31 Ağustos 2017 Perşembe



YUNUS EMRE
İNSAN SEVGİSİNİ AŞILAYAN HAK AŞIĞI

nazanss.blogspot.com



Çocuk halim geldi gözlerimin önüne.
Ortaokuldayım yılsonu müsameresinde rontların olacağı gibi şiirlerde olacaktı.
Yunus Emre’nin bir şiirini okumam için öğretmenim beni seçti.
O kadar heyecanlanmıştım ki…
Şiiri hemen ezberlemiş, günlerce nasıl okuyacağımı, ses tonumu, kelimelerin ahengini nasıl yerine getireceğimi rahmetli annemle çalışmıştım…

İşte o zamanlar tanımıştım Yunus Emre’yi.
O zamanlar onun ne büyük bir gönül adamı olduğunu öğrenmiştim.
Benim için önemliydi. Şiiri o kadar heyecanla okumuştum ki uzun süre alkışlamışlardı beni…

Yıllar birbiri ardından hızla koşarken hep Yunus Emre ile ilgili anılarım oldu…
Defalarca hayatını okudum, adına yapılmış filmleri izledim, tiyatrolara gittim…

Sözlerinden benim gönlüme giden yolda onun Allah’a olan sevgisini kendime örnek aldım.

Onun insan sevgisini kendime aşılamaya çalıştım.

Onun nasihatlarını şiirlerinden edindim…

Aşk-ı bildim onun sayesinde.
Büyük sevgilerin büyüklüğünde onun gibi aşk olmalı dedim.
Bu illa da bir erkeğe olması gerekmiyor dedim.
Anaya – babaya – evlada – eşe – kardeşe - sevgiliye – dosta – yarene – güneşe – çiçeğe hatta esen rüzgâra, sabah açan minik kır çiçeklerine…

Bütün bunları Yaradan’a – Mevla’ma büyük çok büyük aşk duymayı belki de onun telkinleri ile edindim…

O edebiyatımızın en büyük isimlerinden biri…
Düşündükçe şaşırıyorum bende ne büyük ve ne güzel izlerin oluşmasına dokunmuş.

Düşünebiliyor musunuz?
Yunus Emre’nin şiirleri, halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkilemiş.  
Anadolu’da tasavvuf akımını sağlayanlardan biri olmuş.
Türkçe şirinin öncüsü olmuş.

Ne kadar önemli bir şeyi başarmış. İnsan sevgisini aşılamayı, daha ne olsun. Sevgiyi aşıladığınızda getirileri güzellik olacaktır.

Yunus Emre Oratoryosunu dinlediğinizde bile içinize bir huzur geliyor…

Onun nasihatlarını okuduğunuzda muhakkak ki hayatınızı yönlendirmede bir yön değişikliği olacaktır.

Cümleler doğrudur sen doğru isen,
Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.

Olsun be aldırma Yaradan yardır... Sanma ki zalimin ettiği kârdır... Mazlumun ahı indirir şâhı... Her şeyin bir vakti vardır...

Maharet güzeli görebilmektir, Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, Âlem herkes bilsin ki şunu; En büyük ibadet sevebilmektir…

Sözleri incelediğinizde altın hediye almış gibi oluyorsunuz…
Ruhu şad olsun…


Nazan Şara Şatana
nazanss.blogspot.com



Yunus Emre (1240 – 1321), Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsü olan mutasavvıf bir halk şairidir. Büyük bir Türk düşünürüdür.

Hayatı ve şahsiyeti üzerine pek az şey bilinen Yunus Emre, Anadolu Selçuklu Devleti'nin dağılmaya ve Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde küçük-büyük Birlikleri’nin kurulmaya başlandığı 13. yüzyıl ortalarından Osmanlı Beyliği'nin kurulmaya başlandığı 14. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir şair ve erendir.


Yunus Emre, uzun bir süre Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhında çile doldurmuş ve dergâha hizmet etmiştir.

Yunus'un yaşadığı yıllar, Anadolu Türklüğünün Moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle, siyasî otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu yıllardır.

13. yy'ın ikinci yarısı, sadece siyasî çekişmelerin değil, çeşitli mezhep ve inançların, batınî ve mutezilî görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir zamandır.

Böyle bir ortamda, Mevlânâ Celaleddin-i Rûmî, Hacı Bektaş-ı Velî, Ahî Evrân-ı Velî gibi ilim ve irfan önderleriyle birlikte Yûnus Emre, Allah sevgisini, aşk ve güzel ahlakla ilgili düşüncelerini, İslam tasavvufunu işleyerek Türk-İslam birliğinin oluşmasında önemli vazifeler yapmıştır. (alıntı)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder