26 Ağustos 2017 Cumartesi

             KEKOVA’YA İNANAMIYORSUNUZ.

DENİZİN DİBİNDE ŞEHİR Mİ OLUR DEMEYİN?

nazanss.blogspot.com


Enteresan bir yerden söz edeceğim bu gün sizlere. Kekova’dan…
Buranın garip bir hikâyesi var önce onu aktarmalıyım. İtalyan işgalinden sonra adanın hangi ülkeye ait olacağı tartışılmış.
Bu hatta bayağı bir sürede gündemi meşgul etmiş. Sonra yani 1932 yılında bir anlaşma ile Türkiye’ye bırakılmış.

Burası çok kıymetli bir yer, görülmeye değer bir yer, tarih burada, doğa inanılmaz cömert.
Huzur arıyorsanız buraya geleceksiniz, tarihe meraklıysanız burada olmalısınız. Vay canına demek istiyorsanız yeriniz burasıdır.

Şaşırmamak ne mümkün su altında bir şehir var ve siz onu su üstünden görebiliyorsunuz. Buranın bir adı da batık şehir… Altı cam olan teknelerle geziyorsunuz ve aşağıda balıkları gördüğünüz kadar Likya uygarlığından kalmış antik eserleri de izliyorsunuz…
Burası hakkında çok fazla bilgi yok. Araştırdıklarım hep aynı şeyleri yazıyordu. Ne yazık ki tam anlamı ile bilgi edinemedim. Gerçekten yazımın başında da söylediğim gibi enteresan bir yer. Şöyle özetleyebiliriz.
Antik kentler var burada.

İnsanları olmayan bir ada.

Antik şehirlerle iç içe yaşayan köylüler.
Tam bir Akdeniz kasabası Kekova…
Demre – Kaş ilçesine bağlı Üçağız’ın merkezinde bir bölge…
Kekova adası da kıyıya paralel uzanıyor…

Burada çok güzel yerler görüyorsunuz.
Şarap mahzenleri görüyorsunuz,
Lahitler,
Roma dönemi kilise kalıntıları,
Likya tipi kaya mezarları,
Şarap mahzenleri,
Bir sürü antik kalıntılar…
Düşünsenize sizler buraları su altında olarak görüyorsunuz…
Bunları ya da bir kısmını…

Kekova şimdi sit alanı… 18 Haziran 1990 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmiş.
Burada yüzme ve dalışlar için önceleri hükümet tarafından özel izin alınıyormuş. Sonra tarihi batık olanlar haricindeki yerler serbest bırakılmış.
  
Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın asla pişman olmayacaksınız…


Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder