Bir gece, bir sürü çocuk! Rüyanın
evindeler…
O gecede çok yağmur yağsın.
Kıyametler kopsun dışarılarda…
Gök gürlemeleri ile çakan şimşekler,
onları daha da ürkütücü hale getiren fırtınanın sesi.
İçerilere gelen yağmur ve bütün
bunları oldukça sakin, Yunan Mitolojisindeki Tanrılarla bağdaştıran Rüya!
Dönmeleri anlayamadıkları bir hızla
bir yerlere fırlatılmaları…
Aman Allah'ım. Onlar bir çeşit zaman
tünelinden geçmişler.
Çok eskilerdeler.
Üstelik bir bilinmeyenin içindeler.
Bu şeffaf bir balon gibi dar bir
dünya! Yunan Mitolojisinin;
Tanrıları, tanrıçalar karşılarında ve
günlük yaşamlarındalar!
Rüya mutlu, sevincini bilgi dağıtımı
ile yapar.
Anlatır. 'Ben ilk olarak size Zeus'u
anlatacağım.'
Çığlık atar.
'Bakın. Bakın onu görüyorsunuz zaten!'
Devam eder.
'O çapkın! Çok sık âşık olurmuş.
Üstelik karısı Dünyalar güzeli Hera'dan da çok çekinirmiş!
Yinede yasak aşklar yaşamasını
engellemezmiş bu korku.
Hera'da çok güçlü ve çok kıskanç bir tanrıçaymış.
Zeus çareyi kılıktan kılığa girerek
bulmuş.
Boğa olmuş; Europe'yi,
Kuğu olmuş; Leda'ya ve birçok güzeli
kendine âşık etmiş.
Sonra neler mi olmuş?
Zeus’un Aşkları kitabında yazılı…
NAZAN ŞARA ŞATANA YUNAN MİTOLOJİSİ
SERİ KİTAPLARINDAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder