29 Ağustos 2017 Salı

İyonya
Efes ve Milet,
Devrin bir kültür ve uygarlık merkezi


Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik Çağ'da verilen ad

nazanss.blogspot.com



Efes Harabelerini her kes görmek ister, gider, dolaşır…
Beğenisini anlatmak için kelimelerin yetersiz olduğunu söyler.
Orası farklı bir yerdir. Muhteşemdir.
Büyük bir uygarlığın geriye kalanlarını hemen anlıyorsunuz zaten…

Gelelim İyonya’nın tanıtımına…
Yunan Yarımadasının Dorlar’ca istila edilmiş.
Bunun üzerine İyonlar’ın bir bölümü IÖ 11.Yüzyılda Ege Adaları üzerinden Batı Anadolu’ya göç etmişler.
İyonlar, İzmir körfezinden Kuşadası’na kadar olan kıyı şeridi ile Sakız ve Sisam adalarını da içine alan bu bölgeye İyonya adını vermişler.

Aşağıda aktaracaklarımın ilkler olduğunu okumak çok heyecanlı…

Milet'li Thales, Batı felsefesinin ve matematiğinin kurucusu olarak anılır.
Thales'in öğrencisi olan Anaksimandros, insanlık tarihinde (resmî kayıtlar ve kutsal kitaplar dışında) ilk kez bağımsız bir kitap yazan kişidir.

Milet'li Hekataios eleştirel tarih anlatımının ve ampirik coğrafyanın ilk önemli eserlerini verdi; bilinen ilk dünya haritasını yayımladı.

Efes'li Herakleitos "bir insan aynı nehirde iki kez yüzemez" deyimiyle özetlenen değişim felsefesini geliştirdi.

Samos'lu Pythagoras üçgenin açıları arasındaki ilişkiyi hesapladı; günümüze dek Batı ve Doğu müziğinin temelini oluşturan ses dizilerini tanımladı.

Milet'li Anaksagoras İyonya felsefe ekolünü Atina'ya taşıyarak, Eflatun ve Aristoteles'in öncüsü oldu.

Eski Yunan halkı arasında yaygın olan tanrılara ilişkin çeşitli inanç ve efsaneler ilk kez M.Ö. 9. yüzyılda İyonyalı destan şairi (muhtemelen Sakız'lı veya İzmir'li) Homeros tarafından derlenerek sistemleştirildi.

Homeros'un sistemleştirdiği mitoloji, Atina'nın egemenliği döneminde (MÖ 5. yüzyıl) tüm Helen dünyasının dinî referans kaynağı olarak benimsendi.

Yunan tanrıları insanlara benzerdi.
Tanrılarla insanlar arasındaki en önemli fark da ölümlü,
Grek geleneğindeki ilk anıtsal taş yapılar olan Samos'taki Hera Tapınağı, Efes'teki Artemis Tapınağı ve Didim'deki Apollon Tapınağı, M.Ö. 560 dolayında inşa edildiler.

Daha sonra yeniden inşa edilerek erken döneme ait izlerini kaybeden bu üç yapı, Batı mimarisinin başlangıç noktası olarak kabul edilir.

Fenike Alfabesi'nden uyarlanan çeşitli Yunan Alfabeleri MÖ. 9. yüzyıldan itibaren yaygınlık kazandı.

Bunlar arasında soldan sağa yazılan İyon Alfabesi zamanla diğerlerini tasfiye ederek tüm Helenler tarafından benimsendi.

Hâlen Yunan Alfabesi olarak bilinen alfabe, İyon Alfabesidir.
Latin ve Kiril (Slav) alfabeleri Yunan alfabesinden türemiştir.

Buraların genel anlatımı böyle…
Ben başka yazılarımda tek – tek bölge ve şehirleri, antik harabeleri, eski ve yeni hallerini anlatacağım…

Güzel günler dileğiyle…


Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder