halde onu istemek!
Öylesine
istemek ki, onun canına kıymasına neden olmak!
Oysa
kötülük yapmak en fazla kendine zarar vermek değil midir?
Luther demiş ki:
“Kendi
yüreğinden korktuğum kadar ne papadan, ne de papazlardan korkuyorum.”
Zalimlerin
yürekleri yok mu?
Onlar
korkmazlar mı?
Eşkıyanın
yüreği yokmuş?
Bir
ağıt olan “Ağ Gelin”, Kayseri’nin birçok yerinde bilinmekle beraber, özellikle
Avşarlar arasında çok sevilerek söylenip dinlenmektedir.
Kızlar
gelin giderken kınalarında bu ağıt söylene gelmiş; birçok genç kız, annesinin
sıcak bağrından ayrılırken bu ağıt ile ağlatılmış, bu ağıt ile koca evine
yollanmıştır.
Bu
ağıt, gönüllerde sevgi olmuştur.
Öyle
ki bu sevgi, Ağ gelini halaya bile yakıştırmıştır.
Çoğu
köyde halay tutanlar, halaya başlamadan önce davul ve zurnacıdan mutlaka ağ
gelini çalmalarını ister.
Bir
ağırlamaya veya hareketli halaya geçmeden önce, zurna eşliğinde çalınan bu
havanın ezgisine; dizili olan oyuncular Ağ gelinin türküsünü söyleyerek, aynı
zamanda sağa-sola doğru çok yavaş bir şekilde sallanarak halaya hazırlanırlar.
Dadaloğlu’na
da dayandırılan bozlak şeklindeki bu türkünün bitiminden hemen sonra ise hızlı
bir halaya geçerler.
“Koçgun
devri” adı verilen 1603–1607 yıllarındaki isyan ve soygun hareketlerinde
Develi’de etkilenmiştir. 1603 yılında ünlü eşkıya Tavil Mehmet’in yine Han
Mehmet adındaki eşkıyanın yaptığı kötülükler ile aşiretler arasındaki kanlı
çatışmalar meşhurdur.
Ağ
gelin efsanesi de bu kötü günlerin izlerini taşımaktadır. Efsanenin halk
tefekküründe ki gelişimi şöyledir:
Develi’den
bir Türkmen obası, Erciyes’in güney eteklerinde bir yaylaya çıkarlar.
Bu
obada, ahlaki ve fiziki güzelliğinden dolayı Ağ (Ak) Gelin adı verilen bir
gelin vardır.
Kocası
ve iki çocuğu ile beraber mutlu yaşarlarken, kocası gurbete çalışmaya
gitmiştir.
Develi
çevresinde yaşayan bir eşkıya, güzelliği ile şöhret bulan Ak Gelin’e göz
koymuştur.
Sahipsizliğini
de anlayınca, bir gece obayı basarak kaçırmak ister.
Namus
timsali Ak Gelin, olayı anlar; gece karanlığında iki çocuğunu ve küçük
sandığını yanına alarak, karışıklıktan da faydalanarak gizlice Erciyes’e doğru
kaçar.
Erciyes’in
ortalarında öyle bir yere gelir ki, ilerisi uçurum gidilmez.
Geriye
dönse eşkıya... Gözyaşları ve çaresizlik içerisinde ellerini açar ve Allah’a
yalvarır:
“Allah’ım! Beni ve
çocuklarımı ya taş et, ya da kuş.”
Duası, kabul
edilir.
Güneş doğunca
oba sakinleri ve eşkıya; Ak Gelin, iki çocuğu ve çeyiz sandığının hayretle ve
şaşkınlıkla taş kesildiğini görürler.
Günler sonra
obaya dönen kocası olayı annesinden öğrenir. Koşarak ailesinin taş kesildiğini
görür. Uzaklardan bir ses duyar:
“Yiğidim
namusunu bir eşkıyaya çiğnetmedim. O eşkıyadan ahtımı koma.”
Bu ses Ak
Gelin’in sesidir.
Delikanlı taş
kesilen ailesine bakarak:
“Alırım
ahtını, koymam Ak Gelin!” diye haykırır.
Türk
milletinin gönlünün sesi olan Dadaloğlu, Ağ Gelin türküsünde de kendini
göstermiştir.
Dadaloğlu
tarafından söylendiği belirtilen Ağ Gelin’in, Kaman’da söylenen bir hikâyesi de
şu şekildedir.
Ağ Gelin’in
gerçekte Hamitli Cerit kızı olduğu, aynı zamanda da Dadaloğlu’nun karısı olduğu
belirtilmektedir.
Dadaloğlu eve
gelmemiş, karısına bakmamış. O da aşiretine dönmüş.
Hamit’e
yerleşmiş.
Dadaloğlu,
uzun yıllar karısını arayıp sormayınca, o da evlenmiş.
İş işten
geçtikten sonra Dadaloğlu, çıkıp gelmiş.
Yanmış,
yıkılmış. Oba oba gezip çalıp söylemiş.
Kaman’da
Mamalı Değirmeni’nde bir bağ evinde öldüğü söylenen Dadaloğlu’nun Tomarza
İlçesi Dadaloğlu Kasabasında da mezarı bulunmaktadır.
Kadir
Özdamarlar-(alıntı)
Ağ
gelin de indim ola yayladan Ağ gelin sürmelim oy.
Kaşı değil gözü beni ağlatan Ağ gelin sürmelim oy.
Bu güzellik sana kadir Mevlâ’dan Ağ gelin sürmelim oy.
Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Kaşı değil gözü beni ağlatan Ağ gelin sürmelim oy.
Bu güzellik sana kadir Mevlâ’dan Ağ gelin sürmelim oy.
Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Sarı
yazma pek yakışır güzele Ağ gelin sürmelim oy.
Sarardı gül benzim döndü gazele Ağ gelin sürmelim oy.
Ben gidiyom da sen yârini tazele Ağ gelin sürmelim oy.
Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Sarardı gül benzim döndü gazele Ağ gelin sürmelim oy.
Ben gidiyom da sen yârini tazele Ağ gelin sürmelim oy.
Ölürüm de ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim.
Bir
taş attım karlı dağın ardına Ağ gelin sürmelim oy
Düştü mola Ağ gelinin yurduna Ağ gelin sürmelim oy
Senin ile şu beylerin derdine Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Düştü mola Ağ gelinin yurduna Ağ gelin sürmelim oy
Senin ile şu beylerin derdine Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Ağ
gelin de oturmuş çorap örüyor Ağ gelin sürmelim oy
Çorabın üstüne güller deriyor Ağ gelin sürmelim oy
Zalim anan uzaklara veriyor Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Çorabın üstüne güller deriyor Ağ gelin sürmelim oy
Zalim anan uzaklara veriyor Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Irmak
kenarında biter yosunlar Ağ gelin sürmelim oy
Yosunun üstünde bizi yusunlar Ağ gelin sürmelim oy
İkimizi de bir mezara kosunlar Ağ gelin sürmelim oy
Ağ gelin de biri yari desinler Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Yosunun üstünde bizi yusunlar Ağ gelin sürmelim oy
İkimizi de bir mezara kosunlar Ağ gelin sürmelim oy
Ağ gelin de biri yari desinler Ağ gelin sürmeli sevdiğim
Ağ
gelin oturmuş taşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Taramış zülfünü kaşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Bir selamın gelmiş başım üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim(alıntı)
Taramış zülfünü kaşın üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Bir selamın gelmiş başım üstüne Ağ gelin sürmelim oy
Alırım ahtımı koymam sende Ağ gelin sürmeli sevdiğim(alıntı)
Nazan Şara
Şatana
nazanss.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder